ŞÜPHE -19-

26 1 0
                                    

Bölümü OneRepublic- Secrets şarkısıyla okumanızı tavsiye ederim.

---

Annemin yanında birkaç dakika kaldıktan sonra çıkmaya karar verdim. Gerçekten iyi değildi ve yalnız kalmaya ihtiyacı vardı.

Babamın odasın önünden geçerken aklıma çekmecesinde duran tabancası geldi. Geçen yıl onu oraya koyduğunu görmüştüm ama bunun hakkında konuşmamıştım. Baskında bana gerekecekti. İçeri girdim ve hatırladığım çekmecenin gümüş kulpunu tuttum. Ama hafif bir şekilde kendime doğru çekince açılmamıştı. Kilitliydi. Odanın her bir köşesini aradıktan sonra anahtarların burada olmadığını anladım ve çıkıp bir taksiye atladım. Anahtarlar burada değilse babamın ofisindeydi.

Rüzgar'ın Ağzından

''Bu böyle olmayacak. '' Dedim bana endişeyle bakan Aylin'e. Baran bize söylediği yere hala gelmemişti.

''Daha Poyraz ve Beren de gelmedi Rüzgar, sabret biraz. ''

''Ondan bahsetmiyorum Aylin. Hem Poyraz ve Beren yoldalar. '' Aylin bana doğru döndü.

''Neyden bahsediyorsun o zaman? ''

''Baran'a bu konuda ne kadar güvenebiliriz? '' Anlamayan gözlerle yüzüme baktı.

''Şu an ne yapıyor olabilir? Belki de bizi burada oyalayarak babasına kaçması için yardım ediyordur. Onu ne kadar tanıyoruz? ''

''Baran Gamze'yi gerçekten seviyor. '' Diyen Aylin'e bakışlarımı yönelttim.Çökmüş durumdaydı. Korkuyordu.

''Onu seviyor olması bir şeyi değiştirmez. Belki de kullanıyordu. Ha? '' Derin bir nefes alıp verdim. ''Olanlar onun babası yüzünden Aylin! Bu oyunda öz babasını mı seçer, yoksa daha yeni tanıştığı bir kızı mı? '' Aylin gözlerini yere dikmişti.Başını iki yana sallıyordu.

''Hadi, polise gidiyoruz. ''

''Hayır! Hayır, Baran bunları yapmaz. Evet, onu yeni tanıyoruz ama tanıyoruz işte! O bu kadar adi olamaz. '' Gözleri dolmuştu.

'' Aylin burada böylece bekleyemeyiz.Gamze'yi kaçıranlar 3 gün demişti! Bu son gün. Kim bilir Gamze şuanda ne halde! Belki...'' devamını getiremedim. ''Baran telefonunu açmıyor işte. Şimdi karakola gidip Gamze'nin yerini söyleyeceğiz ve bu oyun sona erecek! ''

''Ama bunun sonunda Baran'ın hayatı mahvolur. Suçsuzken suçlu duruma düşer! ''

''Ya gerçekten suçluysa! ''

Baran'ın Ağzından

Ofise geldiğimde babamın şifresini adım gibi bildiğim kasasından birkaç anahtar buldum ve eve doğru yol aldım. Saatime baktığımda çocuklara söylediğim saatten 20 dakika geciktiğimi fark ettim. Ama bu silahı almam gerekiyordu. Poyraz'ı aramak için pantolonumun cebine uzandım ama telefonum burada değildi.Evde unutmuş olmalıydım. İçimden bir küfür savurarak taksinin penceresine döndüm. Bir kız kulağında kulaklıkla koşuyordu. Bir grup erkek de birbirlerine vurarak şakalaşıyorlardı.5-6 yaşlarında bir kız annesinin elini tutmuş karşıdaki oyuncakçıya doğru heyecanla yürüyordu. Herkesin hayatı normal ve güzeldi. Benim dışımda.

-

Sonunda eve vardığımda hemen babamın odasına çıktım ve elimdeki yaklaşık 20 adet anahtarı tek tek denedim.En sonunda biri uydu ve çekmece açıldı. Gri ve parlak bir tabanca gözlerimin önüne geldiğinde elimi ilk defa bir silaha, ona değdirdim.Hemen sonra alıp inceledim.Şarjörde yeterince mermi vardı. Yanımda taşıma kılıfı olmadığından tabancayı pantolonumun kemerine sıkıştırdım ve masadaki telefonumu alarak dışarı çıktım. Bir taksiye bindikten sonra Poyraz'ı aradım.

''Abi nerdesin ya! Yarım saattir sana ulaşmaya çalışıyoruz.''

''Tamam geliyorum. Hepiniz oradasınız değil mi?''

''Rüzgar ve Aylin yoklar.''

''Neredelermiş? ''

''Bilmiyorum ki daha yeni geldik. Aramaya zaman olmadı.''

''Tamam ben ararım. Siz bekleyin birazdan geliriz.''

Telefonu kapatıp Rüzgar'ı aramaya çalıştım ancak kapalıydı.Aylin'inki de...

Gamze'nin Ağzından

Gözlerimi açtığımda yerde olduğumu fark ettim, düşen sandalyemle birlikte. Dağılmış bir haldeydim. Karnım açtı, üşüyordum, karanlıktan korkuyordum ama en önemlisi umudumu kaybetmiştim. Hesaplayabildiğim kadar 3. Gündeydik ve hala bir hareket olmamıştı. Düşüncelerimi tekrar ayak sesleri böldü. Saçlarım gözlerimin önüne düştüğü için bir şey göremiyordum ama daha yeni boyanmış pahalı ayakkabının kokusunu alabiliyordum. Bir el saçlarımı geriye doğru attı. Böylelikle tekrar o adamın yüzünü görebildim.

''Biliyor musun? Onlara seni kurtarabilmeleri için 3 gün olduğunu söylemiştim. Bugün 3. gün.''

Sesi eskisi gibi mutlu gelmiyordu.Huzursuzdu. Ya da bana öyle gelmişti. Bilmiyorum.

''Ve senin için gelen kimse olmadı.Artık ne olacağını tahmin edebiliyorsun değil mi? ''

Gözlerini bana doğru döndürdü .Göz altı torbaları şişmişti. Bir süre gözlerime baktı.Ben de bakışlarımı üzerinden çekmedim. Bu bakışmayı bozan sağ elini ceketinin arkasına götürmesi oldu. Siyah bir silah çıkardı. Deli gibi korkuyordum ama yine de güçlü görünmeye çalışıyordum. Beni öldürecekti.

Silahı kafama doğrulttu. Ben ise gözlerimi kapattım.Yapacak hiçbir şeyim yoktu.

Ancak adam silahı tekrar kemerine sıkıştırdı. Şaşırmıştım. Ona bakıyordum. Daha fazla ne istiyordu?

Kulağıma doğru eğildi ve fısıldadı.

''Daha 3. Günün sonuna gelmedik.''

Yeniden BaşlamakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin