before sunrise I jenbin I

un.

Jiyong Hyung'u Hanbin'i yanına çağırdığında ona şarkı kaydettireceği, rap tekniği göstereceği gibi şeyler düşünerek heyecanla gelmişti Hanbin.

Jiyong ise tüm bunlardan bağımsız bir iyilik istemişti Hanbin'den, kimseyle konuşmayan Jennie Kim ile arkadaş olmasını.

Jiyong'un talimatlarını belki ellinci kez dinlerken Hanbin dayanamayarak konuştu :

"Hyung anladım artık, kıza yanlış bir hareket yapılmayacak, elimden geldiğince yalnız bırakılmayacak ve senin zorunla arkadaşı olduğumdan haberdar olmayacak. Öğrendim hepsini tamam?"

"Bana bak hergele, kız deyip durma onun adı Jennie. Tanıdıkça zorla olmayacak arkadaşlığınız zaten. Yurt dışından geldiğinden utangaç olmasa çoktan arkadaş olmuştunuz."

-

Jiyong Hanbin'le ilerlerken geldiği, Jennie'nin yalnız başına yemek yediği kafeteryanın önüne gelince durdu. "Hanbin bak geldiğimde ayağımın altına alırım seni, Jennie'ye düzgün davran. O hayvan Jiwon'u da fazla yaklaştırma yanına, yanlış bir şey söyler kırar kızın kalbini."

"Hyung boş tehdit etme, sen beni seversin. Hem sen artık gitsene bir sürü işin var, nelerle uğraşıyorsun öyle. Dünya turunuzda başarılar."

Jiyong içeri giren Hanbin'in ardından Jennie'ye son kez baktı.

Hanbin masaya yaklaştığında Jennie yavaş yavaş yemeğini yiyordu, Hanbin karşısına oturduğunda sandalyenin çekilmesinden irkilse de sessizce yemeye devam etmişti.

Birkaç dakika sessizliğinden ardından Hanbin öksürerek yerine getirdiği sesiyle konuştu:

"O Kafeterya Teyze'nin koyarken kokusundan iğrendiği erişte ve sümüksü içecek benden daha mı çok ilgini çekiyor, garip kızsın vallahi!"

"Benimle mi konuşuyorsun?"

"Kiminle konuşayım, başka kimse yok etrafta. Hem tek başına yemeğin tadı da çıkmaz, ben Kim Hanbin."

"Jennie Kim yani Kim Jennie. "

Jennie'nin hafif kekelemesi Hanbin'i güldürdü, uzattığı elini saran parmaklara bakarken düşündü ne tatlıydı o öyle.