Sıkıcı derslerin ardından nihayet öğle arası gelmişti.Okulda yemekten hoşlanmadığım için kantinden birkaç atıştırmalık aldım. Çok fazla acıkmamıştım zaten. Edward yemekhanedeydi. Kantindeki masalardan birinde karnımı doyurduktan sonra dışarıya çıktım. Çıkmamla burnuma kocaman bir su damlasının düşmesi bir oldu. Başımı yukarıya kaldırıp kapkara havayı gòrdüm. Biraz sonra yağmur hızlanmaya başladı. Binaya girmek istemiyordum. Bu yüzden spor salonuna doğru yürümeye başladım. Edward bana heryeri göstermisti.
Salona girdiğimde içerde kimse yoktu. Ben de bunu fırsat bilip biraz ısınmak için telefonumdan bir müzik açıp dans etmeye başladım. Müziģin sesi boş salonda yankilanıyordu.
Aslında dans etmeyi severdim. Ama pek nadir yapardım.
Telefonumdaki müziğin sesini birden zil sesim alinca durup telefona baktım. Özel numara yazıyordu.
"Ne var?!"
Sesim biraz kuvvetli çıkmıştı.Sorumun üzerine cevap alamayınca telefonu kapattım. Ne salak insanlar var ya diye geçirdim içimden.
Sonra birden demirkapının açilma sesini duyunca arkama döndüm. İceriye girenin kim olduğunu bilmiyordum. Siyah deri ceketi ve siyah kotu vardı. Uzun, en az ceketi kadar siyah saçlariyla güzel bir kızdı.
Ah evet şimdi hatırladim bu Alex'in sevgilisiydi.Hani su kapının orada gördüğüm.
Bana doğru hızlı adımlarla yaklaşıyordu. Bense olduğum yerde hiç kıpırdamadım. Yanima gelip bana sert bir yumruk indirince biran sersemledim. Bunu yapacağını tahmin etmemiştim.
Geri çekilip gözlerime baktı. Bana vurmak neymis ona gösterecegim, diye geçirdim ićimden. Adice sırıtıp başımı yana düşürdüm. O daha ne oldugunu anlamadan karnina sert bir tekme geçirip saçlarından tutup onu yere savurdum. Kalkmasını beklemeden konuştum
"Umarım bir dahaki sefere bana bulaşmak için iki kere düşünürsün."
Kapıya doğru yürürken arkamdan inledi.
"Sen görürsün."
Birden durup ona döndüm. Ayağa kalkmış karnını tutuyordu.
"Ne o? Yoksa sevgiline mi söylersin."
"Pişman olacaksın."diyip yanımdan koşarak uzaklaştı.
***********
Umarım beğenmişsinizdir.
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum...