Acımasız

94 7 0
                                    

  Arabamı garaja doğru sürüyordum. Nihayetinde evime varmıştım. Hiç keman çalmayı istemiyordum. Hemen bir banyo yapıp yatıcaktım tabi önce köpeğim Patiayak'a bakmalıydım. Bugün hiç görmemiştim keratayı.

  Garajdan çıkıp bahçeye doğru yöneldim.

" Patiayak?!" diye seslendiğimde heyecanlı havlama sesleri yerine kısık sesli iniltiler duyuyordum. Hızla köpeğimin yattığı yere geldim. Etrafı yüksek çitlerle çevrili olduğu için üstünden atladım.

  " Ne oldu oğlum?." dedim sanki cevap verebilcekmiş gibi.

  Görünürde yarası falan yoktu. Ama bir veterinere götürmeliydim. Batuhan'ın bildiği bir veteriner vardı. Telefonu çıkardım Batuhan'ın aradım.

" Efendim Aslı." hala bangır bangır müzik sesleri geliyordu. Bardan çıkmamıştı hala demek ki.

" Batuhan Patiayak'ın durumu kötü. Senin şu veteriner açık mıdır?" dedim telaşla

  " Bilmiyorum ki Aslı ben arar sonra hemen sana dönerim tamam mı?"

  " Tamam. Batuhan hızla ol lütfen." dedim ve telefonu kapattım. Patiayak'ı kucama alıp garaja doğru gittim. Arabaya binince telefonum çaldı. Batuhandı.

  " Açık mı?" dedim hızlıca

  " Hayır ama açabilirmiş yakın bir yerdeymiş kliniğe. Sen git ben sana yeri mesaj atıcağım."  

  " Tamam. Sağol Batu." deyip arabıyı çalıştırdım. Evden çıkarken mesaj geldi.

  Batuhan'ın verdiği adrese hızla sürüyordum. İniltiler geldikçe daha da hızlandım.

  En sonunda kliniğe geldiğimde lanet olasıca veteriner gelmemişti. En az on dakika sonra tam Batuhan'ı tekrar aramak için telefonuma uzandığım sırada krem rengi bir Volkswagen Tiguan klinğin önüne park ettiğini gördüm. Benim beyaz Mercedes'im yanında sönük kalsa da fena değildi.

  "Özür dilerim. Hastanedeydim işim uzadı." diyen veteriner bagaja doğru yöneldi ve oradan bir çanta çıkarıp bana döndü.

  Olur şey değil diye düşünürken,

  " Aslı?" dedi Koray

  Hiçbir şey söylemedim. Bana şaşkınca bakıp bir şey söylemezken ben

" Beni yeterince süzdün sanırım köpeğimin durumu iyi değil bir baksan artık." dedim

Bana göz ucuyla tekrar bakıp kapıyı açtı kucağımdaki köpeğimi içeri sedyeye bıraktım.

Ellerine eldiven geçirmiş kafasına aşağı eğmiş muayene ediyordu Koray. Kafasını eğince dikiş attıklarını fark ettim. Off çok kötü duruyordu. Lanet olsun. O harika saçlarının arasında dikiş olmamalıydı. Lanet!! Hemen bu düşünceyi susturdum.

İşini bitirince Koray kafasını kaldırındı sonra gri gözlerini bana çevirdi.

"Zehirlenmiş, gıda zehirlenmesi çok önemli bir şey değil bugün burada kalsın yarın gelirsiniz."

  "Ama inliyor ve durumu hiçte iyi..."

  " Veteriner sen misin?"diye lafımı yarıda kesti soğukça Koray

  "Hayır, ama köpeğin sahibi benim."dedim bağırarak

  " Eğer beğenmediysen git başka bir veteriner bul tabi bu saatte bulabilirsen." dedi o da bağırmaya başlamıştı.

  " Midesini falan yıkasan ölür müsün?" dedim sinirle

  İç çekti. " Midesini yıkarsam eğer boşuna acı çekecek uyku ilacı vericeğim şimdi senin yapacağın tek şey sabah köpeğini almaya gelmek." demişti bıkkın bir şekilde

Daima GüçlüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin