Yaziyorum,Sadece...

Ben Sadece Seni Görüyorum...

Tüm gece Zeynep ile wattped de kitap okuyarak geçirdik.  Saat 00:59 civarı Zeynep uyumaya karar verdi. Bende oturma odasında ki rahat koltugumu açtım ve yattım.  Yattığım yerden güzel Samsunumun mekte gözükmeyen güzel ışıklarına baktım. Bana huzur veriyordu. Pekte ilgimi çekmeyen kitabımı bitirdim.

Sabah teyzemin güzel sesiyle uyandım.

"Arda kalk kızım hadi kahvaltı yapacağız."

"Tamam teyze kalkıyorum" dedim uykuda.

Kafamı yastığa gömüp uyanmaya çalıştım. Kalkıp yatağımı topladım. Elimi yüzümü çıkmadım ve kahvaltıya oturdum. Ev herzaman ki gibi çok sıcaktı. Pek fazla bişey yememiştim ama doymuştum. Ama gelenek halini alan davranışımı yaptım ve sofradan kalkmadım. Kahvaltı bitince teyzem bize övgü show yapmaya başladı.

Hayır canım bizi değil. Kazancının kızının kızlarını.

"Cok titizler. Bebek doğacak ya , anneleri demiş beşiği açmayın. Biz açtık hemen Cisem kapattırdı. Kapat kapat mikrop kapar kardeşim toz olmasın beşik dedi. Ah eşşek. Daha üç buçuk yaşında ama size bin basar."

Ben ağzım açık teyzemin dinlerken zeynep konuştu. "Cok fena olacak o büyüyünce."

" Geleceği çok parlak onun diye lafa atladım."

"Ya geleceği çok parlak olacak ya da kaşar olacak"

Kahkaha attım."O kesin, kaşarlık şimdiden başladı" dedim sevimli cadıyı aklımam getirerek.

Biraz oturduktan sonra sofrayı kaldırdık

"Zeynep sen odanın topla. Arda sende şu kaybettiğin cüzdanı almaya git."

Ikinin once cüzdanımı düşünmüştüm de dolmuşta eheheheh. Hemde ikinci kez. Ilkini giderken düşündüm ama hemen buldum. Ikinciyide gelirken. Nereye gidip gelirken diyeceksiniz. Zeynebin lisedeki en yakın arkadaşı Sırayla buluştuk. Bide Sılanın kuzeni ve iki arkadaşıyla.  Yemek yedik. Sahile gittik. Dondurma yedik. Ben ve ZEYNEP ayaklarımızı denize soktuk.

Zeynebi büyük hafle yazdım çünkü yanındayken ona Zeynep dediğimde anasına şikayet ediyor. Burda istediğimi diyebilirim cunkunbu benim hikayem.

Sonra bisiklete binmeye karar verdik ama kayıt olmamız lazımmış. Sürükler, kendi şehrinin turisti gibiyim. Sonra lunapark geçtik ordan arabaya bindik ve ben cüzdanımı çıkardım. Herşey ondan sonra basladi. Gidiş parasını ben verecektim ama cüzdanımda sadece 1 lira 75 kuruş vardı.  Funk the adalet! Cuzdanlari tüm parayı Zeynebinkinile birleştirdiği'mizde toplaaaaammmm 3 lira 65 kuruş vardı. Cidden funk the adalet ama sonunda teyzemin parasıyla yolu ödedik. Kahrolsun fakirlik-_-.

Allahım bu kız gidip nasıl Mersinde okuyacak. Evet Mersin yanlış yazmışım okuduktan sonra o söyledi. Ilk oyumu da o verdi sanırım geri almış kaltak.

Üstümü giyinip teyzemin para aldım.

"Kahretsin ya paçalarım. Deniz suyundan iz kalmış. Ooooooffff!"  Arabaya bindim ve durakta indim. Kulübedeki cıbıldak* çocuğa yöneldim.

cıbıldak= çıplak ama yarı çıplak lütfen.

"Merhaba ben cüzdanımı düşürmüştüm ama kırmızı böyle." dedim boyutunu elimle göstererek. Çocuk beni şöyle bi alıcı olmayan gozle sürdü.

" Nerede düşürdünüz cüzdanı?" dedi.

"Arabada" dedim tuhaf bi şekilde ona bakarak.

" Hangi arabada?"   sorguya mı çekiliyorum?

"Gaziosmanpaşa, perşembe saat 20:10 civarı." dedim bastıra bastıra.

"Adın ne?" dedi.

"Arda." dedim hızla. Çocuk çıplak haliyle kalktı. 'N'oluyor lan' dedim içimden.

"Bak şu ilerideki 77 olan araba var ya, heh orada bir adam var içeride. O benim babam." Ne yani beni babasıyla tanıştıracaktı. Çok çabuk olmadı mı diyecektim ama "cüzdanın onda olabilir. Çünkü onda bir tane vardı."  Kafamı salladım.

O tarafa ilerledik. Bir iki dakika sonra cüzdanıma kavuştum.

Cüzdanın içine bakmak ev yolunda gelmişti aklıma. İşte orada duruyordu fotoğraf.1

Eve geldiğimde bulamadığımı söyleyecektim ama güldüm! Cem sonunda eve gelmişti.

O kendisinden birkaç yas küçük olan Talhalarda kalmıştı. Ya Talha burada ya da Cem orada kalıyordu. Hergün soluksuz beraberler. Yatarken, hatta tuvalette bile.

Tableti elime aldım ve wattpade bakmak için sabırsızlanıyordum ki boşuna sadece burada okuduğum bir kitaptan etkilenmiştim. Birinin şiirlerini okuyordum. O bir Türk değildi. Dili ingilizce ama nereli bilmiyorum. Biyografisindeki şiir çok hoşuma gitti.

Onu anlamıyorum. Ama bunu seviyordum. Onu takip etmeye başladım profilime mesaj atmıştı. Hemen cevapladım. Ve cevap atıp atmayacağını merak ediyordum. Bu değişik. Sonra tabletten ben Zeynep, Cem, Talha film izledik hatta tableti televizyona bağlamaya çalıştık. Ama sadece çalıştık.

Sonuç: HÜSRAN. HEMDE KOCAMAN.

İkı animasyon filmi izledik. İsimleri... Lego Filmi 1 ve Köfte Yağmuru 2.

Ah, şimdi gitmeliyim. Artık evime geçmem lazım. Annemler bu gün geleceklermiş. Görüşmeyeli 10 gün oldu. Ve inanın bana umrumda değil.

Ben sadece seni görüyorum,

Orada olsan da, olmasan da...