Akşam evde annesine anlattı olanları. Annesi de bu olanlara karşı boş durmak istemiyordu. Ufacık bir çocuğun minik yüreği paramparçayken Zeynep'in içi rahat etmezdi. O akşam annesiyle birlikte bu konu hakkında düşünüp konuştular. Gerçekten ellerinden gelen herşeyi yapmak istiyorlardı.
Ertesi sabah okula gittiğinde Hasan'ı okulun merdivenlerinde otururken gördü ve usulca yanına yaklaşıp oturdu. Hasan aniden irkildi ve tam kalkacakken Zeynep, o minicik elinden tutup gülümsedi. Hasan tekrar oturdu. Zeynep gerçekten onunla konuşmak istiyordu. Ancak yapamıyordu. Ne Hasan onu anlayabilirdi ne de Zeynep Hasan'ı anlayabilirdi. Bu küçük meleğin başını biraz okşadıktan sonra yanından kalktı. Merdivenleri ağır ağır çıkıyordu ve bir an duraksayıp arkasına tekrar baktı. Hasan gitmişti. Etrafına bakındı Zeynep. Cidden nereye gitmişti bu kadar hızlı. Zeynep tekrar merdivenlere döndü.
Öğretmenler odasına girerken yine selam verdi meslektaşlarına. Her sabahki rutinlerini yaptı ve derslerine girdi. Bu gün bir ders boşu vardı. Genellikle bu ara içerisinde resmi işlerle uğraşıyordu. Ama tam o anda aklına bi fikir geldi. Acaba okulda öğrencilerin kişisel dosyaları var mıdır diye düşündü. Eğer varsa Hasan hakkında daha fazla bilgi edinebilirdi. Hemen okulun memurunun yanına gitti. "Okuldaki öğrencilerin dosyaları var mı?" diye sordu. Memur "elbette" diye cevap verdi. Zeynep yüzündeki aşırı mutlu ifadeyle "peki bu dosyalardan birine bakabilir miyim?" diye sordu. Memur öğrencinin adını ve soyadını sorunca geldi aklına soyismini bilmediği. Kim bilir kaç tane Hasan vardır koca okulda. Hemen sınıf listesinden Hasan'ın soyismine baktı. Hasan Marah. Tekrar memurun yanına gitti ve öğrencinin ismini söyledi.
Heyecandan kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Dosyayı eline aldı. Bir an önce okumak istiyordu. Kapağını açtığı anda büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Dosya boştu. Şaka gibiydi ama gerçekten Hasan hakkında hiçbir şey yazmıyordu. Memura teşekkür ederek dosyayı geri verdi.
İçinde anlam veremediği bir huzursuzluk vardı. Bu ay yüzlü çocuğun neden bu kadar üzgün olduğunu ve okul dışında ne yaşadığını merak ediyordu. Nasıl bir evi var, annesi ona bakabiliyor mu, kardeşi var mı ya da geçimlerini nasıl sağlıyorlar merak ediyordu.
Yine eli boş dönüyordu evine. Oysa ki nasıl da umutlanmıştı. O dosyanın boş olması onu hayal kırıklığına uğrattı. Anahtarını daha çevirmemişti ki annesi kapıyı açtı. "Hoşgeldin kızım, eee bir şey bulabildin mi?" Zeynep başını önüne eğdi ve "hayır" dedi kısık bir sesle.
