6

794 71 3
                                    

"Seni ruh hastası serseri, artık adının kime ait olduğunu bana söyliyecek misin?"

"Hem sen neden ağlıyordun?"

"Heyecandan"

Yalan.

"Hadi onu geçtim, adın kime ait'de bize dedittirmiyorsun?"

"Onu da şakasına dedim susman için"

Yalan.

"Tamam onuda geçtim, neden adını dedittirmiyorsun?"

Büyük bir oflama bırakıp jimin'in kolundan çıktım.

"Artık keser misin?"

Verdiğim tepkiyle ağzı açık bir şekilde yüzüme bakıyordu.

"Moralin mi bozuk?"

Dudaklarımı birbirine bastırıp yolun sonuna doğru baktım.

"Jimin sana bir soru soracağım ama bana düzgün cevap ver"

"Hah, benden hoşlandığını felan söyleme bana şimdi"

Deyip alayla güldüğünde kafasına geçirmiştim.

"Ben senin o peşinden koşan kızlara benzemem ki ben zaten erkeğim"

Kafasını onayladıktan sonra soruma yöneldim.

"Senin sevdiğin biri seni aniden bırakıp başka birisiyle evlenirse ve çocuk yaparsa naparsın?"

Baş parmağını kafasına getirip kaşıdıktan sonra derin bir nefes alıp geri verdi.

"Bilmiyorum ama onu gerçekten çok özlemişsem ve yapacağım hiç birşey yoksa direk kendimi öldürürüm"

Deyip alayla güldü.

"Mantıklı geldi aslında"

Yapmadığım şey değildi,kendimi hergün düşüncelerle öldürüyordum.

Jimin şaşkınca yüzüme bakıp kaşlarını çoktan çatmıştı.

"Ne mantıklısı, salak mısın se-"

Lafını kesip aniden ona sıkı sıkı sarılmıştım. Jimin ise şaşkınlıkla halen daha durduğu gibi duruyordu.

"Ne bu vedalaşma felan mı?"

Dediğinde daha çok sokulmuştum içine.

"Yarın ben gelmeyeceğim acil bir işim çıktı maaşından da kesebilirler sorun değil"

Konuşurken sesim boğuk çıkıyordu. Kafamı gömdüğüm hırkadan kaldırıp jimin'e bir kez daha baktım.

Yarın bir uzun yolculuğa çıkacaktım.

Busan'a.

Annemleri ziyaret etmeye gidecektim.

"Hadi iyi geceler, dikkatli git"

Diyerek jimin'in yanından koşarak evimin kapısına vardım.

call me by your name | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin