~3

151 71 53
                                    


Hemen bende yanına ilerlemeye başladım.

Koşar adımlarla yanına giderken, aklımdan cümleleri toparlamaya çalışıyordum.

-Kantindeki olay için teşekkür ederim. Imm bide hocanın seni dersten atması benim yüzümden özür dilerim.

-Sorun yok.~Kayra

Sorun yok sadece sorun yok. Tamam sakin, Konu aç Konu aç.

-Bu arada okulumuza hoş geldin. Pek hoş bir karşılama olmasada.. Ben Duru

-Kayra

NE?! Sadece kayra mı? Bu konuşmayı yapabilmek için TDK sözlüğe döndüm lan.

Bunları düşünürken Kayra efendinin peteğe oturması ve beni yok sayması beni daha da kızdırdı.

-Bak Kayra anladık okulda yenisin, sabah bana yardım ettin ama bu ego senin o küçük beynine fazla.. Böyle egolu insan, bu okulda bir sürü dikkat ette ezilme.~Duru

Ah ne yaptım? Çok ağır konuştum. Sakincene arkama dönerken bana bir şey söylemesini kısa süre bekledim.

Daha fazla durmadan, hemen koridorun sonuna ilerlemeye başladım.

Koridorun sonuna gelince gözlerim Cansu ve Bora'yı aradı. Yine nereye kayboldular?

Kantine ve koridorlara baktıktan sonra bahçeye ve bahçedeki kör nokta olan, mekanımıza baktım.

Yoktular.. Cansuya ve Boraya mesaj attıktan sonra tekrardan sınıf katına çıktım.

Hayla petekte oturan Kayra'ya sert bakışlar atmayı unutmadan, Kızlar tuvaletine girdim.

Bozulan saçlarımı, düzeltmek için boş çabalar harcamaya başladım.

-Off olmuyor. Neden bugün herşey ters olmak zorunda, sanki diğer günler mükemmelmiş gibi..

Saçlarımla daha fazla uğraşmadan, at kuyruğu yaparak tuvaletten çıktım.

Peteğe ve tabii Kayra'ya en uzak sandalyeye oturdum.

Saate baktığımda dersin bitimine sekiz dakika vardı.

Yoksa bunlar, bensiz okulu mu kırdılar?

Sınıftaki hocaların bağırmalarıyla dolan koridorda, sıkkın bir şekilde oturmak.

Ah be birinci sınıfın ilk günü böyle mi hayal ederdik okulu..

Hocalar hep bağırır, ayrım olur, hayatta kalman gerekir, bu uyku karşıtı okul sadece bir eziyet.

Maalesef bunu anlamayan büyükler hep bahaneleri öğrencilerde arar..

Sınavdan düşük not mu aldın, asla o sınavın zor olma ihtimali yoktur. Hep sen hatalısın.

Bunları düşünüp, dalmışken Bora ve Cansuyu merdivende görünce ayağa kalktım.

-Nerdeydiniz? ~Duru

İkiside aynı anda:

-Kantinde ~Cansu
-Bahçede ~Bora

Hey ne oluyor. Bir haller var bunlarda..

- Yani kantinden birşeyler alıp bahçeye gittik.~Cansu

-Emin misiniz? Ben bahçeye baktım.

-Kör noktadaydık ondan görmedin herhalde. ~Bora

-BORA BANA YALAN SÖYLEMEYİN!

İkiside birbirine baktılar. Bora Cansudan onay beklermiş gibi kafasını salladı.

- Duru bak ımm şimdi sakin ol.~ Cansu

-CANSU BEN SAKİNİM!

-Biz Cansuyla bir süredir sevgiliyiz. Dedi Bora bir anda.

-NE?! Benden neden sakladınız ve ve neden yalan söylediniz? İnanamıyorum size..

Arkamdan bağırmalarına aldırış etmeden bahçeye doğru koşar adımlarla indim.

Onları sinirle kırmak istemiyorum. Bir banka oturup sakinleşmeyi beklemek en iyisi.

Bu sırada bahçeye çıkan Kayra'nın yanıma gelmesiyle doğal olarak şaşırdım.

Egosunu mu unuttu acaba bu küstah. Birşey demeden yanıma oturdu.

-Duru

-Hayret adımızı unutmamışsın..~Duru

-Özür dilerim. Biranlık dalgınlıktı.~Kayra

"Özür dilerim, özür dilerim" ah sesi kulağımda yankılandı, utancımdan ölmek istiyorum.

O kadar bağırdın bide, APTAL DURU hadi şimdi toparla durumu.

-Asıl ben özür dilerim. Çok ağır konuştum.~Duru

-Sorun değil haketmiştim aslında.~Kayra

Küçük bir sessizliğin ardından gelen zil sesiyle, bahçe yavaş yavaş dolmaya başladı.

-Bu arada istemeden konuştuklarınızı duydum. Biliyorum bu bana düşmez ama biraz abarttığını düşünüyorum

Hayretle ona baktım. Ben mi abartmıştım.

-Ne abarttım mı? Onların yaptığı çok mu normal, Biz onlarla kaç yıllık dostuz ve..

Duraksadım evet biraz abartmıştım galiba, ama bu onların hatalarını örtmez.

-Yani onlar hatasız demiyorum da,fazla tepki veriyorsun. Bu tepkilerin yüzünden o pek sevdiğin,yerlere göklere sığdıramadığın Dostların ayrılabilir.

Kayra'nın imalarına aldırış etmeden bozulan at kuyruğumdan gelen saçlarımı arkaya ittim.

-Haklısın galiba..

Zafer kazanmış gibi gülerek "ben zaten her zaman haklıyım" der gibi bakmayı da unutmuyordu.

Konuyla bağımsız bir şekilde gözüme takılan kıyafetleri ve unuttuğum sabah ki davranışlarını, sormadan geçemezdim.

-Neden böylesin?~Duru

-Nasılım~Kayra

-Siyahlara bürünmüş ve acı,dalgın mavi gözlerlesin.

Bir an duraksadı, az önceki bilmiş halinden eser yoktu.

Yutkundu ve gülümsemeye çalıştı. Onun bu halinden çok yanlış zamanda çok yanlış bir soru sorduğumu anladım.

-Anlatmak zorunda değilsin, hatta boşver gitsin sormadım farz et.

-Yok özel birşey değil..

$$$

BelamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin