Gördüğü kan izlerinden ve o arayan kalın erkek sesinden sonra uyumaya karar verdi.Aslında uykusu yoktu ama düşünmeliydi.Sabah olunca hizmetçilerinin sesleriyle uyandı.Herkes bir merak içindeydi.Madam Carla'nın en yakın yardımcısı Hizmetçi Brenda her sabah Madam Carla'nın portakal suyunu alıp odasına götürüyordu.Bu sabah yatağa baktığında Madam Carla yoktu.Korkudan dolayı portakal suyu olan bardağı yere düşürdü.Hizmetçiler bu sesi duyduktan sonra odaya koştular.Hizmetçi Brenda'ı böyle görünce onu bir koltuğa oturtup sakinleştirmeye çalıştılar.Astsubay Carl odasına girdiğinde şaşkınlık içindeydi.Tüm hizmetçiler onun odasındaydı.Sert bir şekilde odadan çıkmalarını emretti.Hizmetçi Brenda 2 gün önce Madam Carla'dan duyduklarını hatırladı.Ama bunları kimseye söylememek zorundaydı çünkü başına kötü şeyler geleceğini biliyordu.
Aslında Hizmetçi Brenda eskiden öğretmendi.Yaşlandığı için kasabanın en zengin malikanesinde çalışmak için oraya başvurmuştu.Astsubay Carl o zaman gençti ve savaşlara gidiyordu.Bunun için Madam Carla 'ya bir hizmetçi ve yakın arkadaş lazımdı.Hizmetçi Brenda hem Madam Carla'ya önemli bilgiler veriyordu hemde hizmetçilik yapıyordu.Hizmetçi Brenda işe böyle başlamıştı ama böyle devam edeceğini bilmiyordu.Artık Hizmetçi Brenda ona anlatmıyordu, Madam Carla ona anlatıyordu.Madam Carla çok güzel ve zengin bir ailenin kızıydı.Astsubay Carl onun bu güzelliğinden çok etkilenmiş ve ona evlenme teklifi etmişti.Madam Carla aslında sadece Carl'ın parası için evlenmişti çünkü babası tüm mülkünü kızına değilde Carla'nın abisine bırakmıştı.
Hizmetçi Brenda bunları düşünürken hizmetçi bir arkadaşı ona ''Astsubay Carl seni çağırıyor!'' demesiyle yerinden kalktı.