2.Bölüm

238 20 8
                                        

-GİZEM'DEN-

Okulun ilk günü ders işleyen zihniyete lanet olsun. Sınıfa yeni kişi de gelmedi. O yüzden tanışma faslı da olmadı. Yine lanet olsun.

"Gizem bu soruyu sen cevaplamak ister misin?"

Hönk. Bi dakka noluyo be? O sırada yine aynı sesi işittim.

"Gizem! Tahtaya kalk ve şu soruyu cevapla.".

Kahretsin, fenci değişeceğine şu gaddar matematikçi değişemez miydi? Tamam matematiği seviyorum fakakt bu adamdan aşırı derece de nefret ediyorum. Zaten Ece'nin mp3'ünü aldığından beri sınıfça ondan nefret ediyoruz sayılır. Ben böyle düşünürken tahtaya varmıştım. Soruyu ışık hızında çözüp yerime geçerken hocaya Noldu kaldın öyle göt gibi dercesine baktım ve yerime oturdum. Ne? Öyle bakmayın. Matematiği seviyorum ve matematiğim fazla iyi. Benden bunu beklemediğinizi biliyordum ama fazla anormalim işte.Önümde susmadan konuşan Efe ve onu sessiz sakin bi biçimde dinleyen Eren'e döndüm.

"Zilin çalmasına kaç dakika kaldı lan?"diye sordum. Efe ordan

" 3 dakika kaldı kanki" deyince

"Sağol kuzen" deyip düzgün oturuşa geçtim.

Evet Efe benim kuzenim. Ama tabi Duyguların sitesindeki maldan bahsetmiyorum. Bizim sınıftaki sevimli çocuktan bahsediyorum. Höst lan kuzenime yavşayacak değilim. Ben ona kız ayarlamış bir kızım.Ayarladığın kız batsın. O neydi lan öyle içine çin kaçmış Barbara Palvin misali.İç sesime Kaybol Cansel dedim. Yine evet, iç sesimin bir adı var ve adı Cansel. Saate baktım ve son 1 dakika kaldığını gördüm.

-DUYGU'DAN-

Hadi artık çal!Hadi artık çal! içimden bu sözleri tekrarlıyordum.Derken zil çaldı.Öğle yemeği zamanıydı.Kalktığım gibi Gizem'in koluna yapıştım Onu dapeşimden sürükleyerek yemekhaneye çıktım.Birer tepsi alıp yemek sırasında duran Bilge,Ece ve Lale'nin arkasına geçtik.Sürekli bir şeyler fısıldaşıyorlardı.

"Ne fısıldaşıyorsunuz siz?!"diye sordum.Üçü birden aynı anda

"Hiiiç!"dediler.Ama bir şeyler karıştırdıkları her hallerinden belliydi.

O sırada Gizem konuşmalarımızı duymuş olacak ki arkadan kafasını çıkarıp

"Dökülün!"dedi.

"Şeeeyyy..."dedi Lale.

"Ya bir şey yok ya!Olsa da sizi ilgilendirmez."dedi Ece.

Bu kız öğretmenlerin yanında sessiz sakin ama bize gelince gayet de iyi konuşabiliyor,dedim içimden.O sırada Gizem

"Bilge,sen anlatmak ister misin tatlım?"dedi ellerini çıtlatarak.

Ben bile korkmuştum neredeyse.Bilge'nin korkmuş olmaması imkansızdı.

"Ya özel sırlarımızı size anlatmak zorunda değiliz!"dedi Bilge.

Tam ona bir şey diyecekken arkasını döndü çünkü yemek sırası ona gelmişti.Onlardan sonra da biz yemeklerimizi aldık ve boş bir masaya oturduk.Sonra yanımıza tekrar Bilge,Ece ve Lale üçlüsü geldi.Tamam,anlaşılan bu gün bunlardan kurtuluş yok.

"Burası boş mu?"dedi Bilge.Gizem de:

"Evet canım ne oldu?"dedi.

"Sakıncası yoksa biz de oturabilir miyiz?Manzarası güzelmiş de."dedi Ece.

O bu sözleri söyledikten sonra Gizem ve ben etrafımıza bakındık.Onların oturduğu yerden baktığımızda kahkaha atarak yemek yiyen 12.sınıf erkeklerini gördük.

"İyi hadi oturun bakalım."dedim.

Oturdukları andan itibaren 12.sınıf erkeklerini kesmeye başladılar.

"Sizin 12.sınıflarla alıp veremediğiniz ne?"dedi Gizem.

"Hiiççç."dediler.

"O yüzden yarım saattir onları kesiyorsunuz değil mi?"dedim.

"Bence bir şeyler veriyorsunuz ama alamıyorsunuz."dedi Gizem.

Üçü de birbirlerine bakıp kızardılar.Sonra da masan kalkıp gittiler.Onlar merdivenden inmeye başladıktan sonra biz de tepsilerimizi koyup onları takip etmeye başladık.Kararımızı vermiştik,bu işi çözecektik...

******

Merhabalar!!Biz bu hikayeye yeni başladık ve okunma sayısı baya az.Ama eğer okuyorsanız voteleyin ve yorum yapın ki okuyucumuz olduğunu görebilelim.Bu arada bu hikaye bir kurgu değildir.Bizim gerçekten geçen sene yaşadığımız şeyleri anlatıyor.Gizem ve Duygu hariç isimler bile aynı.Eğer MİKA ve ya BEL'den bunu okuyan varsa -ki onlar bu kısaltmaları anladı yakında siz de anlayacaksınız- yorum yapın sjhajaga :P Bu arada multide biricik mıncırmalık Duygumuz var.

...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin