Selamün aleyküm arkadaşlar benim ilgi alanım çocuk gelişim olduğu için yazdım hikayeleri daha çok çocukların hoşuna gidebilecek ve ders çıkarabilecek nitelikte olduğunu bildirmek isterim yaş guruplarına göre yazdığım veya anlattığım hikayeler değişe...
Bir varmış bir yokmuş Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde çok eski zamanlarda yıkık dökük harabeye dönmüş bir ev varmış bu evde çok yaşlı bir amca yaşarmış herkes Yaşlı amcaya Mahir Kaptan diye seslenir mış Mahir Kaptanın mesleği Aslında şairlikmiş.Şimdi şairlik de kaptanlığı Ne alakası var diyeceksiniz!!! İşte hikayemizi de tam bu konu ile alakalı. Mahir Kaptan Günlerden bir gün güzel bir şiir yazmak için dışarı çıkıp dolaşmaya başlamış. O kır senin bu kır benim dolaşmış dolaşmış fakat Aklına bir şey gelmemiş. Yürümüş,Bir de bakmış ki denizin kenarına gelmiş. Oturmuş hemen bulunduğu yere, başlamış Denizi izlemeye saatlerce devam etmiş bu böyle, gün batımına Az kala denizin ortasında bir şeylerin olduğunu görmüş kalkmış hemen oturduğu yerden bir de ne görsün denizin ortasında iki balık nasıl da oynuyorlar, hopluyor, zıplıyorlar. Denizin kenarında bir balıkçı kayığı varmış hiç zaman kaybetmeden atlamış kıyığa balıkları daha yakından görmek istemiş. Yüzmüş, yüzmüş balıklara yaklaşmış daha önce hiç Hayatında böyle güzel balık görmemiş...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Derken balıklardan biri uzaklaşmaya başlamış Bizim Mahir Kaptan ise diğer balığı yaklaşmış yaklaşmış ve teknede bulunan balık ağı ile balığı yakalamış ve Orada bulunan bir kovanın içine katıp eve getirmiş. Eve geldiğinde bir akvaryumun içine katmış, gel zaman git zaman bu böyle Yıllar yılı devam etmiş, fakat bizim akvaryumdaki balık nedeni bilinmeyen bir şekilde kafasını sürekli akvaryumun camına vuruyormuş. Günlerden bir gün Mahir Kaptan akvaryumun yanına gelip bizim balıkla konuşmak istemiş balığa bakıp - Ne kadar da güzelsin. Bunun üzerine balık konuşmaya başlamış - O bir hasret idi ben ise Vuslat Bunu duyan Mahir Kaptan çok şaşırdı. - Sen konuşabiliyorsun
- Evet ama bunun ne önemi var hasretim yanımda olmadıktan sonra. Bu olanlara anlam veremeyen Mahir Kaptan şaşkın bir şekilde vuslata dönüp sorar. Sen neden kafanı akvaryuma sürekli vuruyorsun. Bunun üzerine Vuslat Üzgün bir şekilde, - Belki Buradan kurtulurum da hasretime kavuşurum diye.
Söyleyince Mahir Kaptanın İstemeyerek de olsa gözlerinden yaşlar akmaya başlar. Kendisini kötü hissetmesiden dolayı Hemen dışarı çıkıp Hava alayım diye düşündü. Dışarı çıkıp biraz hava alıp düşündükten sonra içeri tekrar geri döndü, O da ne! Vuslat akvaryumun camını kırmış cam kırıkları ise onun narin ve güzel vücuduna batmış ve söylediği tek şey -Hasreti bana getir cümlesiymiş. Mahir Kaptan vuslatı alıp bir kovanın içine katmış ve koşmuş denize. Atlamış kayığa başlamış Hasreti aramaya Ama ne yazık ki bulamamış havanın Kararması sebebi ile eve dönmüş.vuslat MAHİR kaptana -(H)ayatının anlamı
Böyle dedikten sonra gözleri kapadı. Bunun üzerine Mahir Kaptan Hayatının geri kalanını denizde hasreti aramakta geçirdi ne yazık ki hasreti bulamadı Lakin o hiçbir zaman umudunu kaybetmedi. Bu olanların üzerinden Mahir Kaptan şairliği bırakıp balıkçılığa başladı. Kimse Mahir Kaptanın neden şairleri bıraktığını bir türlü anlayamamıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
