Umut
Lindaya fazla mı sert davranmıştım?
Neyse.. bizimkilerin yanına gittim.
Abigel "ne yapıyorsun sen o kızın yanında ya?" Diye sordu.. hesap vermeyi hiç sevmem.
"Hiçbirşey yapmıyordum"
"Sen bugün biraz dalgınsın galiba" diye ekledi Igor
Djenebe "tamam ya bu kadar gitmeyin üstüne" dedi
En sonunda bir destek geldi..
"Neyse, az sonra ders başlayacak. Akşama görüşürüz" dedi Igor ve gittiler.. of nerdende bu değişik Linda ile aynı sınıfa düştüm.. ben böyle düşünürken zil çaldı ve herkes sıraya dizildi. Lindanın yanına gittim, yüzüme bakmıyordu, bende olsam bende bakmam zaten.
Mr. Berd "Merhaba çocuklar, ders için boş araziye gidiyoruz" dedi
Jamila "boş arazi çok büyük değil mi öğretmenim" diye sordu
Mr Berd "birbirinizi öldürmeyi istemezsiniz değil mi?" Diye sitem ettikten sonra yola koyulduk. Boş arazi biraz uzakta.
Linda benden baya bi kısa olduğu için yüzüne eğilipte bakmaya çalışıyorum, o ise yana çeviriyor başını.. bu kız insana sinir krizi geçirtir.
En sonunda pes edip "ne var? ne bakıyorsun?" Dedi
"Bakıyorum diye kendini çok güzel zannetme" diye cevap verdim
"Sen zaten beni güzel bulsan kendimden şüphe ederim" dedi.. vay bu kız bu lafları nerden öğrendi ya? Geçen sene böyle değildi..
Mr Berd "kendi aranızda konuşmayın" diye sitem etti. Ilk defa hak verdim ona.. konuşmayı kesmemiz lazım çünkü bu kız beni gömer.
Mr Berd "geldik" dedi. Etrafa bir göz attım dizili dizili belki 20 tane tart vardı, ve biz sanırım ok atacağız"
Mr Berd "Evet.. anlamışsınızdır diye düşünüyorum. Gelin kıyafetlerinizi girin ve ekipmanlarınızı alın" diye devam etti.
Hepimiz hazır olduğumuzda öğretmen nasıl atmamız gerektiğini gösterdi.
Kolay görünüyor ama hiçte değil, eğitim almadan yapılamaz. Linda daha yayı tutmayı beceremiyordu, şaşırmadım.. beceriksiz.
Mr Berd "Dersin bitmesine son 20dk. Sonraki ders kapalı gözle deneyeceksiniz. Ama görüyorumki açık gözle bile yapamayanlar var, kız arkadaşlarımız daha tutmayı beceremiyor. Erkekler yardım etsin. Krum, sen Blerinaya, Umut sen Lindaya..." Linda mı? Bu kızdan sındım. O da bana pis pis bakmaya başladı zaten. Mr kaşgöz işareti yapınca mecbur gittim yanına.
"Bir şeyide becerebilsen şaşarım" dedim.. şu an iç sesi ile küfür ettiği çok belli 😂
"Hadi gel" diye devam edip biraz kendime çektim.. ya bu kız bana neden tavır yapıyor? Yayı tutmasına yardım ederken kolunu kaldıramadığını farkettim.. demin fazla mı sıkmıştım acaba kolunu? "Canın acıdı mı?" Diye sordum, o limon gibi olan yüzü biraz tatlandı..
"Hayır" dedi, ne kadar da yalancı bir kız. Önce usta olayını bilmezden geliyor, sonra canın acıdımı diye sorduğumda hayır diyor, halbuki acıdığı çok belli
"Özür dilerim" dedim. Nasıl dedim bilmiyorum ama dedim.
"Acımıyor dedim ya" diye sitem etti. Ne oldu gene ya! Az önce daha sakindi
"Belli" dedim
Mr Berd "Ders bitti, dağılabilirsiniz"
Linda hızlı hızlı yürümeye başladı, bende onu takip ediyorum. "Dur" diye bağırdığımda duymazdan geldi. Bende biraz daha hızlanıp kolundan tuttum ve acıyla inledi. Hass.. sakat olan kolunu tutmuştum. Ortamı biraz yumuşatmak için "hani acımıyordu?" Diye sordum. "Acıdığını anlamak için test etmek mi lazım" dedi.
"Sen bu akşam beni çağıracaksın değilmi?" Diye konuyu değiştirdim. "Nereye?" Dedi.. hala akıllanmadı.
"Bak kızım, yeter! Nereye olduğunu biliyorsun. Küçük sırrının ortaya çıkmasını istemiyorsan benide çağıracaksın!" Diye bağırdım.
Hiçbirşey demedi, "ha eğer çağırmazsan hem sırrın ortaya çıkar hemde yalnız gidebilirim" dedim
"Nereyede gitsen ben olmadığım için sana görünmez" dedi.. ha şöyle yol gel
"Peki dün akşam?" Diye sordum.
"Ilk akşam olduğu için." Dedi
"Beni çağıracaksın değilmi?" Diye sordum
Biraz düşündü ve "tamam" dedi
"Akıllanmaya başladın" dedim, her zamanki gibi ters bir bakış attı ve önüne döndü.
Sonraki ders at binmeydi.. tanrım! Kim at binmeyi yapamaz ki? Bunu ders diye işletmeleri bize hakaret.
---
Nihayet akşam oldu, saat 8! Bakalım çağıracakmı.. Kesin çağırmayacak. Ona inananda kabahat.. ama biraz daha bekleyeyim
Saat 9 oldu, hala yok!
Saat 10.. yok yok yok!
Saat 11 oldu, sinirlerim üst seviyede.. ya sabır.. başım dönmeye başladı, heryer kararıyor....
---Gözümü açtığımda ormandaydım, usta ve Linda yanımdaydı. Kendi aralarında konuşuyorlardıLinda "Usta, neden hafızasını silmedin?" Diye sordu.
Usta ise "yapamam, görünüşe bakılırsa sende yapamadın" dedi
Linda "maalesef olmadı, 12 tane duvar saati, 52 tane cep saati, 24 kum saati, 7 kum tanesini toplayıp 60a kadar saydım, geçmişe gittim. Ama Umutu seni görmemesi için engelleyemedim. Neden hafızası silinmiyor?" Diye sordu.. ne saçmalıyor bu ya? Kum saati kum tanesi bunlar da ne? En önemlisi geçmişe mi gitmiş? Bu da ne demek?
Usta "bir insanın hafızası sadece 1 kere silinir" dedi. Nasıl ya? "Seni hatırlayamaması bu yüzden" diye devam etti. Linda da şaşkın duruyordu.. "Demek bu yüzden beni hatırlamıyor" dedi. Ben Lindayı öncedende tanıyormuydum ya?
Bunları duymamış gibi davranmalıyım..
Usta "uyanıyor galiba" dedi.. homurdanmaya başladım. Belli etmemem gerek.
"Nasıl geldim buraya?" Dedim
Usta geçiştirmeye çalışarak "hadi derselere başlayalım.." dedi ve devam etti "ilk iş hayat yolunu öğrenmeniz lazım" dedi. Linda "o nedir?" Dedi.
Usta "gözlerinizi kapayacağım" dedi Linda "haydaa.. yine mi ya?" Diye söylendi.. haklı.
Usta "hadi.. şimdi birbirinize taş atacaksınız ve tutmaya çalışacaksınız"
Dedi. "Bunları ne için yapacağız" dedim
Usta ise "birbirinizi hissetmeniz lazım, ve reflekslerinizin gelişmesi için. Birbirinizi hissetiğinizde düşmana karşıda savunmanız olacak" dedi.
Gözlerimizi bağladı ve bana bir taş verdi.. Lindaya atmamı söyledi ve bende attım "yavaş be!" Diye bir ses geldi. Sanırım fazla hızlı atmıştım..
Usta Lindaya "bu senin suçun! Hissetmen gerekirdi" dedi. Şimdi o bana atıyor, hissetmem lazım hissetmem lazım.. hass.. alnımın ortasına bir taş geldi.
Usta "en iyisi ilk olarak gözleriniz açık deneyelim.. böyle giderse sakatlanmanız an meselesi" dedi. Evet bencede öyle.
Gözler açıkken sıkıntı yok. Taşı görüp tutabiliyoruz.. hadi bakalım şimdi yine kör ebe.. bu sefer iyi gidiyoruz, en azından birbirimize vurmuyoruz..
Usta "Hadi gidip uyuyun, geç oldu" dedi... bir dakika! Saat kaç? En son gece 11 di.
"Saat kaç?" Diye sordum
"Gece 2" dedi Linda.. sahidende geç olmuş.
Biz Linda ile beraber yola koyulduk, benden 3-4 adım önde yürüyor, hiç arkasına bakmıyor ve hiç konuşmuyor
"Hey" diye bağırdım duymazdan geldi
"Sana diyorum" deyip hızlı adımlarla onun önüne geçip onu durdurdum.
"Özür dilerim duymamışım" dedi
"Neden tedirginsin? Bilmemi istemediğin bir şey mi oldu?" Diye sordum
Usta ile benim hakkımda ne konuştular çok merak ediyorum.
"Yok birşey" dedi
"Emin misin?" Diye sordum
"Evet" dedi. Başka ne diyebilirdi ki? Keçi inadı var kızda.
"Iyi geceler" deyip gitti.
Zaten gelmiştik okul yerine. Bende odama gittim.
"Bir insanın hafızası sadece bir kere silinir" "Geçmişe gittim" bu cümleler beynimde tekrarlanıyordu.. Linda ile ne zaman tanıştım? Bu kız önceden hafızamı kaybettiğimi öğrenince neden bu kadar şaşırıp sevindi?
Bütün bunlar ne anlama geliyor?
Ama öğreneceğim.. en kısa zamanda.Eğer beğendiyseniz lütfen vote verip yorum yapın 😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Bir Sırrım Var
AdventureHayatı sadece sırlardan ibaret olan bir kız, geçirdiği kaza sonucunda çocukluğunu hatırlamayan bir oğlan. Ve eğitim aldıkları internacional kamp.. at binmeyi, ok atmayı, savaşmayı, dövüş taktiklerini öğrendikleri ve öğrenecekleri yer..