Hava bugün yağışlıydı. Toprağa düşen yağmur damlaları atmosfere güzel bir koku yaymıştı. Bu sana aynı ölen annenin kokusunu hatırlatıyordu, annenin kokusu seni her zaman huzurda hisettirirdi. Ayakta olan bedenin artık bitkin düşmüştü, yavaşça yere çömeldin, ellerini yavaşça kaldırdın ve derin bir nefes aldın. Gözlerin yavaşca anne'nin mezarına kaydı, bu görüntüye hala alışamamıştın. Oysa ki bu gün annenin ölümünden 2 sene geçmişti. Akan göz yaşların toprağa birer birer düşüyordu, hafif akan göz yaşların yerini hıçkırıklara bırakmıştı. Ellerini annenin toprağına koydun ve okşadın, o sırada arkandan sıcak bir beden sana sarıldı. O sırada gelen kişinin Baekhyun olduğunu anlamıştın. Baekhyun yavaşca kulağına yaklaşıp konuşmaya başladı ;
Baekhyun " Sevgilim, biliyorum bu seni ve beni çok üzen kötü bir durum ama seni böyle görmek hoşuma gitmiyor meleğim. "
Baekhyun' un dediklerinden sonra derin bir nefes aldın ve ayağa kalktın, Baekhyun yavaşca göz yaşlarını sildi ve durağımız küçük bir öpücük kondurdu...
Kabristandan çıktıktan sonra arabaya bindiniz. Yolculuk esnasında Baekhyun sizi mutlu etmek için komik şeyler anlatıyordu ama sizi yıllar önce olan annenizin ölümü çok etkilemiştir. O yüzden moraliniz bozuktur ama onun bu tatlı hallerine gülmeden edemediniz...
Evinize geldiğinizde odanıza çıktınız ve duşa girdiniz. Odaya geri döndüğünde Baekhyun yatakta yatmış ve uyuduğunu görmüştünüz, sizde yanına yattınız ve yüzünü Baekhyun' a döndünüz, onu izlemeye başladın. Baekhyun bunu fark edince gülümseyerek gözlerini açtı, sizde Baekhyun' a kocaman gülümsediniz, Baekhyun konuşmaya başladı;
Baekhyun " Sen hep böyle gül olur mu ? Seni hiç bir şeyin üzmesini istemiyorum."
Sizde ona " Seni seviyorum " dediniz ve dudağından öptünüz...
Birbirinize sarıldınız ve güzel bir uykuya daldınız...