♦ 4

62 2 0
                                    

        HARİKA!

        Ne yani, yeni sınıf arkadaşım, yeni ev komşum mu şimdi? Evet, sırada na var?

     Beni görmemesini sağlayarak yavaş adımlarla evin arka tarafına geçtim. Tamam, aramızda çit olabilirdi ama bu onun yan evde olduğu gerçeğini değiştirmezdi, öyle değil mi? 

        Merdivenleri çıkıp kapıya gelince zile bastım fakat kimse açmadı. Anahtarımı bulmak umuduyla -her ne kadar evde bıraktığımı bilsem de- çantamı karıştırmaya başladım. Yanılmamıştım, anahtar tabii ki de evdeydi. 

 Düşmemeye çalışarak merdivenlerden dikkatle indim. Ve bu, merdivenlerden en az 5-6 kere düşmüş biri için hiç kolay olmadı.

      Şimdi, ya az önceki masaya geri dönecektim -ki bunu gerçekten yapmak istemiyorum- ya da merdivenlere dönüp orda oturmam gerekiyordu. Tamam, bunu halledebilirim.

        -

        Gerçekten burada 45 dakika oturmuş muydum. Ve yaptığım tek şey sadece telefonumun şarjını bitirmek miydi ? 

   Ayağa kalktım ve biraz dolanmaya başladım. Gerçekten bacaklarım tutulmuştu. Kapıyı açarak dışarı çıktım ve masaya doğru yürümeye başladım. Bir taşınma bu kadar süremezdi di mi?

Sandalyeyi çektim ve ayaklarımı uzattım. Müthiş bir şekilde ağrıyordu. Bir yandan da göz ucuyla yan eve bakıyordum. Görünene göre sadece eşyaları taşıyan adamlar vardı. 

O sırada bahçeye bir araba girdi, bu bizimkilerdi. Tamam, ya şimdi onlara beni burda bıraktıkları için kendimi acındırıp, onlardan gelen 'anahtarın vardı' kelimesini ve uzayıp duran bir nutuğu dinleyecektm ya da yeni gelmiş gibi yapacaktım.

Fazla düşünmeye gerek yoktu açıkçacı.

"Tatlım, ne zamandan beri burdasın?"

"Yeni geldim,..."  

"Niye eve girmedin?"

Elimle karşıdaki kamyonu göstererek "Biraz hava almak istedim ama şu kamyon hiç de yardımcı olmuyor."

"Taşınıyorlar, sabret biraz yakında gider" Gözlerimi devirdim, "Umarım evde oturanlar da onlarla beraber gider."

"Efendim tatlım, bir şey mi söyledin?" Hiç bozuntuya vermeden, "Umarım evde oturanların hayatı güzel gider diyorum."

"Aah evet umarım" Kapıdan babam bağırarak "Hadi bayanlar akşama kadar sizi bekleyemem."

"Geliyoruz."

Ayaklarımı yere sürte sürte eve kadar yürüdüm, başkası yapsa gıcık olurdum ama ben yapınca eğlenceli oluyordu.

"Yarın akşam yeni komşularımızı davet etsek iyi olacak,..." Ne, anlamadım? "Niye" "Komşuluk ilişkileri tatlım" Gerçekten mi? " Bence çağırmayalım, yani he-hemen çağırmayalım, bırakalım yerleşsinler sonra illa ki tanışırsınız zaten" "Bilmiyorum, bakarız duruma göre." 

Olsun, en azından fikrinden saptırdım. Üzgünüm komşular, bizimle konuşmak için biraz daha beklemek zorundasınız.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 13, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ben DeğerliyimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin