Kapının haberim dışında aniden açılmasıyla kaldırdım başımı.Benden sadece birkaç yaş küçük olan yardımcım Feyzullah girdi içeri.Odamın kapısının çalınmadan içeri girilmesinden hoşlanmadığımı Feyzo da biliyordu.Kendisini azarlamak için ağzımı açtığımı anladığı an hemen savunmaya geçti.
Feyzullah:Başkomserim biliyorum böyle aniden girmemem lazımdı ama çok acil bir durum var.Sanırım yeni bir seri katil çıktı başımıza.
Fethi:Hah tam birinden kurtulduk derken öteki çıktı başımıza!
Feyzullah:Bu seferki biraz daha farklı başkomserim.
Fethi:Nasıl daha farklı?
Feyzullah: Dosyayı Su getirecek.Detaylar orada yazıyor.Ama bir göz gezdirdim de kadın baya profesyonel!
Fethi:Kadın mı?
Feyzullah:Evet.Hakkındaki tek bilgimiz çok güzel ve masum
olduğu.Fethi:Ya da öyle göründüğü.
Feyzullah:Aynen öyle.
Fethi:Su nerede kaldı?
Feyzullah:Şimdiye kadar gelmesi gerekiyordu.Yine o Sedat denen herif oyalıyordur onu.
Fethi:Su'ya olan hislerinin farkındayım Feyzo.Ama burada böyle şeylerin olmaması gerektiğinin de farkında olmadı gereken sensin değil mi?
Feyzullah:Biliyorum başkomserim.
Fethi:Güzel.O zaman bir sorun yok.
Feyzullah:Bir sorun yok.
Fethi:Otursana.
Feyzullah masanın önünde karşılıklı duran siyah deriden yapılmış tekli koltukların birine çökerken ben de masamın üzerindeki telefonu alıp çay ocağını aradım ve biri az ikisi bol şekerli olmak üzere üç Türk kahvesi söyledim.Aslında Ayşe abla kahveyi nasıl içtiğimizi biliyordu ama yine de hatırlatma ihtiyacı duydum.Buraya tayinim çıktığı zaman gelmeye gönlüm razı olmamıştı ama vazife sonuçta dedim ve zor da olsa arkadaşlarımdan, ailemden ayrılıp İstanbul'a geldim.İlk başlardaki önyargımın boş olduğunu görmeye başladığımda ise bu semte ve mesleğine daha sıkı sarıldım.Benim için zorlu geçen bu süreçte Feyzullah ve Su'nun olduğu kadar Ayşe ablanın da desteğini çok gördüm.Dertleşmek için yanına her gittiğimde az şekerli bol köpüklü iki kahve yapar karşılıklı içerdik.O beni oğlu gibi ben onu annem gibi görürdüm.Belki de beni bu kadar sevmesinin nedeni birkaç yıl önce ölen ve tek çocuğu olan oğluna benzetmesiydi.Yani en azından ben öyle düşünüyordum.Şu sıralar dertleşmeye pek vaktim olmuyor ama ne zaman ne için yanına gitsem beni asla geri çevirmeyeceğini biliyorum.
Derin düşünceleri bölen bir kapı sesi daha geldi.Bu sefer beklediğimiz kişi odaya adımını atmıştı...Nihayet!
Su:Başkomserim geciktiğim için özür dilerim.
Fethi:Bir daha olmasın.
Su: Bir daha olmayacak.
Fethi:Evet ne biliyoruz bu bayan seri katil hakkında?
Su:Yalnız başkomserim bayan değil kadın.
Fethi:Her neyse.
Su:Her neyse değil.Lütfen.
Derin bir nefesle ciğerlerimi doldurup boşalttım.Ama Su istifini bozmadan cümlemi düzeltmemi bekliyordu.
Fethi:Karşımızda "kadın" bir katil var.Hakkında ne biliyoruz?
Su:Kendisini gören hiç olmamış.Cinayetlerinin sebebi bilinmiyor ama kurbanlar hep aynı özellikte.Hiçbirinin sabıka kaydı da yok.Yani resmi olarak masumlar. Ama belli ki kadının kurbanlarıyla bir derdi var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Işık
Teen Fiction"Başkomiserim sanırım yeni bir seri katil çıktı başımıza" "Hakkındaki tek bilgimiz çok güzel ve masum olduğu" "Ya da öyle göründüğü?" Katil aramızda!!!