Yogunlardı. Yu Jin eve bırakakmak istemişti Hoseok'u. Ne kadar gerek olmadığını söylesede onaylamak zorunda kaldı. Evine kadar sadece Yu Jin'ni dinledi. Kadının çenesi düșmüștü.
"sonra da oturduk çay ikram etti. Sohbete bașladık. Sevgilisi hakkı-"
"ah Yu jin. Beni şu köşede indirebilirsin."
"ama daha evine gelmedik"
Kafasını salladı "markete uğrayacağım"
"seni bekleyebili-"
Hızla lafını böldü " Hayır! Gerek yok sen eve geç kalma. Teşekkür ederim" dedi Hoseok. Kadınların çok konuştuğunu biliyordu ama bu kadarda olamazdı.
Araba ilerlerken arkasından el salladı ve kaybolunca ellerini güçsüzlükle yere indirdi. Marketten içeri girdi.
Suratına esen sıcak hava gülümsetti. Soğuk içecek dolabının önünde durdu. Yoongi ile her gece içtiği içkiyi arıyordu. Kalmamıştı. Belki arka tarafdadır diye kapağını açtı. En arka sıralara baktı ama yoktu. Neyse vücuduna hakim olup sakin bi uyuku çekse daha iyi olurdu. Arkasını döndüğünde yerde 2 tane aradığı içki vardı. Etrafina baktı kimsecikler yoktu. Sadece kasiyer vardı. Egilip alacagi sıra üzerinde ki notu gördü. Ona bırakıldığını o zaman anladı. Önce egilip notu aldı.
"2 taneden fazla içme..içtikten sonra uyudundan emin ol"
Eğilip içkileri aldı. Gülümseyerek kasiyere gitti.
"ne kadar?"
"az önce bir bey onların parasını ödedi."
"nereye gittiğini biliyor musun?"
Ilerideki sokağı isaret etti camın arkasından "oraya doğru yürüdü"
İçkileri avuçladı ve o sokağa dogru koştu.
İçkileri çantasına sokarken yürüyordu. Önlerinden bir çocuk vardı. O abilir miyidi?
Önünde yürüyen adama koştu. "Yoongi, buldum seni" dedi Hoseok ama karşısındaki adamı tanımıyordu.
"isterseniz Yoongi'niz olabilirim" dedi.
"ah çok özür dilerim. Ben birisi ile karıștırdım."
Ilerdeki evi gösterdi. "bak orası benim evim. Daha güzel bir özür dilemek istersin belki"
"ne saçmalıyorsun sen!" Hoseok sert çıkmıştı.
"diyorum ki" ellerini hoseok'un saçlarına götürdü.
"ona dokunursan seni yaşatmam" dedi sokağın başındaki ses.
Ikiliye yürüdü Yoongi.
Adamı kolundan ittirdi "devam et yoluna" adam bir şey demeden yürümeye devam etti.
"tanrı aşkına, hiç bilmediğin bi sokakta ne işin var" Yoongi suratına bile bakmıyordu sevdiceginin. Katil birisi ile konuşması ona koyuyordu.
Masum birisiydi o. Yoongi'ye göre değildi. Yoongi artık kirliydi.
"tanrım. Yoongi"
Dedi şaşkınlıkla Hoseok. Ellerini Yoonginin beyaz yanaklarında sabitledi. "seni çok özledim" dedi ve dudağının öptü.
Yoongi gözlerini sımsıkı kapattı. Hoseok ise hasretle öptü onu.
"Hoseok" yoongi konuşarak öpüşmeyi durdurdu. Eger durdurmasaydı kötü yerlere gidebilirdi.
"evine git çok geç oldu" dedi ve arkasına bakmadan karanlık sokakata ilerledi Yoongi.
"Yoongi!"
Seslendi Hoseok ama arkasına bile bakmıştı Yoongi. Devam etti yürümeye peşinden gidecekti Hoseok ama kırılmaktan korktu.
Eger kötü sözler duyarsa intihar edeceğinden korktu. Hoseok durdu ve giden Yoongi'yi izledi. Karanlığın ardından kaybolduktan sonra sokaktan çıktı ve 2 sokak alttaki evine girdi.
Ağlamadı. Çünkü artık göz pınarları kurumuștu. Sadece içti Hoseok. Yıldızlara dua etti. Ilk defa mutlu olmayı diledi onlardan. Mutlu hayatı çöp olup gitmişti. Tekrar Yoongi ile birlikte olup mutlu olmak istiyordu.
