İHANETİN AĞIRLIĞI

3.7K 169 58
                                    

"Nereye gidiyorsun rose"

"Sadece yanlız kalmam lazım tamammı anla beni"

"Tamam bir saate gelmmessen kötü olur ama"

"Tamam"

Ayakkabımı giydim ve dışarı çıktım.

Şehir yorgundu, ben yorgundum, gece yorgundu.

Neredeyse her gece bir başka şenliğin habercisi olarak gökyüzüne dağılan havai fişekler bile sıcaklıktan yorulmuş,neşesini kaybetmişti

Az önce yazılan o kısa cümleye şaşkınlıkla baktım.
Göğüs hizasında, yazı gibi, ince bir sızıydı önce.
Kelimeler gibi küçük, minik, kopuk sızılar.
Birleşip toplandı.
Bir sessizlik büyüdü içimde o sessizliğin içine yayıldı.
Ve bir kora çıplak elime dokunmuş gibi oldum.

'Yanık yanık kokar bir karanfil'
'Bir ketre alevdir' o kızıl çiçek; ömrüme bir yerime dokunup orada bir gülümseyiş ya da bir hüzünle hatırlanan bir iz bırakan birinin benden, benim ömrümden hatıralarımdan koparılırken hissedilen bir alev
Yandım.
Yanık yanık kokuyor hayat.
Aşılmaz bir duvarın önünde duruyorum; her şeyin rengi değişti, her şeyin adı değişti, her şeyin kokusu değişti.

Bağlılıkların içinde biraz acima da bulunuyor; beni üzdüğünde bile, bana ihanet ettiğinde bile bu yaptığının onun zayıflığından kaynaklağını düşünüp içinde çırpındığım derin kadere rağmen onun için endişe ettim.

Ama artık bitti jungkook diye biri yok benim için

Ama lisa o benim en yakın arkadaşımdı hemde en yakın.
İhanet bıçağı göğsüme öyle bir girdiki. Canım çok yanıyor. Beklemedim hiç düşünmedim. Asla düşünmedim
Bana bunu yapabileceğini
Bitti artık yanlızım en yakınım sırdaşım yok artık.

Hayata değmeden, boşluğa doğru uzayıp giden o duygular, yayıldıkları bu geniş alanda hiç bir şeye temas etmediklerinden varlıklarını haklı kılıcak, onları manalı gösterecek bir akis sağlayamıyor; ıssız bir adanın eteklerine biteviye vuran dalgalar gibi hep aynı yere manasızca çarpıp duruyorlardı.
Her şeyin tarifi değişiyordu

Bir yandan o sırada bana çok uzun gelen o bir kaç dakikanın geçiceğini, duyguların yeniden hayata temas edip kendilerine bir mana bulacağını biliyor,aynı zamanda o bir kaç dakikanın hayatımın sonuna kadar öyle kalmasını istiyordum
          Bir özgürlük anıydı yaşadığım

Duygularımın peşinden koşmak, onların dokunduğu her yere onlarla beraber varmak, o duygularla hesaplaşmak zorunda değildim.
Duygularım hiç bir yere değmiyordu çünkü.
Duygularımdan kurtuluyor, mutlak bir sessizlikle yanlızlığa kavuşuyordum.
  Konuşmak, anlatmak,açıklamak mecburiyeti ortadan kalkıyor, herkez gibi banada kutsal gibi gözüken sükunette, ilahi bir inzivaya ulaşıyordum

O olağan üstü bir kaç dakika, alnımdan bütün bedenime yayılan serinlik ve yerli yerine oturan görüntülerle geçti, şaşkınlık hayatla aramdan çekildi, yeniden hayata değdim, birbirinden kopup dağilan duygular birbirinden zor ayrılı şekide iç içe geçti bu sefer nefret olarak,hayat her zamanki manası yada manasızlığıyla belirdi.

Hayatan kopuştan zevk almıştım
Artık sadece nefret ve intikam vardı
Nefret ve intikam

Koşa koşa lisanın evine gittim kapıyı gömlekli bir lisa açtı

Tokatı yapıştıdım
Elindeki su bardağını aldım ve arkadan gelen jungkook un üstüne döktüm tek kelime söyledim

"İğrençsiniz"

Artık hür ve içinde sadece nefret olan bir kadındım
Asıl oyun şimdi başlıyordu

you want me to be a sexy girl // rosekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin