4+1 BAŞLANGIÇ 'İLKİM' /1

187 22 16
                                    

DERİN SU KORKMAZ...
Sabah bacağım uyuşukluğu ile uyandım. Gözümü açtım ve karşımdaki manzara kaşlarımı çatmama sebep oldu.
"Napıyorsunuz lan ibneler?" dedim pozisyonumuzu bozmayarak. "Hiiiç kanka sen napıyorsun?" dedi Alya, elindeki ağdayı ısıtmaya çalışarak.

"Sakın lan!" dememe kalmadan Polen ağdayı bacağıma yapıştırdı ve kahkaha atmaya başladı. " Ebenin anasını ha! Sizin k*ç*nızdan kan alacağım bekleyin siz!!" dedim sinirle.

"Alırsın kanka alırsın. Kameraya gülümse güzelim." dedi Eylem pis pis sırıtarak.
Hızla yataktan fırladım. Eylem'in elindeki kameraya atıldım. Eylem kendini geri çekince tabi ki de ben yeri boylamıştım. "Ulan varya ben sizin..." nefessiz kalana kadar sövmüştüm şerefsizlere. Hakediyorlardı tabi ki de. Ya bu bana yapılır mı ya.

CANER KUNTER...
Şerefsiz. Bir kadına hem de genç bir kıza asılanın anasını ağlatırdım. Bir tekme daha attım. Bahadır'ın beni geriye çekmesiyle kendimi saldım. Pek kavga eden birisi değildim fakat böyle şerefsizlere hakkını sonuna kadar ödetirdim. "Abi sakin ol demiyeceğim ama... dur lan devam et abi bunun hakkı bu." mal Güneyin sesiyle sırıttım. "Tamam abi sensin." dedim ve çocuğu rahat bıraktım. Duvarın köşesine sinmiş olan kızın yanına gittim.

"İyi misin?" dedim gözlerine bakarak ama sanırsam utancından bakmıyordu. Ben de yanına oturdum.

"Böyle şerefsizler yüzünden sen utanma. Bırak onlar yaptıklarından utansınlar." dedim. Ne olduğunu anlamadan kollarını bana sarmasıyla ben de elimi güven vermek istercesine elimi omuzlarına koydum. Daha sonra omuzlarının sarsılmasından ağlamaya başladığını anladım. Sırtını sıvazladım. Benden de daha fazlası çıkmazdı anasını satayım yani.

"Şşşştt." onu kendime çevirip yüzünü avuçladım. "Ağlama artık. Herkes cezasını fazlasıyla bulacak daha için rahat olsun." Kız masum bir şekilde gülümsedi. "Teşekkür ederim bana yardım ettiğiniz için" tebessüm ettim ona. Daha sonra sırtından elimi çektim ve başını kaldırdım. "Ağlama sorununu hallettiğimize göre" dedim uzatarak. O da bana tebessüm etti.

Kız saçını arkaya doğru savurdu. Çok acayipti ama ablam gibi kokuyordu. Tıpkı ölen ablam gibi. Sonra birden kızı kendime çekip sarıldım. Az önce onun bana sarıldığı gibi sevgiye muhtaç bir biçimde sarıldım. Kollarında teselli bulmaya çalışan bir çocuk gibi. Sonra hemen ayrıldım. Şaşkınca gözlerini belirtmiş bana bakıyordu.

"Hadi kalk git." dedim. Nasıl gidecekse bu halde. Gözlerini kırpıştırdı. Tabi böyle bir tepki beklemiyordu.

"Ihm, tamam... Şey bide telefonunu kullanabilir miyim?" kafamı salladım. Telefonun şifresini girip uzattım. O telefona numara tuşlarken bende Güney'in yanına gittim. "Kalk kanka bizlik bir iş kalmadı." O ilerlerken bende kızdan telefonu aldım. Tekrar tebessüm ederek telefonu uzattı. Bende kafamı eğerek selam verir gibi hareket yaptım 'önemli değil' der gibi. Daha sonra da arkamı dönüp Güney'in yanından ilerlemeye devam ettim.

DERİN SU KORKMAZ...
"Yeter kızlar bıktım sizden"dedi müdür sinirle bize bakarak. Hiç birimiz takmıyorduk tabi ki. Daha öncesinde bu konuşmaları çok duymuştuk.

"Ho-" lafım yarıda kaldı. "Tamam kızlar ben işlemlerinizi başlattım." Sırıttım sonra role devam ettik. "İşlemleri derken?" dedi Eylem umursamazca. Kızlara baktım.

Eylem;sağ tarafımda ve ellerini pantolonunun ön ceplerine koymuş,sol bacağını sallıyordu.

Polen;ellerini göğsünde bağlamış odayı süzüyordu.

4+1 BAŞLANGIÇ 'İLKİM' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin