foolish

117 9 5
                                    

Güzel yüzlü kadın... Senin o güzel yüzün geliyor aklıma, geçirdiğimiz geceler. Hepsi tasavvurumda. Gözümün önüne geliyor, deli ediyor. O küçük güzel burnunun göğüsümde hala hissedebiliyorum, öpüşün.

Portofino'da geçirdiğimiz güzel gece aklıma geldi. Şimdi bir erkekle oradaya gitmek için hazırlanıyorsun. Beni bir erkek için terk ettin, güzel yüzlü kadınım. Şimdi Champs Elysee'de boş boş dolanıp senin gibi bir kadın arıyorum. Olmuyor be.

Deli gibi yürüyorum. Eyfel'e, oradan Özgürlük Takına. Arada gözlerimden yaş akıyor. Bu şehir sen olmayınca çok soğuk. Aşıklar köprüsünde kilitimizi buluyorum. Anahtarını çıkarıp oradan çözüyorum. Sen'in soğuk sularına atıyorum.

Oradan yurda geçiyorum. Yarı yolda bir kadın beni kolumdan tutup bir partiye sokuyor. Şarap ikram ediyor. Reddetmiyorum, biliyor musun, bunu yapmazdım. Senden sonra hiçbir şeyi umursamıyorum artık güzel yüzlü kadın.
Büyük ihtimal yüksek dozdan öleceğim bu gece. Ambulansta seni arayacaklar. Sen gelmeyeceksin çünkü o adamla birliktesin, kraliçem.

Hiç bir masalda iki kraliçe yok. Gel ilkini yazalım, demiştim sana, hatırlıyor musun? Sen yanıma geldiğinde son söyleceğim bu olacak. Sen ağlayacaksın. Kavgamız gözünün önüne gelecek. Senin erkek arkadaşın olduğunu kabul edeceğim ama sen ilişkimizi yürütemeyeceğini söyleyip hışım ile evden çıkacaksın. Adamın yanına gideceksin.

Seni aradıklarında şaşıracaksın. O böyle bir şey yapmaz, diyeceksin. Ben de öyle derdim. Ama sevince böyle oluyormuş güzel yüzlü kadın.

Son bip sesini duyuyorsun ve çizgi düze dönüyor. Çığlık atıp olduğun yerde kalıyorsun. Hemşireler seni geriye alıyor. Perdeler kapanıyor, beni daha fazla göremiyorsun. Doktor saatin söylenmesini istiyor. O anda çığlıklarla ağlıyorsun. Sakınleştirici veriyorlar sana.

O adam gelip seni hastaneden alıyor. Bir ayda yirmi iki buçuk kilo veriyorsun. Adam senin için endişeleniyor. Haklıda. Sen uykuya dalıyorsun.

Başında papatyadan bir taç var. Tam senin sevdiğin gibi. Birden çarpışıyoruz. Senin gözünde ilk tanıştığımız günkü parlama var. El ele tutuşup Portofino'ya gidiyoruz. Oradan Toskana'ya şarap içmeye. Napoli'de bir aile konuk oluyoruz. Sonra sen İngiltere'ye doğduğun topraklara, ben Türkiye'ye doğduğum yere dönüyoruz.

pain gets sharper when dusk comes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin