Oyun sonuçları belli olduğunda Chanyeol gülümsüyordu, Sehun ise sinirden karşısındaki adama saldıracak gibi duruyordu.
İkili arasında, insanlar çıkana kadar sessizlik sürdü. Gazino tamamiyle boşalınca Sehun ve Chanyeol başbaşa kalmışlardı.
"Sevgilime göz mü diktin orospu çocuğu?" bağırarak tüm sessizliği bozdu Sehun.
"Sevgilin tapılası biri, onun senin gibi biriyle ne işi var anlamıyordum. Ama o yanıma gelince detaylıca soracağım."
"Onu sana vermeyeceğim."
"O yılbaşına kadar benim."
Sehun daha fazla sinirine hakim olamayıp, Chanyeol'ün suratına yumruğunu geçirdi.
Chanyeol bir adım geriledi gülüşü daha fazla yüzüne yansıdı. Chanyeol da Sehun'un yüzüne bir yumruk çaktı. İkisi birbirlerine vururken Baekhyun oraya gelmişti.
Ağladığı her halinden belliydi. Birkaç saat içinde nasıl haberdar olmuştu ki?
"Baekhyun?"
Ses çıkarmadı. Sadece yavaş adımlarla ikilinin oraya yanaştı. Sessizce; "Beni gerçekten kumarda mı harcadın?"
"Baekhyun, açıklayabilir-"
"Hayır, gerek yok."
Ağlaması giderek şiddetlenmişti. Ama ona ikisi de karışmıyordu, biraz ağlamalıydı. İçini boşaltması ona iyi gelecekti. Gözyaşlarını elinin tersiyle sildi. Kafasını hafifçe kaldırıp, Chanyeol'a baktı.
"Siz mi kazandın?"
Chanyeol konuşmadı, sadece başını salladı. Karşısındaki çocuğu korkutmak istemiyordu, çünkü onu gördüğü günden beri seviyordu.
"Gidebiliriz."
Sehun konuşmaya kalkınca Chanyeol, Baekhyun'un yanına gitt ve onun beline sardı kolunu. Yavaş hareketlerle yürümeye başladılar. Ama Baekhyun korkuyordu. Karşısında koca adam Park Chanyeol duruyordu.
Arabaya gelince şöförü kapıyı açtı ama Chanyeol şöförüne gitmesini söyledi.
"Geç Baekhyun."
Onun dediğini yaptı. Artık o ne derse onu yapmak zorundaydı. Koltuğa iyice sinip, sessizce ağlamaya devam etti. Chanyeol yol boyunca sustu ve Baekhyun'un sessizce ağzından kaçan küçük hıçkırıkları dinledi.
Araba durunca Baekhyun kızarmış gözlerini Chanyeol'a çevirdi.
"Geldik."
Kafasını salladı ve arabadan indi.Chanyeol önde Baekhyun arkada, karşıda duran koca eve girdiler.
Işığı açıp, kabanını çıkardı. "Rahat ol Baekhyun. İstediğin gibi burada yaşa. Kısa süreli de olsa burası artık senin evin."
Baekhyun hiçbir tepki vermeden tekli koltuğa oturdu ve kalbinde oluşan tüm kırıklıklar adına ağlamasını sürdürdü.
Chanyeol üstünü değiştirip, aşağıya indiğinde hala Baekhyun'un ağladığını gördü.
"Neden ağlıyorsun?"
"Ben... Kumar masasında size satıldım, bir eşya gibi." diyip hıçkırıklarını serbest bıraktı.
Chanyeol yerinden kalkıp, minik bedenli adama yaklaştı ve saçlarını okşadı. "Hayır Baekhyun, satılmadın. Aslında sana bunu anlatmak isterdim ama şu an pek sırası değil sanırım. Her neyse, şu an ne yapmak istersin?"
"Ben çok yorgun hissediyorum. Uyuyabilir miyim?"
"Elbette uyuyabilirsin. İstediğin odada uyu Baekhyun."
"Teşekkürler Bay Chanyeol."
"Teşekkür etmene gerek yok." tebessüm etti ona güven verircesine.
Baekhyun üst kata çıktı, çok büyük gibi görünen evde sadece iki odanın kapısı açıktı. Diğerleri kilitliydi, ürpmesine neden oldu.
İlk odaya girdiğinde, buranın siyah ve gri tonlarının ağırlıklı olduğu, çift kişilik rahat bir yatağın, karşısında kocaman televizyonu olduğu bir yerdi. Burası çok fazla lükstü.
Diğer odaya doğru adım attı, kapısı açık bejdi. Kapıyı yavaşça açtı ve onu karşılayan çilek kokusuyla kendini mutlu hissetti. Odaya tam girdiğinde buranın beyaz ve açık mavi tonlarıyla döşendiğini gördü. Lüksten uzak, zarif ve narin bir odaydı. Mavi çarşaflı çift kişilik yatak sıcak duruyordu. Karşıda duran büyük televizyon bile gözü yormayacak şekilde duruyordu. Beyaz dolap odaya ferahlık katmıştı.
Sanırım bu çilek kokulu, mavi ve beyazlarla kaplı oda ona ayrılmıştı. Kesinlikle diğer odadan daha iyiydi burası.
Yatağın üzerinde mavi çizgili saten bir gecelik takımı vardı. Keskin ütü çizgileri sayesinde muhteşem duruyordu ve altta beyaz, küçük numara bir çift terlik.
Bu odada uyumak istiyordu ama önce Bay Park'a sormalıydı. Odayı incelemesi bitince salona indi ama Chanyeol orada yoktu. Tekrar yukarıya çıkacakken mutfaktan sesler geliyordu.
Bay Chanyeol beline önlük takmış, önünde duran domatesleri ince ince doğruyordu. Ocağın üstünde ise kaynayan bir şey vardı, tencerenin içinde.
Baekhyun onu incelerken kendine geldi ve sorusunu yöneltti. "Bay Park, ben mavi ve beyaz renkteki odada kalmak istiyorum. Orada uyuyabilir miyim?"
"Öncelikle bana Chanyeol demelisin Baekhyun. Ve evet o uyuyabilirsin. O odayı senin için hazırlamıştım."
"Siz mi hazırladınız?"
"Hazırladım mı dedim? Hazırlattım." tebessüm ederek arkasına döndü. Bu ise Baekhyun'a çok kibarca gelmişti. Onun iyi biri olduğuna hemen karar vermesi saniyelerini bile almadı. Asıl kötü olan Sehun'du. Onu kumar masısında harcayan biricik sevgilisi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yılbaşı gecesi son •bbh†pcy•
FanficPark Chanyeol kumar masasında kaybettiklerine karşın, tek güzel şeyi kazandı. Byun Baekhyun'u.