Boyutlar basitçe farklı yüzeyleri algılayarak gerçekliği analiz etmemizi sağlayabilir. Günlük hayatta üç boyut yani en, boy ve derinlik algımız evrendeki cisimlerin hepsi için geçerlidir. Bilim insanları gözle görülebildiğimiz bu üç boyutun dışında başka boyutlar da olabileceğine inanıyorlar. Hatta, Süpersicim Teorisi evrende farklı boyutların olabileceğini öngörüyor. Bu farklı yaklaşımlar evreni, doğanın temel kuvvetlerine ve bütün temel parçacıklarına hükmederler.
Bir boyutlu(sadece x ekseni) bir cismin en iyi tarifi düz bir çizgidir ve fazla bir özelliğe sahip değildir. Buna ikinci bir boyut eklersek yani y eksenini (yükseklik) eklediğimizde 2 boyutlu (kare ,dikdörtgen) gibi bir şekil elde edersiniz.3 boyut içinse z ekseni yani derinliğe ihtiyacınız vardır böylece nesneye boyut katarsınız. En mükemmel örnek olan küpü ele alırsak, en, boy ve yükseklik dolayısıyla hacim oluşur. Bu üç boyutun dışında yer alan 7 boyut ise doğrudan anlaşılamaz. Fakat evrendeki doğrudan etkisi ve gerçekliği algılanabilir.
Bilim insanları dördüncü boyutun zaman olduğunu ve bilinen maddenin herhangi bir noktada tüm özelliklerine hükmettiğini düşünüyorlar. Üç boyut boyunca nesneler zamana göre evrende bir boyut oluştururlar. Daha derinlere inildikçe boyutların birbiriyle etkileşimleri özellikle fizikçiler için oldukça alengirli konulardır. Süpersicim Teorisine göre beşinci ve altıncı boyutlarda muhtemel evrenleri oluştuğu düşünülmektedir.
Eğer beşinci boyuta doğru bakabilseydik, bizimkinden biraz farklı olabilecek yani bizimkinden benzerlikleri ve farklılıkların olabilecek muhtemel dünyalar görebilirdik.
Altıncı boyuta geldiğimizde muhtemel evrenlerin olduğu bir düzlem görebilirdik. Böylece bütün muhtemel boyutları kıyaslayabilir, bizimki gibi diğer evrenlerin başlangıç koşullarını(Büyük Patlama vb.) görebilirdik. Teoride beşinci ve altıncı boyutlara hükmedebilirseniz zamanda geriye veya geleceğe yolculuk yapabilirsiniz.
Yedinci boyutta ise farklı başlangıç koşullarına sahip muhtemel dünyalara ulaşım olanağınız olabilir. Oysa beşinci ve altıncı boyutlarda başlangıç koşulları aynıyken, sonraki hareketler farklıydı. Burada ise her şey zamanın en başından farklı gerçekleşiyor.
Sekizinci boyuta geldiğimizde bu gibi her biri farklı başlangıç koşullarına sahip ve sonsuza kadar dallanan muhtemel evrenlerin muhtemel tarihsel düzlemine ulaşırdık. Bu nedenle bunlara sonsuzlar deniyor.
Dokuzuncu boyuta geldiğimizde ise, farklı fizik kanunları ve başlangıç koşullarına sahip bütün muhtemel evren tarihlerini kıyaslayabilirdik.
Onuncu ve son boyutta ise hayal edilebilir her şey muhtemeldir. Bunun ötesi ise biz ölümlüler tarafından hayal edilemiyor ve boyutlara ilişkin doğal bir limit oluşturuyor.
Kaynak: https://www.gercekbilim.com/10-boyutlu-evren-nasil-aciklaniyor/ .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzay ve Evren
Bilim KurguBenimle çıkacağınız bu sonsuz uzay serüvenine hayran kalacaksınız! Uzay, evren ve sonsuzluğa dair her şey. 🚀🌠