HER YER KAR DOLU HER YER UMUTSUZLUK DOLU...Uzun yolculuğumuzun sonunda rayların, tıngır tıngır etmesiyle uyandım.Uykulu bir sesle;Anne,anne geldik uyan. Annem gözlerini açtı .Öyle güzel baktı ki yeni umutlara yeni gelecegimize dalıp gitmişti parlak gözleriyle...Evet bende heyecanlıyım yeni hayatımın baharını düşünüyor,bu baharın beni ne kadar ısıtacağının hayalini kuruyordum.
Annemle birlikte trenden yavaşça inerek bavullarımızı almaya yöneldiğimizde etrafımıza baktık,herkes bize yabancıydı sanki.Tabelalar bile bize yabancı geliyor herkesle el işaretleri ile anlaşıyorduk.Şimdi siz sormadan ben söyleyeyim;ben Cemre on beş yaşındayım Uygur Türküyüm Sincan bölgesinde yaşıyordum.Fakat çinlilerin bize uyguladığı zulme annem ve ben daha fazla dayanamayarak, kalktık ve kalktık ve buraya yani Kırgızistan bozkırına geldik.Burası bizim memleketimizden çok farklı, hava çok soğuk ve dizlerime kadar karlı(umutsuzluk).Buraya alışmam epey zaman alacak gibi.
Babamı ben beş yaşındayken Çin askerleri katletmiş,sebebi ise evimizde bulunan kuran ve Seccadeymiş. Annemi de 2 yıl hapiste tutmuşlar,bu süreçte bana komşularım el birliğiyle bakmışlar.Biz de bu zulme daha fazla dayanamayıp kışın ortasında buraya, Kırgızistan bozkırına göç ettik.Dilini, dinini, insanlarını, bilmediğim bu yerde çok zorlanacağım biliyorum...''kızım hadi bavullarımızı alıp gidelim'', ''tamam anne''.Karlara bata çıka bata çıka bavullarımızı taşıdık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
---TANE TANE ERİYOR KARLAR---
Short StoryBu hikaye kısa ama öz tabirinin açıklaması nitelğinde aşırı yoğun olmamakla birlikte kış temalı. Çin zulmünden dolayı anne ve kızının Türkistan'dan Kırgızistan bozkırına göç etmelerini konu alan kısa bir dram hikayesi.