Gerek izlediğimiz filmler olsun gerek dinlediğimiz müzikler olsun hepimizin içinde bir Amerikan hayranlığı vardır. Bende işte o bir kaç Amerikan hayranı olanlardanım. Öncelikle size kendimi tanıtayım adım Ömer 15 yaşındayım. Sürekli uyurken yastığa başımı koyduğumda gerçek hayatta elde edemeyeceğim hayaller kurarım. Yine bir sabah uyandım ve okula gitmek üzere çantamı hazırlamaya başladım. İçerden bir ses "oğlum ekmek al." Ben ise Mısır gevreği ve yanında meyve suyu bekliyorum oysaki Menemen ve çay vardı. Okul servisimiz kapımıza yaklaşmıştı ve kornaya bastı. Bende hızlı adımlarla servise doğru koştum. İçerde servisçinin açtığı ya da öğrencilerin açıtırdığı Sinan akçıl çalıyordu. Bende umursamaz tavırlarına kulaklığımı taktmış lana del rey dinliyordum. Birden bir ses cami titremişti irkilerek kulaklığımı çıkardım ve dışarıya baktım orta okullu çocukların attığı taş gelmişti. Neyse ki okul bahçesine vardık. Yine müdürün 1 saatlik konuşmasına maruz kalacaktık. Sıcak başımıza vuruyor adeta bizi eritiyordu. Sınıfın içine girdik sonunda yine Retricadan fotoğraf çeken kezbanlar ve çöp kovalarını başına geçiren çocuklar vardı şaşkınlıkla onlara bakıp " allahım ben nerdeyim" diyordum. İçeriye öğretmen girmişti bu ne koku diye söylendi sınıfın şımarık çocuğu berke " öğretmenim kızların 5 tllik parfümleridir." Diye espri yaptı. Kızlarda sınıfı inletecek kadar gülüyorlardı anlamıyordum oysaki onlara laf atmıştı. Ben ise tebessüm bile etmedim. Öğretmen önümüze bembeyaz bir kağıt dağıttırmıştı. Herkes şaşkın şaşkın bakıyordu acaba ne yapacaktık? Öğretmenimiz hayallerinizi yazmanızı istiyorum diye söyledi. Ben ise gerçekleşmeyecek hayallerimi yazmanın mantıklı olduğunu düşünmüyordum ama yine de yazacaktım. Oysaki bu yaz o hayallere kavuşacağımı bilmeden...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayallerimin peşinde
Teen FictionTürkiye'den Amerika'ya uzanan nefis dolu macerayı anlatan bir Türk gençlik hikayesi.