Akşam yemeği

1.8K 110 236
                                    


Draco Ginny olmuştu, başarmıştı. Acele ederek Harry'nin yanına gitti.

"Nerde kaldın Ginny merak ettim."

"Kusura bakma aşkım."

"Aşkım? Sen bana hiç aşkım demezdin ne değişti?"

"İçimden geldi diyemez miyim?"

"Tabi ki diyebilirsin sevgilim. Seni seviyorum... Bugün ne var ?"

"Ne var?"

"Unuttum deme bana."

"Sanırım unuttum."

Draco panikledi. Bugün ne olabilirdi? Harry neyden bahsediyordu?

"Bugün sevgili olmamızın 1. yılı. Akşam yemeğine gidecektik."

"Tabi ki unutmadım. Ben sandım ki başka bir şeyden bahsediyorsun bunu unutacağımı nasıl düşünebildin?"

Draco iyi toparladı. Harry bir şey anlamadı.

"O zaman bu gece saat 12'de benim odamda?"

"Tabi olur."

Harry çok mutlu oldu çünkü Ginny hiçbir zaman Harry ile yalnız kalmıyordu. Çok ağırdan alıyordu ve Harry bugün harika bir gece olacağını düşünüyordu.Heyecanlıydı ilk defa Ginny ile yakınlaşacaktı. 

Harry düşünüp durdu ; bir sorun var gibiydi Ginny'i ilk defa odasına davet etti ve ağırdan alan kişi direkt düşünmeden teklifi kabul etti. 

Doğruyu söylemek gerekirse Harry'de Ginny ile çok yakınlaşan biri değildi. Ne olduysa bugün oldu. O da Draco'ya denk geldi.

---- 00:00-----

Harry odasını renkli mum ışıklarıyla aydınlatmış; yerlere, masaya ve yatağa gül yaprakları serpmiş, mükemmel bir oda yaratmıştı.

Draco içeri girer girmez mükemmel yemek kokusu burnuna geldi. Dekorasyonu görünce durdu ve düşündü

'Harry bu kadar romantik miydi?'

'Demek bu yüzden kızlar peşinden ayrılmıyor.'

Harry saçını düzeltip Draco'ya ( Ginny mi demeliydim?) yaklaştı. Mükemmel gözüküyordu. Draco için iğrenç, aptal, pislik olan kişiden eser yoktu şimdi. O kadar etkilendi ki birkaç dakika sadece ona baktı.

Harry şaşırdı, ilk defa Ginny ona bu kadar güzel bakıyordu, aşkla. Draco kendine gelemiyordu. Neler oluyordu?

Harry yavaşça Ginny'nin oturacağı sandalyeyi çekti. Ginny oturduktan sonra o da karşısına oturdu. Şarabı bardaklara doldurmaya başladı. Ortam sessizdi sessizliği bozan Ginny oldu.

"Seni biraz daha tanımak istiyorum Harry."

"Nasıl yani? Zaten beni tanımıyor musun?"

"Tanıyorum tabii ama daha çok tanımak isterim. Mesela korkuların neler?"

"Sevdiklerim. Onları kaybetmekten çok korkuyorum.

"Onlar kimler?"

"Sen, Hermione, Ron, Dumbledore, Drac..."

"Ne?"

"Ne ne?"

"En sonda ne dedin?"

"Hiç."

Draco kendi ismini duyduğuna yemin edebilirdi. Çok şaşırmıştı bu yüzden daha çok üstüne gitmek istedi.

"Peki Draco hakkında ne düşünüyorsun?"

"O... o değişik biri. Kötü biri olduğunu sanmıyorum sadece babası onu zorluyormuş gibi geliyor bana. Korkak sanki biraz."

"Katılıyorum. Korkak olması dışında."

Harry haklıydı. Draco böyle olmak istememişti babası istemişti. Ama korkak değildi.

"Her neyse Ginny. Konumuz Draco mu olacak? Konuşacaksak senin hakkında konuşalım."

"Mesela benim hakkımda ne konuşabiliriz?"

"Dünyanın en mükemmel insanı olman, en güzeli olman, en iyisi ve sevgiyi en çok hak eden insan olman... Çok konu var Ginny. Sen anlatılmaz yaşanır birisin."

"Sen de öylesin. O zümrüt yeşili gözlerin, iyilik saçan kalbin... Zümrütlerin ve grilerim buluşunca oluşan  aşkı görebiliyorum. Saklayamıyorum Potter. Senden saklayamıyorum sevgimi.

"Ginny bana ilk defa potter dedin. Ve senin gözlerin gri değil."

Draco o an Ginny yerinde olduğunu tamamen unutmuş, değişik şeyler hissediyordu. Oda sıcaktı ve git gide nefes alınmaz hale geliyordu.

Sen hep Ginny'i sevdinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin