0.1

1 0 0
                                    

***
"Lütfen!" Diye bağırdım gözlerimden yaşlar süzülürken. Oldukça gür çıkan sesimin derinliklerinde net bir çaresizlik belliydi. Hava karanlıktı, küçük evin önündeki varlığını bile fark etmediğim sokak lambası üzerime vuruyor ve gözlerimin kamaşmasını sağlıyordu. Kısılan gözlerimde toplanan yaşlar görüntümün buğulanmasını sağlıyordu, fakat evin açık olan kapısından bir ışığın yansıdığını görebiliyordum. Yanıma dağılan eşyalarım umrumda değildi, kendim umrumda değildim, acı çekişim umrumda değildi, tek hissettiğim boşlukta oluşumdu. Bedenim,dizlerime doğru hafif kırılmış, istemsizce dudağımdan kaçırdığım hıçkırıklarla sarsılıyordu. Işıkta sezdiğim, kapıda duran birkaç bedeni ayırabilmek için elimin tersiyle hızlıca gözlerimi sildim ve hafifçe burnumu çekip derin bir nefes aldım. Yengem kapıda durmuş, bana umutsuz gözlerle bakıyordu. Bakışlarına acıma duygusu karışmıştı. Kollarını, bacaklarının önüne aldığı 6 yaşlarındaki kuzenimin omzundan sarkıtarak kızının boynunun altında birleştirmiş; sanki onun da başına gelebilecek herhangi bir durumdan kurtarmak istercesine sıkıca tutmuştu. Kuzenim henüz küçüktü, beni çok severdi. Fakat babasına karşı çıkabilecek gücü, beni koruyabilecek, savunacak gücü kendinde bulmaya cesareti yetmiyordu, yetemezdi de. Bir süre onlara baktım. Gözlerinde üzüntüyü aradım, beni tekrar içeri almalarını bekledim, ufak bir umut istedim. Ufak bir duraklamanın sonucunda ulaştığım tek şey dayımın tekrar kapıya ulaşması ve kalan son eşyalarımı da büyükçe bir çantanın içinde yanıma fırlatması olmuştu. Bacağıma çarpan çantayla kendime gelişim pek uzun sürmemişti. Yaşlar tekrar gözlerimden firar edercesine sökülmeye başlarken hıçkırıklarım arasından konuşmaya çalıştım.
"Lütfen! Dayı, lütfen!" Bu 3 kelimeyi zorlukla dudaklarımdan dökmeyi başarmıştım. Kesik de olsa, evet, bunu başarmıştım. Son bir umutla dayıma baktım. Her kelimemden, her gözyaşım yere düştükten sonra umutla baktığım gibi, tekrar baktım. Belki bana acır, belki beni eve alır diye tekrar baktım, almayacaktı. Sonunda bedenimin ulaştığı yorgunlukla dizlerimin üzerine yığılmıştım. Hıçkırıklarım durgunlaşmıştı, hafif çitileyen yağmur yanan yüzümün serinlemesini sağlıyordu. Doğrudan yüzüme vuran ışık kızarmış gözlerimin rengini ortaya çıkarıyor, serin esen rüzgâr ince saçlarımın geriye doğru uçuşmasına sebep olmuştu. Bütün bu strese karşı oldukça yorgun düşmüştüm. Hiçbir tepki göstermiyordum, ya da gösteremiyordum, gözlerim sadece evin geniş kapısına ve kapıdaki bedenlere bakıyordu. Dayım iri bir adamdı, fazla otoriterdi. Küfür etmezdi, gereksiz konuşmayı sevmezdi, ukalalığa gelemezdi, annemin tamamen zıttıydı. Hatta kız kardeşinin, annemin, her zaman bu rahat tavırları yüzünden öldüğünü düşünürdü. Annem ve babam gençliklerinde beni evlenmeden meydana getirdikleri için dayım benden pek hoşlanmazdı. Ailedeki kimse benden pek hoşlanmazdı. Çünkü onlara göre, daha reşit bile olmadan büyük bir aptallık sonucunda olmuş, babası yüzünden annesinin öldüğü aptal bir kızdım ben. Dayımın olumsuzca başını salladığını gördüm. İğrenmişlik vardı bakışlarında, tahammülsüzlük vardı bana karşı.
"Git, Alev. Bir daha ne seni görmek, ne de haberini duymak istemiyorum. Banka hesabına ek olarak para yatıracağım, bir süre onunla geçin. Daha sonra ne yapıyorsan yap, bugün senin 18 yaşına bastın, artık başının çaresine bakabilirsin. Hoşça kal."
Sert bakışları konuşmasının sonlarına doğru az da olsa yumuşamıştı. Bu bile mutlu olmam için bir sebepti aslında. Benim için üzülmüştü, en azından ben öyle sanıyordum. Cümlelerini bitirdiğinde kapı yavaşça yüzüme kapanmıştı. Evin içinden, kapının önünü aydınlatan ışık kesilmişti.

Ne hissediyordum? Acı mıydı bu? Pişmanlık mıydı?

Peki ya adalet? Neydi bu her zaman lafı geçen adalet? Bu muydu? Bir hata sonucu meydana gelip, ne annesini, ne babasını görebilen bir kızın, sırf büyüdüğü için fazlalık olarak görüldüğü evden atılması mıydı? Doğduğu anda katil oluşu muydu? Büyürken şeytan olarak görülmesi miydi? Ailesi olarak gördüğü kişilerin ona iğrenerek bakması mıydı? Neydi adalet denilen bu asla tadamadığım şey?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 29, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bu Gece Mutlu Öleceğim. |GxG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin