''Otobüs arkadaşım ve kız kardeşi.''

416 26 4
                                    

Kızın kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu haliyle.Bunu öğrenmek için yapabilecek bir şeyim de...Öğrenmeyi isteyip istemediğim de tartışılırdı aslında.

                                   *                                 *                               *                                    *

 (Zaman belirtmiyorum arkadaşlar,siz anlarsınız zaten. )

 ''Ya sizin ananız,kız kardeşiniz yok mu ? Hadi yok diyelim.Teyze kızı,hala kızı,dayı kızı.O da mı yok ? ''

 Çantamı popoma sabitlerken aynı anda söyleniyordum.Bunu yalnızca ben ve bitişiğimde duran,tahminen yirmili yaşlarında olduğunu düşündüğüm genç duyuyordu.Kollarını benim uzanamadığım tutunma yerlerine sabitlemişti.Boyu benden en az yirmi santimetre uzundu.Dediklerimi duyduğunu,bana bakıp gülümsemesinden anlamıştım.Ben de ona karşılık vermek için hazırlanıyordum ki aniden fren yapan şoförün sayesinde gülümsememle birlikte bel bölgesine yapışmıştı yüzüm.Savrulmama engel olamamıştım.Fakat,onun yanımda olmadığı sahneyi hayal edersem, ki bu bienim için bir facia olurdu,yüzüm onun beline değil hemen yanındaki adamın göbeğine yapışmış olurdu.Ben bu genç çocuğu yeğlerdim.Ben kusura bakmayın demeye yeltenmeden,benim toparlanmamı sağlayıp kolundan tutabileceğimi söyledi.Onu dinleyip kollarından tutnmaya başladım ve bakışlarımı ondan alıp yere sabitledim.

  Otobüsteki bilgisayar kadının sürekli durakları söylemesi benim için bir mucizeydi.Ankara'dayken otobüslere yeni yeni gelen sistemi pek elden geçiremeden taşınmıştık maalesef.Ama o bilgisayar kadına ihtiyacım da yoktu doğrusu.Ankara kazan ben kepçeydim.

  Bilgisayar kadının yaptığı yayın bir ara ingilizceye dönmüştü ve ses tonu iç bunaltıcıydı.

''Nöxt sötöyşön,böhçölövlör.'' Kadının sesini  taklit etmeye çalışmam tam bir fiyasko ile sonuçlansa da,genç çocuk yine bana bakıp gülümsemişti.

 Hayatımızda hepimizin az çok yaşadığı otobüs aşkları vardır.Bakıştığımız kişi,otobüsten bizden önce inince üzülürüz mesela.Ama şu an öyle bir durum yoktu.Çünkü genç otobüs arkadaşımla aynı durakta  inmiştik.Elindeki bavullu yerde sürüklerken,koca sokakta tek ses onun bavulunun minik tekerleklerinin zemin ile kavgasından çıkan tıkırtıydı.

  Bavulu tutmak için yapımlmış plastik sapı,ani bir hareketle kaybediverdi.Başka bir tutma yerinden kaldırdı bavulu ve yoluna öyle devam etti.

''Beni mi takip ediyorsun?'' Gülümsedi.

 Tabi ki de hayır demeye kalmadan aynı apartmana doğru yol aldığımızı far ettim.Bana diyene bak diyerek iç geçirdiğimde aynı asansördeydik.Beş numara aynı anda giden parmaklardan,geri adım atanı bana ait olandı.Tebessüm ettim.Üç dakikanın ardından aralanan asansör kapısından dışarıya adım attık.

  Aynı sokak,aynı apartman.Şaşırtıcıydı.Fakat bu otobüs arkadaşım benim olduğum katta beklemeye başladı.Onu beklediği sürece izlemeye devam ettim.Bir kadının gelip ona gürültülü bir şekilde çığlık atarak sarılması ile irkildim.''Oğlum,askerden gelmiş.Koş Sezin koş ! ''

  Adının Sezin olduğunu anladığım kız çıkagelip otobüs arkadaşıma sarıldı.''Abim benim.'' diyerek inledi.Sezin,benim otobüs arkdaşımın kardeşi.Sevimsiz'in yüzünü silen kızdı.

KOD ADI: ''SEVİMSİZ''Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin