''Kolye.''

316 23 6
                                    

Münire teyzeyi onayladığımı belirtmek için tebessüm ettim,elimdeki kısır dolu tabağı,evin ortasındaki cam sehpaya yerleştirmek için hamle yapmamla Münire teyzenin  bileğimi kavraması bir oldu.

''Dur kızım daha yememişsin.'' Serpil teyzeyi işaret etti.''Koy kıza biraz daha kısır,yedirmemişler bu kıza bir şey.'' 

 Oysa,bir yetmiş beş boyunda,altmış dört kilo,tosun gibi kızdım.Münire teyzenin yakını görüp göremediği konusunda gel gitler yaşıyordum.

''Yok Münire teyze tosun gibiyim.'' Elimle göbeğimi kavradım.''Az daha yersem ne olur biliyor musun? Bir de önce sağlık diyorsun,çok yersem sağlıklı olamam sizin gibi şişman iyice şişman olurum mazallah. '' Bunları söylerken utansamda kikirdemekten kendimi alamadım.Kadınlar heyetinin iğneleyici bakışları ve annemin çimdikleri arasından sıyrılıp dışarı çıktım.

                           *                                    *                                      *

''Merhaba.''

 Elini selamlaşmak için uzatmış kız benden karşılık vermemi bekliyordu.Şaşkınlığın verdiği şok ile kızı biraz beklettim ve gülümsedim.

''Beni tanımıyorsun ama.''

 Ben onu tanıyordum.O,otobüs arkadaşımın kardeşi Sezin'di. 

''Ben tanıyorum seni,seni tanımayan mı var ? '' Alaycı olarak algıladığım bir şekilde kahkaha attı.Bunun aşırı olduğunu fark edip kahkasını durdurdu,ağzını kapatıp etrafını süzdü.

''Nasıl?'' demekle yetindim,vereceği cevabı merakla bekliyordum.

''Sen Levent'in yüzüne tükürmüşsün.'' Tekrar kikirdedi.''Pardon Sevimsiz mi demeliydim?''

 Bu benim de hoşuma gitmişti,ona eşlik etmemek için kendimi zor tutuyordum.Bu sebep,beni tanımayan insanın olmaması klişesi için geçerli değildi.Sezin,bedenine akıp giden sarı saçlarını toplayıp topuz yaptı ve koluma girdi.

''Hadi aşağı inelim,otururuz sitenin parkında.Seni birileyile tanıştırırım.Yabancılık çekeceğini sanmıyorum.''

  Sezin'in nasıl bir olduğu konusunda bir çok fikir türetiyordum aklımda.Filmlerdeki gibi gıcık,aksi bir kız mıydı ? Yoksa saf ve sakar bilindik kızlardan mı ? Buna karar  vermem için erkendi belki ama ona karşı temkinli olmak zorunda olduğumu biliyordum.

                                              *                                  *                                   *

''Bakın size kimi getirdim.'' Szein yeni aldığı elbisesini arkadaşlarına gösterirmişçesine beni sergiledi.

''Sezin bunu niye getirdin sen ya ?''

 Sezin kaşlarını çattı.''Ne patavatsızsın ya sen.Öyle denir mi ayıp.''

  Bu sözlerinden sonra onunla iyi anlşacağım fikri kafama yerleşse de ilerleyen cümlelerinde kullandığı tema beni ondan uzaklaşmaya sürüklüyordu.''O daha yüzüne tükürecek ben de sileceğim.''Kikirdedi.

   Parktaki çardakta üçü kız,beşi erkek,biri de Sevimsiz olmak üzere tam dokuz kişiydik.Onuncu ve sanırım arkadaş grubunun sonuncu kişisi de çardağa doğru yaklaşmaktaydı.

''Aaa,Giray kardeşim gel gel.''

 Bu sözler adını bilmediğim bir erkeğe aitti.Ardından ben hariç herkes Giray ile tek tek kucaklaştı.Sezin masanın üzerindeki pastayı işaret ederek abisinin koluna girdi.

''Abi bak senin için,askerden geldin diye hazırladık.'' Abisinin yanağından öptü.

 Giray'ın gözleri bendeydi.

''Nasılsın ?'' Çardaktaki herkes işini bırakıp beni ve Giray'ı izliyorlardı.

''Şey,iyiyim ben.Sen ?''

''Ben de iyiyim işte geldim askerden.''

 Sevimsiz konuşmaya katıldı.''Giray onu nereden tanıyorsun ?''

 Giray sağ yanağını gerdirdi.''O benim otobüs arkadaşım,dün gelirken aynı otobüsteydik.Onun bana can borcu var.'' 

 Giray'ın salak olduğunu düşünmeye başlamıştım.Sanki otobüste o olmasaydı,sarsılmada ölümle burun buruna gelecektim.Bunu engellemek için sözünü kestim.

''Can borcu demeyelim de ona.''

 Sevimsiz hiçbir şey demeden pastayı kesmeye yeltendi.Giray onu durdurdu.

''Durun otobüs arkadaşım kessin pastayı.''

''Asya.'' Onu reddetmek amaçlı yaptığım mimikler başarısız olmuştu.Bıçağı parmaklarım arasında bulmamla pastayı kesmem bir oldu.Sevimsiz'in şaşkın gözleri arasında pastayı dokuz parçaya ayırıverdim.

 Sezin bıçağı elimden aldı.''Eee biz on kişiyiz.Dokuz parça oldu.'' Sezin pastayı on dilim yapmak için bıçağı kavradı.Abisi onu durdurdu.

''Dur dur.Ben Asya ile yerim.Sorun olmaz değil mi?''

 İlla yiyelim,birlikte yemek zorundayız,yesek ya ? Bakışlarıyla beni süzüyordu Giray.Bunu onaylamadım haliyle.O da pastasını Sezin ile yemeye başladı.Bozulmuş bir halde,pastayı duraklayarak yiyordu.

 Pastası bitmeyen tek ben kalmıştım.Bir parça alıp masaya bıraktım.''Niye yemedin canım?'' Sezin pastaya talipkar gözlerle bakıyordu.

''Pek aram yok tatlı ile.'' Tatlı ile aram tabiki de vardı.Bal gibi de vardı.Puding,çikolata ve türevi ürünlerle çok iyi anlaşıyordum fakat pastanın hepsini yersem öküz damgası yerim diye korkmamdan dolayı pastayı öylece bırakmıştım.Sezin çekine çekine pastayı önüne aldı.

''Eee Asya,sen yeni mi taşındın buraya?''

''Evet yeni taşındım.Hatta bu şehre yeni taşındım.''

  Sevimsiz konuşmaya dahil oldu.''Benim arkadaşım,çocukluk.'' Utanmadan,sıkılmadan pat diye söyleyivermişti.Buna şaşırmıştım doğrusu.

 Giray,Sevimsiz'e döndü.''Vay be,bahsetsene biraz Asya'nın küçüklüğünden.'' Giray kolunu çardağın tahta tutunma yerine,şöfor edasıyla yerleştirdi.

 Sevimsiz bundan memnun olmamıştı.Bunu bakışlarından anlamıştım.

''Aman boşver,hiç gerek yok Giray.''

''Neden gerek yok ki,anlamadım ?''

''Ya Asya küçükken çok sevimliydi.Böyle severken öldüresim geliyordu.'' Levent'in bu sözleri karşısında iztemsizce ağzımı açmıştım.Gülümsedi ve devam etti.''Ama gel gör ki öldürme konusunda fikrim hala aynı ama sevimli olduğunu konusunda hayır.'' Kafasını sağa sola salladı.

''Yoo,Asya hala çok sevimli.''Bana bakıp göz kırptı.Elini cebine attı.Çıkardığı şey kafasına düşen kolyeydi.Kolyeyi kancasından tutup salladı.''Ben de mi kalsın vereyim mi ?''

KOD ADI: ''SEVİMSİZ''Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin