''Sahi,biz nerede oturuyoruz ? ''

508 37 14
                                    

YAZIM HATALARIMI YORUM OLARAK BİLDİRMENİZİ RİCA EDİYORUM.UMARIM OKURKEN GÜLÜMSEMENİZE ENGEL OLAMAZSINIZ :) İYİ OKUMALAR

  Evimizin tam adresini bilmiyordum.Aslında otobüse binmek için tam adres bilmeye gerek yoktu fakat semti bilmemin yeterli olduğunu da düşünmüyordum.Koskoca İstanbul'da bulmak imkasız olabilirdi.

 -Sina.Sanırım Sev...

 Ağzımdan kaçıracak olduğum anda Sevimsiz beni çimdikledi.

-Yani Levent.Cevap vermeyecek en iyisi size gidelim.Ben annemleri ararım.

 Ne demiştim ben öyle ? Ucuz kızlar gibi.Hadi bize gidelim,şişeleri dizelim demediğim kalmıştı bir.Her şeyi geriye sarmanın bir yolu olsaydı yapamazdım yine de eminim.Çünkü sarma işini hiç yapamam yani yemek konusunda hiç iyi değilimdir.

 Kesinlikle ve kesinlikle saçma olan ama içimi gıdıklayan bu düşüncelerden sıyrılıp Sevimsiz ve Sina'nın konuşmasına kulak kesildim.

-Bir dakika arkadaşlar.Benim için kavga etmeyin.

 İkisinin göbek bölgelerine avuçlarımı dayayıp,amaçsızca gerçekleştirdiğim ayırma işleminin gereksiz olduğunu biliyordum.Çünkü kavga etmiyorlardı.Yaptığım hareket karşısında ikisi de şaşkın yüz ifadeleriyle bana ve ellerime bakıyorlardı.İkisinin de mükemmel baklavaları vardı.Bu kısım sadece benim hayallerimden ibaretti.Çünkü her ikisi de ayva büyüklüğünde göbeklere sahiplerdi.Ellerimi göbeklerinden ayırdım.

-Azıcık spor yapın spor.

 Sadece susup bana bakıyorlardı.Oysa Sevimsiz spor yapıyordu bu göbekte neyin nesiydi ? Yoksa her şey yalan mıydı ? Buna karar vermek için elimi göbeğine götürüp mıncıklamaya başladım.Kendini geri çekti.

-Sen ne yapıyorsun ? Yoğurdun beni resmen ? 

 Canı  yanmış olacaktı ki göbeğini ovuşturmaya başladı.Sina Sevimsiz'e bakarak alaycı bir şekilde gülümsüyordu.

-Eee Levent.Nerede oturuyorsunuz ? 

  Levent dişlerini sıkar vaziyette konuşmaya çalışıyordu.

-Bahçelievler.Ama bu Asya'nın benimle geleceği gerçeğini değiştirmez.

 Kolumu sımsıkı kavrayıp beni yanına çekti.

-Asya valla babana derim kız seni.Elin oğlanlarının göbeklerini seviyo,mıncıklıyo falan.Ooo fıttırır adam yeminle.

 Ters köşe.Canım ya ben buna neden sevimsiz dedim ki.Çok sevimli ya aslında canım benim.

 Korkunun etkisiyle ne dediğimi şaşırmıştım sanırım.Kolumu Levent'in parmakları arasından  alıp,yanından biraz uzaklaştım.

-Ya sen ne diyosun.Git porno dergilerine bak odandaki.Ben de onları annene gösteririm.Bakalım oğluşunun sapık olduğunu görünce ne diyecek ?

 Her şey şimdi anlam kazanmıştı benim için.İlk yarı berabere bitmişti.İkinci yarıda üçümüz birlikte Bahçelievler'e doğru yola çıkmıştık çoktan.

                                                                  *                     *                 *                *

 -Ya sen hayırdır Sevimsiz ?

-Valla sabrımın sınırlarını zorluyosun.Bacak kadar boyunla elin oğlanlarını mı ayartacaksın.

   Sesimizin asansörle birlikte çıktığımız her katta yankılanmasına engel olamıyorduk.Ayartma kelimesi de ne demekti ? Ben sadece benim için kavga etmelerini önlemeye çalışıyordum.Yani aslında ortada bir kavga da yok gibiydi ama...

 -Ben kimseyi ayartmak gibi bbir girişimde bulunmadım.Bunu oturma yerinden uydurma.

 -Ne edepsiz kız olmuşsun ya sen.Eskiden bıçaklardın bir iki dakika sonra oturup ağlardın.Şimdi köpek olmuşsun köpek.

 -Bana diyene bak.Sen köpek kadar bile akıllı değilsin.

  Saçmalamak konusunda üstüme yoktu.Fakat onu alt etmeye çalışırken cümle bulmakta zorlanmıyor değildim.

-Bak abisi ilerde kullanmayı öğreneceksin.Gerçekten bak.Onu kullan.Bedava.

-İlerde ? Abisi ?

-Yani büyüyünce falan.

-Ha.Demek oluyor ki sen de kullanacağının farkına varmış olmalısın.Keşke bunu eyleme de döksen.Fena olmaz.Vatana millete insan ehli bir birey katılır belki.

  Gözleri yerinden çıkacaktı adeta.Elini kaldırdı.Asansör kabininin en köşesine pıstım.

  Biraz sonra elini bana vurma için değil asansör duvarına dayamak için kaldırdığını idrak ettim.Beni pıstığım yerde kıstırdı.Dik durma çabalarım başarılı olmuştu.

  Asansörün iki duvarının birleştiği yerdeydim.O da tam önümde,kolunu asansöre dayamış bir şekilde duruyordu.Kulağıma yaklaştı.Bana kapak olacak bir söz söylecekti sanırım.Kendimi buna hazırlamıştım.Yapmasını bekliyordum.

  Ama o sadece kulağıma kuvvetlice üfleyip,açılan asansör kapısından kaçıp gitmeyi tercih etti.Kulağım tuhaf olmuştu.Gerçekten çok kapak olmuştu bana bu nefes.Nefesine tükürdüğüm.

                                                 *                           *                      *                           *

  -Serpil teyzecim.Yemekler müthiş olmuş.Elinize sağlık.

  Yanağımı okşadı.

-Afiyet olsun kuzum.Siz yeyin diye yaptık annenle.

 Serpil teyzenin samimiyetine inanıyordum.Oğlu hiç ona çekmemişti.Sevimsiz adının hakkını veriyordu gerçekten.İğrenç iğrenç huyları vardı.Mesela masada her zaman kendine özel bir bardağı vardı.Hiç bir zaman ondan kimse içemezdi.O bardağı kimse kullanamazdı.

 -Levent abin yukarı çıktı,hadi sen de git.Ders öğretsin sana biraz.

- Hıh o mu ? Tövbe de anne.

   Serpil teyze bana bakıp gülümserken ona aynı anda karşılık veremedim.Çünkü annemin beni çimdiklemesinin ardından yaşadığım acıyı bastıramamıştım.

 -Müsadenizle.Bu arada Levent abime su götüreyim bardağıyla.

-Cemile sen bu kızı ne iyi yetiştirmişsin.

   Annemin omzunu sıvazlayıp Sevimsiz'in kendine özel bardağına su koyup bana uzattı.

  Yanlarından ayrılmam için beş dakika yeterliydi.Bir an önce nerdivenlerden çıkıp,onu tiksindirmek için acele ediyordum.Sessiz adımlarla kapısına yaklaştım.Kapısı bir santimetre kadar aralıktı.Ve yatağa oturmuş haldeydi.Sırtı kapıya dönüktü.

  Ani bir hızla kapıyı '' Leveeeennnnttttt '' diyerek açtım.''Allah '' diyerek inledi.Ve kendini yataktan attı.

-Kızım seni var ya.

  Yerden kalkıp bana doğru yaklaşıtken elimdeki bardağı ağzıma yaklaştırıp geri çekiyordum.Bunu o gelene kadar iki kez tekrarladım.

-Ay bu senin bardağın değil mi Sevimsiz ? Bununla su içmek benim için bir şereftir.

  Üzerime gelmesiyle birlikte ben de geriye doğru adım atıyordum.Her adımda arkamı kolaçan ediyor,düşmemek için önlem alıyordum.

  Son üç adımda arkama bakmadan adım atmam felaketim olmuştu.Merdivenin ilk basamağına yarım basmıştım.Dengemi kaybedip geriye doğru yığılırken,bardağı refleks olarak Sevimsizin'in kafasına fırlatıp on saniye içinde merdivenlerin son basamağını ve annemlerin yüz ifadesini görebilmiştim.

KOD ADI: ''SEVİMSİZ''Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin