YAŞANTININ KURGUSU

179 5 0
                                    


Yirmi yaşında, içinde ki çocuğu yeni tanıyorum.
ona her gece acıyorum.
Sabahları hayatına devam edebilmesi içinse onunla gurur duyuyorum.
Aslında ona üzülürken bile onunla gurur duyuyorum...

Kimsesizlikle kalmış başbaşa, kendini yalnız ve çukura saplanmış hissediyor, bir yığın kalp kırıklığı,
maneviyattan yetim büyümüş...
Hayata hep gülücük gütmüş... güttükleri damlacık olmuş göz pınarlarına,elin anasıydı babasıydı sevdi kapılarda...
o çocuğu buldum sokaklarda
şuan yanımda...
Sorduğum tek soru; canın acımıyormu nasıl dayanıyorsun oluyor.

Baban yok yanında kim koruyor seni o güçlü kollarıyla? Annen de yok kim okşuyor saçlarını...
hiç mi istemedin bir aile...
sıcak ev ortamını özlemedin mi?
Cevap ver çocuk ağlamada cevap ver diyorum.
Çocuk duygusal...
Çocuk bir an soğuk kanlı ...
zaten çocuk, bazen çocuk...
Bazen görüyorum yatağında ağlıyor.
Bazen duyuyorum bir vaveyla doğuyor.
O da daha çocuk,İçi acıyor.
Ölmeyen babasını gömüyor.
Olmayan annesini varsayıyor.
Hayatı karışık doğru yolu arıyor.
Yoruluyor.
Pes etmiyor...
Helal olsun sana çocuk!

Bir kere daha gururlan...

Hayatın tekmesi yaşına göre ağır geliyor.
Biliyorum.
Birde bu kadar haksızlıkla hayata devam etmek daha zor biliyorum... Ama yaşa çocuk .
Sen yaşa ki sana bunları yaşatanlar ölsün çocuk.
Ve sen yaşa ki hayallerin yaşasın Çocuk.

Ağlamak SerbestHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin