1

625 43 5
                                    

Sessizdi Hogwarts. Herkes Noel tatili için evlerine dönmüştü. Hermione bu Noel'i ailesiyle geçirme kararı almıştı. Ron ise her zaman ki gibi Kovuk'ta, bütün Weasley'lerle birlikte olacaktı. Bay Weasley'nin uğradığı saldırı sonrası Harry kendini suçlu hissetmiş ve bu yılı Hogwarts'ta geçirmek istediğini söylemişti. Tabi ki buna en başta Molly Weasley olmak üzere herkes buna karşı çıkmıştı. Hermione, isterse onunla Hogwarts'ta kalabileceğini söylemişti ancak Harry bunu kabul etmemiş, biraz ders çalışacağın söylemişti. Eh işte, şimdi de burada tek başınaydı işte.

Saat, gece yarısını çoktan geçmişti. Genç çocuk, asasını hafifçe aydınlattığı koridorlarda yürüyordu. Şuan tek istediği şey bir profesöre, özellikle Snape'e yakalanmaktı. Bu baya kötü olurdu Harry için. Sessizdi koridorlar. Zaten birinin olması mucize olurdu.

Bir tıkırtı duydu. Önce ışıktan rahatsız olan bir tablo sanmıştı ama değildi. Tabloların hepsi Dumbledore'un odasında toplanmıştı bu gece. Snape olduğunu düşündü bir an. Asasını sallayıp ışığı biraz daha azalttı. Etrafına bakındığında ilerde bir kıpırtı gördü ve seri ama sessiz adımlarla raya doğru ilerledi. Yanlış görmediyse eğer, Draco Malfoy bir sınıfa girmişti gizlice. Harry'nin aklına gelen ilk şey bir kızla orada buluşacağıydı. Nefesini bıraktı ve sarışının bu zevkli anını bölmek için ilerlemeye devam etti ve bir süre sonra yavaşça büyü, ahşap sınıf kapısını kendine çekerek açtı. İlk başta bir şey göremese de, sınıfa iyice girdiğinde onun sesini duydu.

"Ne zamandır geceleri beni takip ediyorsun Potter?" Harry, yakalanmanın verdiği utançla gözlerini sıkıca kapattı. Draco'nun yavaş adımlarla yürüyüp önünde durduğunu ve hafifçe güldüğünü duydu. Harry gözlerini açıp tam karşısında duran ve çekici bir şekilde gülümseyen çocuğa baktı.

"Beni çok mu özledin?" Tekrar aynı gülüş. Harry, bu gülüşü sevmişti. Bir şey demedi Harry, sadece gülümsedi hafiften ve Draco'nun omuzuna çarpıp sınıfın ortasına doğru ilerledi. Etrafa bakınıyordu aynı zamanda. Burada bir kız olduğuna emindi hal bu ki. Bir yere saklanmamıştır herhalde. Burada Draco dışında başkası olsa kesinlikle çıkıp dalga geçer ve gülerlerdi.

"Ne o Potter? Birini mi arıyorsun?" Harry ona döndü ama Draco onun konuşmasına fırsat bırakmadan devam etti. "Merak etme Yaralı Kafa, tekim. Hem nasıl fark etmedin bilmiyorum" tekrar Harry'e mi yaklaşıyordu konuşarak yoksa çocuk bunu yanlış mı görüyordu? "kızlar uzun zamandır ilgimi çekmiyor" son cümlesini Harry'nin kulağına doğru fısıldamıştı.

"Ne güzel. En azından kızlar senden kurtulmuş oldu. Umarım yakın zamanda aseksüel olursun" Harry gergince gülüp geriledi tekrar. Ellerini arka ceplerine koymuştu. Asasını nedense sıkıca kavramak yerine, beline sıkıştırmıştı.

"İşine gelmez bu bence" Draco oldukça eğleniyormuş gibi görünüyordu. Harry onun ne demek istediğini tam olarak anlayamamıştı. Bir an ikisinin arasında sessizlik olduğunda, aniden ikisinin ortasında bir duman belirdi ve yazılar ortaya çıktı.

"Draco, oyun başlıyor. –P" yazıyordu sadece. Harry gözlerini devirdi.

"Ne zamandır çocuk gibi oyunlar oynuyorsun?" şimdi gülme sırası sanki Harry'e geçmişti. Draco elini kaldırıp salladı ve yazı duman bulutu halinde dağıldı.

"O zaman göster Gryffindor cesaretini Potter, seninle de oynayalım" diye önerdi Draco birkaç saniyelik sessizlikten sonra. Bu Harry'nin hoşuna gitmişti sanki. Güldü dudaklarını birbirine bastırarak ve hızlıca başını salladı.

"Sende olmayan cesareti görmen çok zor ama tamam" dedi Harry ve elini uzattı. Draco da anında uzatıp elini tuttu ve asasını çıkardı. Harry anında elini geri çekmeye çalıştı ama sarışın çocuk daha güçlüydü. Sıkıca tuttu Harry'nin elini. Bırakmadı.

NOEL | DRACO// HARRY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin