Sabah alarmın sesi ile uyandığımda elimi komodinin üzerine uzatıp alarmı kapatmak ile uğraşıyordum. Her öğrenci gibi okula gitmek istemiyorum, ama maalesef ki -bugün okulun ilk günü- ve gitmek zorundayım o sıcacık yatağımı bırakıp gitmek zor olsa da...
Ve tabii ki annemin;"hadi Zeynep hala yatıyor musun"demesini saymazsak...
Bir an önce yatağımdan ayrılıp banyoya doğru yürüdüm, işimi hallettikten sonra odama girip dolabın kapağını açtığımda kıyafetlerimi süzmeye başladım. Gözlerimle okul formamı aramaya başladım ama formamı dolapta olmadığını fark edince dün akşam formamı ütüleyip kapının koluna astığım tamamen aklımdan çıkmıştı ama neyse ki bulup en sonunda giymeye karar verdikten sonra hafif bir makyaj yaptım annem;" hadi Zeynep kahvaltı hazır çabuk ol, okulun ilk gününden geç kalacaksın"diye söylenmeye başladı. Ben de vakit kaybetmeden akşam hazırladığım çantamı, yerden alıp hızla mutfağa annemin yanına geldim. Kahvaltımı ettikten sonra annemle vedalaştım ve evden çıktım. Dışarıdaki merdivenleri tam indigim sırada karşıma gelen Emre ile bir an irkildim Emre bizim sınıfımızdan bir çocuk saçları kahverengi ve uzun gözleri,bulut mavisi, ten rengi de kumral aynı zamanda insanı kendisine çeken bir tavrı var...
Emre çok yakışıklı aynı zamanda çok cool bir tipi var nedense onu her gördüğümde kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissediyorum ama maalesef ki ikimizde birbirimizden nefret ediyoruz, neyse konumuza gelelim Emreye soracak çok sorum var.Emreye;"senin burada ne işin var?" dedim.Emre;"seni okula bırakacağım!"dediğinde kısa bir şok geçirdim. Emre niye beni okula götürüyor ki? Acaba evimi nereden biliyor? Yoksa onu sevdiğimi biliyor benimle konuşmak için mi gelmişti? İşte böyle aklıma binlerce sorular gelmeye başladı... Gerçekten şuan bayağı bir ürperdim "bana bir şeyler anlatacak galiba"diye içimde geçirdim ve teklifini kabul edip arabasına bindim. Ama içim gerçekten çok tuhaf oldu kalbim güm güm atarken sesi kulağımda çınlıyordu, lafa ilk ben girdim.Emreye aklımda kalan soruları soracaktım tabii ki önce "günaydın"demeyi unutmadan o da bana "günaydın" dedi yüzünde ufak bir tebessüm oluştu.Emre"ee nasılsın"demeye başladı, "iyiyim de sen benim evimi nereden öğrendin ve neden geldin?"diye sordum Emre;" seninle bir şeyler konuşmak istiyorum" dediğinde aklımdan geçen ilk şeyin zaten ne olduğunu anlamışsınızdır ama söyleyeceğim şey şu gerçekten bir an kalbim durdu zannettim ama gerçekten benimle ne konuşacak çok merak ediyorum doğrusu hemen Emre'ye dönerek bana söyleyeceği şeyi dinlemeye başladım...
"aslında bunu okulda öğle arasında konuşsak daha iyi olur hem ben toparlamış olurum" dediğinde "tamam olur ne zaman söylemek istiyorsan söyleyebilirsin" dedim ufak bir gülümsemeyle.zaten okula da varmıştık içimden geçen ilk şey şu oldu "ne yani oda banamı aşık ?diyerek içimden kelebekler uçuşuyordu. Arabadan indiğimizde bahçeye geçtik ve ona bir soru sordum"sen benim evimi nereden öğrendin Emre?"diye sordum. "Tabii ki kankan Sümeyye verdi ama eğer rahatsız olduysan bir daha gelmem" dedi kırık bir sesle bende"estağfurullah sadece merak ettim o yüzden sordum dedim" O da tamam anlamında kafasını aşağı- yukarı salladı ve birlikte sınıfa çıktık.Sınıfa girdigimizde bizim kızları görünce onları doğru koştum ve sarıldık onları daha bir hafta önce görmüş olmama ragmen birbirimizi özlemiştik sonra demiri pencerenin orada görünce sırtına atladım çünkü biz böyle anlaşıyorduk O da beni görünce Demir de hemen ısırıldıktan sonra sohbet ettik bizim tayfa da "Sümeyye Hazal Beyza Demir ve ben" vardık ve bizim çok samimi tek erkek arkadaşımız demirdi bize her şeyden ve herkesten bir olay olduğunda falan yardım eden kankamızdı onu çooook seviyoruz.Demir sarışın, beyaz tenli mavi gözlü ve aynı zamanda çok yakışıklı bir kankamız tabii dışarıdan gelen kızlar sulanmazsa...
Biz demiri kızlardan Demir de bir erkeklerden kıskanıyor yani bir nevi abi-kardeş misali.Biz hepimiz 5 yaşından beri birbirimizi tanıyoruz, ve hepimizin birbirinden sakladığı bir bok yok açıkçası.Ama hayat işte bellimi olur...
haa bu arada Sümeyye ve ben aynı mahallede oturuyoruz Beyza ise2-3 sokak aşağıda Hazal ve demir okulun oralarda falan oturuyor.şimdi size birkaç tane itiraflarım da olacak Sümeyye sınıfımızda olan Muhammed adında bir çocuğa aşıktı aslında ikisi de birbirine aşık ama bir türlü birbirlerine söylemiyorlar,beyza da Yağız adında bir çocukla şu an sevgili geçen yıl 11.sınıfta sevgili olmaya başladılar birbirlerini deliler gibi seviyorlar bunlarda. Gelgelelim hazal'a aslında hazal'ın sevgilisi yok hiç de almadı çünkü Hazal şimdiye kadar erkeklerden hep nefret etti yani biz öyle biliyoruz tabii bir gelişme olmadıysa. Beni zaten biliyorsunuz...
Ersin hoca girmişti artık her zamanki gibi yeni hocalar gelmişti ve herkes bütün gün tüm derslerde kalkıp kendini tanıttı, bizde her tenefüs kantinde köşede olan bir masa var oraya sadece biz oturuyoruz her tenefüs oraya gidip yemek yiyip sohbet ediyoruz. Bir an önce öğle arasının gelmesini bekliyorum çünkü Emre'nin bana anlatacak şeylerini merak ediyorum ."İnşallah beklediğim şeyleri söyler" diye geçirdim içimden.Kantinden geldik dersimiz matematikti yine tanışma Faslı bitmek bilmedi mutlu olduğum tek nokta bu dersten sonra öğle arası var emre bana bir şe söyleyecekti."Of Zeynep ya niye bu kadar abartıyorsam sanki bana devlet sırrı verecek" artık bana söylediği şeyi bu kadar önemsememeye çalıştım.Haa bu arada bizimkilere de bugün Emre ile geldiğimizi ve onunla olan konuşmalarımızı anlattım derste,hoca da zaten son 20 dakika serbest bıraktı kızlar ve demir çok şaşırdılar onlarda Emre'nin söyleyeceği şeyi çok merak ediyorlar tabi bende.Zil çaldığında tam kapının oradan geçiyordum Emre de eliyle işaret yapıp orada beklememi söyledi ben de tamam diye seslendim.bizimkiler de Emre ile konuşmaya gittiğimi haber verdim, sonra zaten Emre geldi "bahçeye çıkalım mı?" diye sordu ben de "olur" dedim.bahçeye çıktığımızda hava çok güzeldi biraz sıcak olmasına rağmen ben de hem lafa girip "ee Emre bir şey anlatacağını söylemiştin diye imalı bir tavır yaptım.Emre;"haa evet,aslında ben bunu nasıl söyleyeceğim bilmiyorum ama daha cümleme bile başlayamıyorum"dediğinde gülmeye başladık.ben de Emre'ye "aslında ben de sana bir şey söylemek istiyorum" dedim.Emre"artık başlasam iyi olur" dedi anlatmaya başladı."bak Zeynep biliyorsun ki 9. Sınıftan beri aynı sınıftayız ve tam 4 yıldır seni tanıyorum aslında sana karşı olan duygularım çok farklı yani ben senden hoşlanıyorum seni ilk gördüğüm andan beri sana aşığım" dediğinde ağzım açık sadece onu izliyordum aynı zamanda bana böyle hissettiğini tahmin etmiştim onun da bana karşı bir şeyler hissettiğini ve aşk olduğunu anlamıştım.ben ne diyeceğimi bilmiyorum sanki asla bitmeyen bir rüyadayım ayrıca çok mutluyum, her şeyi aniden gelişti ve ikimizinde birbirimize karşı duyguları aynı olması beni daha da çok mutlu ediyordu şu an benden bir cevap bekliyordu.Emre ;"farkındayım biraz ani olması tuhaf ama ben 4 yıl boyunca seni bekledim şimdide söylüyordum"dediğinde yüzü domates gibi heyecandan bayan kızarmıştı. Bende lafa başlayıp "Emre aslında sana ben de şimdi itiraf ediyorum ben de seni ilk gördüğüm andan beri aşığım sana olan duygularım çok farklı seni her gördüğümde kalbim yerinden çıkacakmış gibi oluyor"dedim ve sesli bir nefes aldım.Emre"ben gerçekten çok şaşkınım senin bana karşı böyle hissettiğini hiç tahmin etmemiştim" deyip boynuma sarıldı ve ben de ona karşılık verip sarıldım. Biraz konuştuktan sonra en sonunda bana çıkma teklifi etti ben de kabul ettim zaten o kadar uzun konuştu ki çoktan zil çalmıştı biz de hızla sınıfa çıktık o yerine geçtiğinde yanağıma bir öpücük kondurdu ben de gülümsedim o sırada herkes bize bakıyordu yani herkes sevgili olduğumuzu anlamıştı.bizimkilerin yanına gideceğim de hepsi de bana ters ters bakıyordu özellikle de demir;"hayırdır o çocuk niye seni öptü şimdi ağzını burnunu kırayımmı?"diye sert çıkıştı ama ben olanları en ince ayrıntısına kadar anlattım çok şaşırmışlardı ama artık Emre ile çok samimiydiler okul çıkışı bizimkilerle vedalaşıp eve gitmek için ayrıldık tabi emreylede eve gittiğimde üzerimi çıkar pijamalarımı giydim telefonu elime alıp Emre ile mesajlaştıktan sonra yemek yiyip elimde telefonla yatakta uyuya kalmıştım...
~ bölüm SONU~
