99 23 6
                                    

Taehyung olduğunu sanmıştım.
Tek dayanağım, tek dostumdu.
"Lütfen," dedim boğazım acıyla sızlarken. Büyük ihtimalle, dudaklarım kan içinde, günlerdir olduğumdan daha da berbat görünüyordum. Taehyung'un bile beni o halde görmesine dayanamazdım, "Git."
Gelen o değildi.
"Jimin?"
Sendin.
Tuvalet bölmesinin kapağının açılmasıyla bir gıcırtı doldururken kulaklarımı, omzumda elini hissettim.
Benim için gelmiştin.
Yanaklarımdan yaşlar süzüldü acım ve sevincim birbirine karışırken, bir taraftansa kaybolmayı dilemeden edememiştim. Beni sana aşık olmadan önce görmeliydin, yaşarken ölmeye başlamadan önce.
"Aman tanrım," demiştin, benim için artık rutin hale gelmiş bu şey, senin güzel gözlerin de bir vahşetti ancak hepsinin sebebi, yalnızca sendin.
"Bay Kim," diye mırıldandım nefesimin altından ancak kollarımı kavramaya çalışırken yüzün, yüzüme o kadar yakındı ki duyduğuna emindim. "Lütfen..." Devamını getirip, gitmeni söylemek istiyordum fakat dile getirmeye çalıştığım her kelime canımı yakıyordu.
Kollarını göğsüme sardın, cüssen yanımda fazlasıyla büyük kaldığı için kolaydı. Normal koşullarda en ufak dokunuşunun bana yapacağını hayal edemezdim, yine de o anda sadece gitmeni istiyordum. Beni hiç görmemiş olmanı, hep yaptığın gibi umursamamanı ancak kalmanı değil de gitmeni istediğim tek anda, oradaydın.
Sonrasında olanları pek hatırlamıyorum aslında. Biraz soğuk su, tüm o pisliği temizlemesi için birini çağırman, kollarımda ellerin; silik bir rüya gibi.
Taehyung'a yaslandığımı hatırlıyordum, beni eve bırakmış olmalıydı.
Düşünmek için biraz zamanım oldu.
Her şeyin arasında hissetmeye çok vaktim olmuş Namjoon ancak düşünmeye pek fırsat bulamamışım.
Affet; senin, güzel yüzünün, sözlerinin yerine, biraz da kendimi düşündüm.
Bazı anları tekrar tekrar oynattım zihnimde, bir şeyler çıkarmaya çalıştım dokunuşlarından, ellerini hatırladım.
Affet, ağladım biraz.
Kendi kendimi boş hayallerle doldurduğumu hatırladım.
Elimde değildi, kalbimi durduramazdım; ciğerlerimi boğan papatyaları, menekşeleri. Yavaş yavaş çürüyordu bedenim, çöküyordu, yaşarken ölüyordum.
Neden geldin yanıma?
Neden dokundun aciz bedenime?
Dokunuşunu hissetmeme izin vermemeliydin.
Beni sevebileceğin ihtimalini aklıma hiç sokmamalıydın,
çünkü çıkaramıyordum.

•°°°
Merhabalar,
Watty saçmalıyor yine, yazıda bir bozukluk, bir saçmalık olursa kusura bakmayın
Yüz asırda bir bölüm atıyorum ama;Dd
Mesaj kutum hep açık, ihtiyacınız isteğiniz olursa çekinmeyin
Hiç kimse sizden daha değerli değil

pejmürde | minjoon°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin