125 26 12
                                    

Orada durmana dayanamıyordum, özellikle de ben böyle görünüyorken.
Sana bakmaya dayanamıyordum.
Senden gözlerimi kaçırmaya dayanamıyordum.
Sanırım en çok da kendime dayanamıyordum, göğsümdeki bu ağrıya.
Keşke yok olsaydım da ne gözlerin ne sözlerin bulsaydı beni, böyleyken var olmaya dayanamıyordum.
Yalnızca izleseydim seni, öpmeden veya dokunmadan tenini, saçlarını, dudaklarını sevebilseydim.
Aşkı nasıl da hep överek anlatırlardı; eğer aşıksam bağışla, anlayamıyordum, nasıl bu kadar acı verebileceğini.
Yine hissediyordum göğüs kafesimin daraldığını, akciğerlerim parçalanıyormuşçasına bir ağrı saplanmıştı bağrıma.
Elimi göğsüme koydum, gözlerim yanmaya başlamıştı.
"Ben," diye sayıkladım kendi kendime, "Gitmem gerek."
Lavabolara doğru koşarken birinin arkamdan ismimi söylediğini duymuştum ancak kimdi, emin olamadım. O an başka önceliklerim vardı, elimde olmadan, koşmaya devam ettim.
Elim göğsümden dudaklarıma yükseldi, lavabonun beyaz betonuna ayak bastığımda kendimi, gördüğüm ilk kapıdan içeri attım ve bedenim yere yığıldı.
Önce öksürdüm biraz. Kanım dudaklarımda sıcaktı ve nefes almam imkansızlaşırken, boğazımda bir şeylerin toplandığını hissediyordum. Ruhumu acıttığı kadar bedenimi de acıtıyordu.
Başımı klozete doğru eğerken elim bulduğu ilk nesneye sıkıca tutunmuştu. Göz kapaklarım arasından kurtulan yaşlar gibi kurtuluyordu kan dudaklarım arasından.
Boğazımdan gelen lila menekşeleri acı içinde çıkarıyordum.
Görüşüm yaşlarla kısıtlanmışken bütün bunlar, biri karlar üzerindeki bir avuç kan yığınına, başka birinin anısına çiçekler bırakmış gibi görünüyordu.
Tiksinçti.
O sırada kulaklarımı tanıdık, sıcak bir ses doldurdu.
"Jimin?"
Taehyung.

●●●
Daha uzun olsaydı keşke ama daha fazla geciktirmek de istemedim;")
Hiç kimse okumasa da yazacağım bb
Kendinize dikkat edin

pejmürde | minjoon°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin