Bölüm 2.

110 22 1
                                    

Yaz güneşinin gözümü acıtan bir uyandırış şekliyle uyandım bu gün. Yaz.. Evet seviyorum yazı. Huzurlu oluyor. Cıvıl cıvıl oluyor. Ama güneş sabahları gözümün içine girmese daha da güzel ola bilir. Bu kaçıncı yazım benim? 16. yazım. 16 yaz gördüm. 16 yıldır yaz aşkımı bulamadım. Değil yaz aşkı ben gerşek aşkı bulamadım. Hatırlıyorum 5 sene önce bi çocuğa aşık olmuştum. Platonikti ama güzeldi. Aynı sınıftaydık hatta aynı sırada oturuyorduk. Onu gördüğümde çocuk kalbim hızla atardı. Küçük ellerim titrerdi. Ama o hiç farketmiyordu. Sonra onlar başka şehre taşındı. okulun son günüydü yine aynı sırada oturmuşduk. Bana baktı ve:

"Biliyor musun ben artık bu okulda okumayacağım" dedi. O an nefes alamaz oldum. Bi an duraksadım hiçbirşey söyleyemedim. Öylece baka kaldım. 

"Gülnar sana diyorum. Üzülmedinmi?"

"Hocam dışarı cıka bilir miyim?" hocanın onaylamasını belemeden dışarı attım kendimi. Hızla aşağı iniyordum ama nereye gideceğimi bilmiyordum. Bi anda kolumda bi sertlik hissettim.O... arkamdan gelmişti. İnanmıyordum ilk başta. Sonra ne mi oldu. yüzünde çok değişik bi ifade vardı. o zaman anlamamıstım ama şimdi anlıyorum. kızgınlik, kırgınlık, hayal kırıklığı. şaşkınlık hepsinden biraz vardı mavi gözlerinde. yüzüme bakıyordu oylece. Birşey demesini bekledi minik kalbim ama onun söylediklerini beklemiyordu kesinlikle

"Ne o sevincini gizlemek için mi kaçtın. Çok mu sevindin çok mu mutlu oldun benden kurtulduğun için. Oysa ben seni en iyi arkadaşım olarak görüyordum. Hatta dün uyumadan önce düşündüm ki Gülnar üzülür bunu ona söylemiyim. Yanılmışım. Nerdeyse sevincinden oynıycaksın. Küstüm sana. bidaha konuşmuycam"

"Ya hayır .... Dur.. Yanlış anladın... Gitme"  Oysa bunları duymazdan geldi ve gitti. İlk kez o zaman sol yanım acımışti. İlk kez o zaman gece uyuya bilmemiştim. İlk kez o zaman yaz tatilim zehir olmuştu. Ve sonra hiç düzelmedi. Hemde hiç. 

Düşüncelerimi annemin cıyaklama sesi böldü

"Gülnarrrrr uyandın mıııığğğ???"

"Geliyorummm"

Hemen yatağımdan kaktım ve aynama doğru yürüdüm. Korkunç görünüyordum!!! Koşarak bayoya indim ama herzaman ki gibi gıcık ablam benden önce girmişti banyoya. Bizim evde niye her odada arı bi banyo yok ki?!

"Ablaaağğ.. Çık  hadıııı.. "

"........"

"Abla ses versenee!"

"..........."

"Anne ablam klozete düştü sesi çıkmıyorr"

"Girerken kulaklığınıda yanında göturdü"

Kapıyı tekmelemeye başladım. 1 kere 2 kere 3 kere ve sonra aniden açılan kapı sırt üstü yere düşen ve ayağını burkan Gülnarın hazin sonu. -Ağladınız dimi?asdfggf :D-

"İyimisin lan?"

"Hastaya lan denmez lan odun musun"

"Sende bana diyorsun ama"

"Ama ilk sen dedin"

"Sonrada sen dedin. Ödeştik"

"Susarmısın yaa bacağım zonkluyor" -gözünden ateş çıkan gülnar-

"Bekle Leyla sultanı (annemi) çağırayım"

"Çabuk ol"

***********

"Sevil bi sus ya bacağım ağrıyor zaten bide başımı ağrıtma"

"Utanmasan bacağını o hale getirenin ben olduğumu söyliycen"

"Yok canım abartma"

"hıh"

"Ya Sevil canım çok sıkılıyor. Gelsene bize "

"Anneme sormam lazım."

"Tamam telefonda bekliyorum git sor. Telefonuda yanında götür dinliycem"

"Tamam"

"Tık tık tıık. Anne Gülnar düşmüş bacağı çok kötüymüş. yanına gide bilirmiyim?"

"Aaa tabi git ama fazla geç kalma akşam misafir var biliyorsun. Gülnarada geçmış olsun dileklerimi ilet"

"Tamam matmazel"

"Alo giyinip geliyorum"

"Ne yalancısın lan. Ayağım sadce biraz acıyor. Görende kırılıp koptu sanıcak"

"istersen anneme doğruları anlatıyım. Sende evde sıkılmana devam et. Ha ne dersin?"

"Sen daha giyinmedin mi? Hadi bekliyorummm. Öptüümm"

************

"Sevil kalk mutfaktan atıştırmalık bişey getır. "

"Tamam bekle burda"

"Sanki kıpırdıycak halım var"

Sevil geleli 2 saat olmuştu. Geldiğiden beri Berkeden bahsediyordu. Hani şu parkta tanıştığı çoçuk. Öv öv bitiremedi maşallah. Ne Berkeymiş arkadaş!!!

"Ben geldim"

Elindeki tepside 2 bardak kola patlamış mısır ve ceviz vardı

"bunları nerden buldun?"

"Mutfaktannn"

"Tamam otur hadi"

1.5 saat sonra......

"Gülnar iyimisin?"

"Evet noldu ki?"

"Ayağın diyorum acıyormu?"

"Hayır geçti biraz"

"Kalk dışarı cıkalım. Tıkılıp kaldık odaya. Lütfennnn"

"Annem evde ve hayatta izin vermez"

"Yooo annen gitti"

"Tamam hadi giyinelim ben anneme telefon açarım yolda"

"tamam biraz dolaşalım ben eve gidicem zaten. Akşama misafir var"

"Kim?"

"Bilmiyorum babamın eski tanıdığı galiba"

"hmmm."

**********

"Sevil park bayağı kalabalık ben yürüyemiyorum rezil olucam"

"Boşver hiçmi sakat görmediler?"

"Sakat sensin ufak bi burkulma!"

"Tamam hadi kendi başına yürü bakalım. Nede olsa küçük bi burkulma"

Sağ ayağımı yavaşca yere bastım sonra sol ayağımı. Dengemi sağlaya biliyordum. Demekki yürüye bilirim. Bi adım ve bitane daha. Evet oluyor. Bi tane daha... Ayyyyy Seviiiiiillllllllll.......... Aaa uçuyorumm. Yere kapaklanmadım. Öldümmü lan yoksa. Ruhum göklerde uçuyor. Tabiki hayır. Ama belimde bi el beni tutuyor. sevil olamaz çünki bana uzaktaydı. Kim lan bu? Gözlerimi açtığımda bir çift gülen gözle karşılaştım. Çok guzellerdi.

Canlarım,aşk tanelerimmm. Biraz gecikim. Açıkcası yazmaya hevesim yok. Cünki ne yorum ne vote var. 8 kişi okumuş hikayemi. Ama olsun ben yazıcam. Okuyanlara çok teşekkür ederim hepinizi çook seviyorum. 

Son olarak Gülnarı tutan kim sizce?*-*

Seviliyorsunuzzz..............

Kenardan İzlediğim HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin