Uyandığımda direk olarak diz üstü siyah ve sade elbisenin giydim. Üstüme ise siyah uzun hırkası giydim. Hırka ince olduğu için terlemiyordum. Hemen çok az makyaj yaptım. Hazırım ve çok güzel olmuştum.
Ama bir türlü çantamı bulamadım. En son arabamdaydı ondan sonra iş yerinde sonra ise tabi ya Jimin in arabası. Jiminin arabasında. Of ya ben çantamı nasıl unuturum.
Neyse kediyi evde bırakmak zorunda kaldım. Ve dışarı çıktım. Çıktığım anda bir araba önümde durdu. Pencere açıldı. Bu jimindi.
Jimin: bin arabaya.
Dedi. Onu umursamadan yürüdüm. Tekrar yanıma geldi ve
Jimin: gelmezsen kötü olucak çabuk bin şu arabaya.
Dedi. Yine umursamadım. Yürüdüm. Bu sefer durdu ve arabadan inip bileğinden tutup beni resmen arabanın içine fırlattı. Yani resmen.
Arabaya tekrar bindi ve çantamı uzattı. Hemen çantamı aldım. Bileğim kızarmıştı. Bay ukala çok sinirliydi. Arabayı durdurup bana baktı.
Jimin: biraz hatta bayağı kısa olmamış mı?
Diye sordu. Bende
Ben: hayır kısa değil. Hem sanane benim ne giydiğimden. Abim mısın babam mısın?
Dedim. Yine sinirle
Jimin: kocanım.
Dedi. Ben atlayarak
Ben: unutma ki biz zoraki evliyiz.
Dedim. Bay ukala üzülmüştü. Ben sesimi alçaltarak
Ben: seni üzdüysem özür dilerim. Bilerek olmadı.
Dedim. Gözünden yaş akıyordu. Hemen elimle göz yaşını sildim. Bana döndü ve
Jimin: babam ile annem çok hastalar. Ben evlenmeden ölmek istemiyorlar. Doktor onların üzülmemesini söyledi.
Dedi. Bende üzüldüm. Jimin bay ukalaya dönerek
Ben: tamam evlenirim. Ama sırf baban ve annen için.
Jimin sevinmişti ve bana dönerek
Jimin: ama şartların var.
Meraklı gözlerle ona baktım.
Jimin: birincisi aynı evde kalacağız. İkincisi bu kadar kısa giyinmeyeceksin. Anladın mı?
Dedi. Başımı olumlu yönde salladım ama onu severek evlenmiyordum. Neyse sonunda iş yerine az kalmıştı.
Ben: inebilir miyim? Kimse görmesin diye. Çünkü bu sadece bizim aramızda.
Dedim. Arabayı durdurdu. Ben indim ve yürüyerek iş yerine vardım. Çantamda ki kartla içeri girdim. Jimin bay ukala benden önce gitmişti.
Asansöre bindim. Asansörde sadece ben ve orta yaşlı kadın vardı. Bana döndü ve sanki ezikmişim gibi baktım ve geri önüne döndüm.
Orta yaşlı kadın: bak jiminden uzak duracaksın yoksa bütün şirkete ayrıca jiminin annesine ve babasına da zoraki evlilik yapacağınızı söylerim.
Dedi. Ama onun nereden duyduğunu bilmiyordum. Önce umursamadım ama sonra jimin bay ukalanın tatlı anne ve babası aklıma geldi.
Asansör durmuştu. Asansörün önünde Jimin bay ukala duruyordu. Onu umursamadan geçtim. Bu arada orta yaşlı kadın ile pişti olmuştuk. Neyse odama girdim. Kısa işlerimi yaptıktan sonra iş telefonu çaldı. Açtım.
Jimin: hemen odama gelin lütfen.
Ben onaylayıp odaya gittim. Kapıyı tıklattım ve " gel " komutunu duyunca içeriye girdim.
Jimin: benden neden kaçtın çabuk söyle.
Dedi bay ukala jimin. Ben ise
Ben: başkanım ben sizden kaçmadım.
Dedim. Yere bakıyordum. Cama baktım. O kadın bize bakıyordu.
Jimin: birisi sana kötü bir şey mi yaptı?
Dedi. Ben kafamı olumsuz yönde salladım.
Ben : dışarı çıkabilir miyim?
Dedim. İzin verince çıktım. Orta yaşlı kadın bana dönerek
Kadın: aferim sana sü**k
Dedi. Dur bir saniye o bana küfür mü etti ? Yoksa bana mı öyle geldi?
Ben: sen bana daha demin ne dedin?
Dedim.
Kadın: aferim sana sü**k.
Dedi. Hemen kadının yanına gidip karnına tekme attım. Tekmeyi attığım anda bay ukala Jimin odadan çıktı ve yanıma geldi. Beni tutuyordu. Ben ise resmen sarhoş olmuş ve en kötü düşmanımı görmüş gibi idim.
Ben: tutmayın beni .
Dedim. Oradan geçen 6 lı buraya geldiler. Kadını yerden kaldırdılar. Kadın ağlama numarası yapıyor idi. Bir anda kadın
Kadın: bana vurdu. Ben bir şey yapmamıştır ama vurdu.
Dedi. Benimde sabrımın sınırı aşılmıştı.
Ben: yeter artık ya ben iflas ederim ya da sen iflas edersin.
Dedim. Kadın daha daha ağlayarak. Yani numara yaparak.
Kadın: duyuyor musunuz beni tehdit ediyor?
Dedi. Bende
Ben: beni kendinle karıştırma.
Dedim ve bir hışımla kolumu çektim odama girdim. Telefonum çalıyordu. Telefonun ekranına baktığımda bilinmeyen numara idi. Tereddüt ile telefonu açtım.
Hastaneden arıyorlarmış. Benim hemen .......... Hastanesi'ne gitmem lazımmış. Çünkü annem ile babamın durumu çok kötüymüş.
Bir anda elimde bir boşluk hissettim. ( Telefonu düşüyor ve ayakta) Ondan sonra ise gözlerim kararmaya başladı. En son hatırladığım şey ise kafamı sert bir yere çarpışır ve odaya birinin girmesi idi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patronum Bay Ukala
RomanceDaha yeni en sevdiği bir mesleğe başlayan Lisa başkası için ukala bir kişiyle evlenirse gerçek aşkı bulabilir mi? Bu kitapta bir zoraki evlilik söz konusudur.