Patronum Bay Ukala

Hafıza

Bir odada uyanmıştım. Karanlıktı. Çok ürkütücü idi. Ama benim nerede olduğum değil benim kim olduğum önemli idi?

Bir an odadaki kapı açıldı. İçeriye orta yaşlarda bir kadın girdi. Kadın yanıma yaklaştı ve yatmış olduğum yatağa oturdu. Ağzını açıp sevecenlikle konuşmaya başladı.

Kadın: uyanmışsın. He bu arada ben Hana. Seninle aynı şirkette çalışıyoruz. Başkanın sana çok kötü davranıyor. Hatta seni bu hale getiren kişi de o kişi. Kısaca senin deyişinle bay ukala.

Dedi. Ben hemen yatakta oturur pozisyona geldim ve

Ben: peki ben kimim? Benim burada ne işim var? Ve o başkan kim adı Bay Ukala mı?

Diye sordum. Ama başım gerçekten çok kötü ağrıyordu. Elimi kafama getirdim. Sargı vardı. Acaba neden? Neyse Hana abla benim soruma birer birer cevap vermeye başladı.

Kadın: sen Park Tasarım Şirketinde çalışan bir kişisel asistansın. Adın Lisa. Ayrıca burada olmanın nedeni Jimin Bay Ukala. Yani başkanın. Seni dövmüştü o yüzden buradasın. O başkan senin başkanın adı da Jimin.

Dedi. Şaşırdım çünkü ilk defa böyle bir isim duymuştum. Ama kalbim deli gibi atmaya başladı. İsmine aşık olmuştum.

Neyse Hana abla dışarı çıkmama yardım etti. Üstümde ise siyah bir eşofman ve siyah bir sweatshirt vardı. Siyah rengi çok güzel bir renk.

Neyse sonunda dışarı çıkmıştık ki Hana abla bana döndü ve beni yukarıdan aşağıya doğru süzdükten sonra ofladı ve bana sıkılmış bir ifade ile baktı. Ve elini havaya kaldırıp

Kadın: sen böyle işe gidemezsin yukarıda daha demin geldiğimiz odada bir dolap olacaktı. Dolaptan hemen hızlı bir şekilde üstünü giyin ve gel.

Dedi. Ben de hemen dediğini yaptım. Yukarı çıktığımda dolaba bakmamla ağzım beş karış açıldı.

Dolapta ki resmen çoğu elbise renkli süslü ve kısa idi. Dolabın başka bölmelerine baktığımda siyah bir elbise buldum. Tam dizine geliyordu. Hemen o elbiseyi giydim ve üzerine beyaz bir hırka giyindim. Çok güzel olmuştum.

Az yani hafif bir makyaj yaptım. Ayağıma ise tamamen siyah olan spor ayakkabı giydim. Siyah bir çanta vardı. Alma gereği duymadım. Aynaya baktım ve hemen saçımı yapmaya başladım. İşe önce sargı bezini çıkarmakla başladım. Saçımı dağınık topuz yaptım ve sim de kullandım. Beni gören düğüne gidiyorum sanar.

Aşağı indiğimde Hana abla bana büyülenmiş gözle bakıyordu. Gerçekten güzel mi olmuştum? Bilmem belki. Neyse egomu uzak tutmalıyım.

Bir anda bir araba geldi. İçinde bir şoför vardı. Siyah gözlük ve siyah bir takım elbise giyinmişti. Neyse arabaya bindik. Hana abla bana döndü ve

Kadın: bugün bir toplantı var. Sakın konuşma ve bizi dinle. Yoksa Jimin bay ukala seni döver.

Dedi. Ona güveniyordum. Resmen ablam gibiydi. Bir anda ona sarılma isteği geldi içime. Hana ablaya sarıldım. O da bana sarıldı. Gerçekten ona güvenmem doğru mu yoksa yanlış mı hiçbir fikrim yoktu?

Hana 'dan

Gerçekten bu kız tam bir salak. Bana güveniyordu. Ama ilk defa bir kişi bana güveniyordu. Kalbime işlemişti resmen. Neyse onu Jiminden uzak tutmak lazımdı. Ve ben canım Jiminciğime bu kız yüzünden bay ukala diyordum.

Sonunda şirkete gelmiştik. Ben zengindim ama sırf Jimin ile görüşebilmek için bu işe girdim.

Lisa'dan

Bir şirkete gelmiştik. Önce Hana abla aşağı indi. Ben indiğimde resmen etrafta ne kadar erkek varsa bana bakmışlardı. E tabii ki bana bakacaklar güzelim ya.

Uff ya ne diyorum ben. İçeri girdik. Sarı saçlı apaçi gibi artist bir adam vardı. Bana doğru gelmeye başladı. Ben gerçekten çok korktum.

Beni hiç bilmediğim bir yere sürükledi. Hana abla ise benden önce içeri girmişti. Beni bir odaya soktu apaçi artist olan çocuk. Kapıyı kilitleri ve beni duvarla arasına aldı.

Sarı saçlı apaçi çocuk: ben sana kısa giyinmeyeceksin dememiş miydim? Hem neden işe gelmiyorsun. Yoksa benden mi kaçıyorsun? Benden kaçıyorsan bugün düğünümüz var. Alışveriş yapacağız. Akşam düğün olur.

Dedi. Ne dediğini anlamamıştım?

Ben: pardon neyden bahsediyorsunuz. Ben sizin neyden bahsettiğinizi anlamıyorum? Ayrıca siz kimsiniz geçmişsiniz önüme kısa giyinmeyeceksin ve düğün olucak diyorsunuz. Benim burada ilk günüm. Sizi ilk defa görüyorum.

Dedim. Üzülmüştü galiba. Hemen çıkıp gitti. Çok tatlı bir yüzü vardı ama gelirken gördüğüm kişi kadar değil. Neyse benim kalbim neden böyle hızlı atıyordu. Yoksa ben ona aşık mıyım?