Day off

657 77 23
                                    

Uzun süre yayımlayamadım üzgünüm, normalde istikrarı elden bırakmayacağım ama ailede ciddi sağlıksal sorunlar yaşadık, bu nedenle affettirmek için diğer hepsinden bir bölüm yayımlayacağım.

''Eğer yardıma ihtiyacınız varsa kalabilirim, işim yok.''

İzin günümde ve dışarda sürtmektense evde kalıp bütün gün odamda yatmak için ortam yaratmaya çalışıyordum.

''Hayır Cassidy, eğlenmek senin hakkın.''

Tek başıma ne yapacaktım ki ben?

''Pekala, gel Sky, ellerimizi yıkayalım.'' diyerek kahvaltı masasından kaldırdım. 

O banyoda ellerini yıkayıp aynada değişik değişik hareketler yaparken, ben bugün ne yapacağımı düşünüyordum. Bir kafede bir kahve alıp akşama kadar otururdum belki, geceyi de önceden kaldığım pansiyonda geçirirdim. Ya da direkt pansiyona gitmek daha mantıklı.

''Hazırlan Cass, gideceğin yere ben bırakayım arabayla, artık izin gününde her nereye gideceksen.''

Gözlerimi beyaz yaldızlı banyo zemininden kaldırıp kapı koluna asılan Nash'e çevirdim.

''Ben giderim teklifin için teşekkürler.'' dedim kibarca gülümseyerek.

''Uzatma işte, aşağıdayım, hem masajın karşılıksız kalmasın değil mi?'' dedi ve sırıtarak çıktı.

''Ne masajı?''

''Beyin masajı Sky, ihtiyacı vardı.''

''O beyin jimnastiği değil miydi?''

Her şeyi bilmek zorunda mısın sen? 

''Galiba, sanırım, evet..'' diye geçiştirip suyun başından aldım.

''Nash gerçekten gerek yok, sen kendi işlerine bak.'' dedim çekingence salona girerken.

Ayaklandı ve;

''Hadi.'' diyip evden çıktı.

Arabaya bindiğinde elini direksiyona koyup;

''Ee, nereye gideceksin?'' diye sordu.

Ne diyecektim? 'Pansiyona sür, çünkü o kadar yalnızım ki izin günümde göt kadar bir odada akşama kadar televizyon izliyip yalnızlık kusacağım' mı? Hiç sanmıyorum.

''Pansiyona.'' 

Başka ne diyeceğimi kestiremedim.

''Neden?'' dedi kaşlarını çatıp.

''Bir kaç eşyam vardı, onları almak istiyorum önce.''

Kafasını sallayıp sürmeye başladı. Gözüm bir an istemsizce yüzüne kaydı. Yan profilden bile hoş gözüküyordu, çok hoş. Kirpikleri uzun sayılabilecek kadardı, burnu kusursuz geliyordu, dudakları..

''Beni mi kesiyorsun?''

''Hayır tabiki de.'' 

Yan bir bakış attı ve hafif sesli bir gülüş çıkardı.

Pansiyonun önünde durduğumuzda;

''Hadi git al gel.'' dedi.

''Sen gitmeyecek misin?''

''Hayır nereye gideceksen götüreceğim dedim ya.''

''Hayır hayır gerçekten çok naziksin ama sen git, benim içerde başka işlerim de var zaten.''

Kafasını sallayıp sürmeye başladı.

''Ne oldu?!'' dedim, ''İnecektim Nash''

''Gerçekten izin gününü pansiyonda geçirmene izin vereceğimi mi sandın?''

NASHSITTER (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin