--BÖLÜM 4--

234 18 5
                                    

Taylor bunu dedikten sonra elime geçirdiğim ilk şey olan ve vestiyerde duran vazoyu yere fırlattım. Çıkan sese çocuklar da yanımıza geldi. Jess hemen sarıldı diğerleri de neler olduğunu anlayabilmek için sorular soruyorlardı. Herkes neler olduğunu anladıktan sonra Taylor bağırdı: "Hey şuna bakın!". Telefonu elinden aldım ve yorumlara bakmaya başladım. Ben bana sayıp söveceklerini düşünürken gelen yorumlar çok yakışıyorsunuz, çok tatlısınız, sakın ayrılmayın, forever LydiAaron falan gibiydi ve bizi sevmişlerdi. Mutlu olmamızı istiyorlardı. İşte benim fanlarım ya diye düşünürken telefonum çalmaya başladı Scooter arıyordu. Telefonu açtım.

+ Alo Scooter?

- Ly, acaba bir Magconla çıktığını ne zaman öğrenecektim?

+ Eğer çıksaydık hemen.

- Nasıl yani anlamadım?

+ Ya bak o video aslında öyle değil biz doğruluk cesaret oynarken bana onu öpmemi söylediler ben de hayranlar görürse üzülür diye olmaz dedim sonra Aaron da bana sinirlendi onu reddettiğimi düşündü. Ben de aksini ispatlamak için onu sonra öptüm Taylor da bunu sonra izleyip gülebilmek için videoya almış sonra da yanlışlıkla paylaşmış anladın mı?

- Nasıl olduğu veya ne olduğu umrumda değil Lydia. Gerçekte çıkıp çıkmamanız da öyle, sadece bir oyuna başladınız ve devam etmek zorundasınız.

+ Nasıl yani?

- Baya yani.

+ Ne yani çıkmadığımızı söylemeyelim mi?

- Hayranlarını üzüp kaybetmek istemiyorsan evet! Farkında mısın takipçi ve hayran sayılarınız gittikçe artıyor çünkü sizi sevdiler ama sen yine bencillik yapmayı düşünüyorsun.

+ Ama...

- Ama yok.

+ O istemezse ne yapacağım?

- İsteyeceğini biliyorsun.

+ Ugh tamam ona sorarım.

- Sorma yap şunu.

+ Kapatıyorum ben.

Bir şey demesine fırsat vermeden kapattım. Peki şimdi ne yapacağım, öylece gidip hadi hayranlarımıza bir oyun oynayalım mı diyeceğim ve o da kabul edecek öyle mi? Hiç sanmam. Hatta söylememem bence herkes için en iyisi olur. Ama tabi ki herkes için en iyisini yapmama bir engel çıkacak çıkmasa olmaz. Yandaki odadan elindeki telefonu kulağında tutan bir Matthew Espinosa çıkmasaydı ve telefonda konuştuğu kişiye -ki kesinlikle bir kız- "Tamam bebeğim akşam geliyorum." demeseydi belki benim de sinirlerim bozulmazdı, sinirlerim bozulmasaydı da Aarona Scooterin söylediklerini anlatmazdım yani her şey onun suçu. Ona anlatınca önce heyecanlandı sonra yüzü düştü.

- Şey Lydia...

+ Sevgilin mi var?

- Hayır hayır sadece...

+ Sadece?

- Ben seninle çıkmayı çok istiyorum ama sahte değil, sadece insanlar mutlu olsun bizi takip etsin diye değil.

Aslında haklıydı ve ben ona kızamazdım ben de sevdiğim insanla -ki bu maalesef Aaron değil- ikimiz de istediğimiz için çıkmak isterdim. Aaron bunu hakediyor ve bunu ona sağlayabilecek tek insan benim o yüzden deneyebiliriz sanırım. Yani kabul, onunla çıkacağım.

+ Bence de, o yüzden şimdi bana çıkma teklifi et.

- E-efendim?

+ Duydun işte, ama istemezsen anlarım.

Son çırpınışlarımı da yaptım ki belki böyle bir şeye gerek kalmaz diye ama olmadı.

- Ta-tamam benimle çıkar mısın Lydia, seni seviyorum.

+ Ugh evet, evet seninle çıkarım Aaron.

Ben bunu der demez kollarını belime dolayıp beni kendi etrafımda 5 tur filan döndürdü. Evet, Mattin sevgilisi var ve mutlu, Aaron benimle çıkıyor beni seviyor ve mutlu. Ben? Ugh bilemiyorum. Ama sanırım ben de mutluyum çünkü mutlu olmasını istediğim herkes mutlu.





Feelings Are Not Important (Magcon)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin