+7

2.5K 288 264
                                    

"Tehyunnkkk ben geld-" karşısındaki görüntüyle cümlenin devamını getiremedi Jimin. Sadece reflex olarak bir kelime daha kaçırdı dudaklarından.

"Oha."

Anın verdiği etkiden çıkamayan Taehyung, kulağının fazlasıyla aşina olduğu sesi duymamıştı ve hemen önündeki gözlere bakmaya devam ediyordu. Ama Seokjin için aynısı geçerli değildi, ilk cümleyi algılayamasa da 'oha' kelimesini duyduğuna emindi.

Hâlâ kucağında oturmaya devam eden Taehyung'u, reflexi yüzünden kelimenin tam anlamıyla yere fırlattı.

"Ahh!"

"Özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim. Çok özür dilerim."

Ağlamaklı çıkan ses tonuyla konuşmuştu, yerden kalkamayan ve sızlayan poposunu ovan Taehyung'a bakarken. Ardından oturduğu koltuktan hızla kalktı ve Taehyung'u kaldırdı. Şimdi ikisi de karşılarındaki Jimin'e bakıyorlardı.

"Çıtalar sizi görmesin. Zira görecek olurlarsa eğer, unvanlarını iki insana kaptırdıkları için sizi parçalayabilirler."

İkili garip bir şekilde birbirine baktıktan sonra cevap veren taraf Seokjin olmuştu.

"Ne?"

"Diyorum ki, tabakhaneye bok mu yetiştireceksiniz?"

Jimin sırıtarak konuşuyordu ama Taehyung gergin bir şekilde dinliyordu, son kurduğu cümleyle birlikte artık kendisinin de konuşması gerektiğini farketti.

"Ne saçmalıyorsun, ne diyorsun anlamıyorum?"

"Velehovelehovelehove diyorum, hayırlı işler diyorum. Kolay gelsin diyorum."

"ÇIĞLIK ATACAĞIM ŞİMDİ." Yeterince sessiz kaldıktan sonra yüksek sesle söylemişti Seokjin.

"Sus artık!" Jimin'in yanına koşarak gidip, eliyle ağzını kapatarak tepkisini göstermişti Taehyung da.

"Ben artık gitsem iyi olacak."

"Sen onun kusuruna bakma lütfen, görüşürüz Seokjin."

"Görüşürüz Taehyung."

Ağzını sıkı sıkıya kapatan ellerin gevşemesiyle onları hızla ağzından çekip kendinden uzaklaştırdı Jimin. Kapanan kapıya ağzı kulaklarında sırıtarak bakan Taehyung da, bu hareketiyle kendisine gelmişti. Hiç beklemeden karşısındaki çocuğun karın boşluğuna fazla sert olmayan bir yumruk attıktan sonra ilerleyip kendisini koltuğa attı.

"Sin inin kisirini bikmi litfin, girişiriz Siikjin."

"Yemin ederim kalkarsam seni tokat manyağı yaparım!"

3 gün sonra

Taehyung, Seokjin'i görmek istiyordu. Ama son yaşananlardan sonra onun da kendisini görmek isteyeceğinden pek emin değildi. Bir gün içerisinde iki kez yanlış anlaşılıp rezil olmuşlardı. Üzerinden her ne kadar üç gün geçse de, yarattığı utanç pek dinmek bilmemişti. Yine de şanslıydı ki yüz yüze gelmeden geçen bir kaç gün atlatmışlardı. Yarın müzikalin dans provası için kendi fakültelerine gelecekti ve bir yanı karşılaşmamak isterken daha baskın olan yanı, yüzünü görmeyi ve sesini duymayı özlediğini hissettiren yanı deli gibi istiyordu. Düşüncelerini dağıtan şey ise Jimin'in salona girmesi ve yanına oturması olmuştu.

"O günden beri Jungkook ile hiç konuşmadık, endişeleniyorum. Sanırım bir daha yüzüme bakmayacak."

"Abartıyorsun bence. Alt tarafı küçük bir çocuğun hayatını kurtarmışsın. Her ne kadar ona karşı gizem dolu kurduğun cümleler olsa da senden korkup kaçacak değil ya."

Solitude • Jikook+Taejin (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin