Kapı kapandıktan sonra bir süre sessiz kaldım.Boğazımda kocaman bir yumru vardı, konuşamıyordum.
-''Ne o?Birileri dilini mi yutmuş?
-''Sen ordaki piskopatsın.''
-''Hmm demek hatırlıyosunama benden önce penisimle tanıştın. Ben Dylan Nash.'' dedi ve elini uzattı.Eline dokunmaya bile cesaret edemiyordum bütün cesaretimi toplayıp elini sıkarak:
-''Ben Carol...'' dedim ve bir anda içimi bir ürperti duygusu sardı elimi hemen çektim ve konuşmama devam ettim:
-''Benden ne istiyosunuz?Orada bana aşıladığınız şey neydi?'' dedim ama lanet olsun ki konuşurken sesim titriyor ve gözlerim doluyordu bu huyumdan nefret ediyordum.
-''Daha sonra anlarsın...''dedi.Bu da ne demekti şimdi?Bu gerizekalı bi soruma da doğru düzgün cevap verse.Banyoya gittim dişimi fırçalarken Dylan yanıma geldi.O da dişini fırçalamaya başladı.Dişimi fırçalarken o kadar sert fırçalıyordum ki diş etlerim kanamaya başladı kanı tükürüken Dylan'ın gözlerinin kana dikildiğini gördüm, ürkmüştüm...Dudağıma bulaşan kanları elimle sildim.Dylan'ın gözlerinde vahşi bir ifade belirdi ve birden üstüme doğru gelmeye başladı.O üstüme geldikçe ben geri çekiliyordum sonunda duvara yapıştım.
-''Dylan bu hiçte komik bir şaka değil kes şunu!!''dedim korkarak.Ama o beni dinlemiyordu ani bir hareketle elimi aldı ve üstündeki kanı emmeye başladı.O sırada Dylan'a tokadı yapıştırdım ve koşarak dışarı çıktım.Bu da neydi şimdi?Bir yandan koşuyor bir yandan ağlıyordum.O sırada birine çarptım.
-''Afedersiniz'' dedim ağlayarak.
-''Sorun değil''