ÖLÜMLE RANDEVU

134 4 1
                                    

TÜM TELİF HAKLARI SAKLIDIR

Adım Eddard. Bu Hikaye benim ve arkadaşlarımın başından geçen korkunç olayları anlatıyor.

Sabahın ilk ışıkları odamın panjurlarından hafifçe akıyordu.Çok halsiz ve bitkindim.''Yine sıkıcı bir gün'' diye içimden geçirdim.Kafam odada birşeyleri arıyodu ve sonra gözlerim saate takıldı.Saat 07:13 ü gösteriyordu. Birden heyecanlandım ve bütün o bitkinlik kafamdan dağıldı. Çünkü bugün arkadaşlarımla Braavos adlı terk edilmiş bir kasabada macera yaşıyacaktık.Buluşma yerimiz herzamanki gibi ''Dink' Bar'' ' dı,saatimiz de 10:30.Braavos da 2 gün arkadaşım Sam'in karavanında kalacaktık. Yüzümü yıkayıp hazırlandım ve akşamdan hazırladığım valizimi alıp Dink Bar'a yürüdüm.

Ulaştığımda Sam ve Katie gelmişti sadece. Daha Rosby,Jim,Pate ve Lina gelecekti. İçim birden kıskançlık ve sinirle dolup taştı.Çünkü Katie'den ben hoşlanıyordum ve Sam ona çok takılıyordu,Katie de rahatsız olmuşa benzemiyordu.Katie ve Sam ile merhabalaştım ve diğerlerini beklemeye koyuldum.Yarım saate kadar herkez geldi ve yola koyulduk.Keyfim yerindeydi...

Saat tam 13:13 idi.Kimler kamera getirdi? dedi Sam. Sam sarışın,kaslı,çilli ve aynı zamanda açık tenli bir çocuktu. Jim ve Lina seslendiler. Biz getirdik Sam dediler. Jim-Lina ve Pate-Rosby ikilileri çıkıyorlardı.2 saat sonra Braavos'a ulaştık. Karavandan inmemizle beraber soğuk ve ürkütücü bir rüzgar siyah ve gür saçlarımı okşadı. Bu okşamadan hoşlanmamıştım bir şeyler ters gidiyordu,ürperdim. Sam karavanı kasabanın ortasına koydu,Güneş tam tepedeydi.

Pate konuşmaya başladı: bence ilk olarak şu binadan başlamalıyız. Parmağı diğerlerinden daha lüks fakat diğerleri gibi harabe bir binayı gösteriyordu.Herkezden onay alan Pate sırıttı. Pate Kahverengi saçlı sıska,pısırık fakat iyi bir çocuktu.

Önce bir çadırları kuralım da gerisini hallederiz dedi.Hep birlikte çadırları kurduk.Sevgililer bir çadırda diğerleri tek çadırda kalıyordu.Saat 17:52 oldu ve araştırmaya başlamaya karar verdik.Hava yavaş yavaş kararıyordu,önden ben girdim arkamdan Sam sonra Pate ve kızlar.Sam in elinde beyzbol sopası vardı.

Beyzbol sopası??, Savaşa gitmiyoruz Sam diye homurdandı Katie. Önümüzde direk Merdivenler vardı.Buranın iç mimarı geri zekalı olmalı dedi Jim. Ve aşırı gürültülü bir kahkaha koyuverdi.Ve yukarı katlardan birinden çeliğe sürtünen çelik gibi bir ses geldi ve herkez sustu. 

Sessizliği yine Jim bozdu,Galiba hayaletler karşılık verdi,hah diye güldü. Rosby gerçekten korkmuşa benziyordu.Şşşşşşşşşşş Jim onları kızdıracaksın, dedi Rosby.Sonra Sam ilk adımı attı ve korku dolu anlar başlamış oldu.

İlk kata çıktık ve etrafa bakındık Lina gitti ve ışık anahtarına bastı,ama nafile ışıklar yoktu.Herkez fenerlerini çıkarsın dedim.Fenerlerle birlikte önümüzü görür olduk.Merdivenden ilk kata çıktığımız anda yol sağa ve sola olmak üzere 2'ye ayrılıyordu.Sağa'dan başlıyalım dedim.Herkezden onay aldım.Sağa doğru fenerleri tuttuk ve ilerlemeye başladık.10 metre kadar gittikten sonra Lina arkasına döndü ve bir çığık attı.Herkez korkmuştu.Kekeliyerek Ha-hani çı-çıktığımız merdi-diven? diye korkarak sordu.Daha çok az yol gitmiştik.Buna herkez şaşırdı.Ben bakarım dedi Sam ve bir 10 metre kadar ilerledi.ve karanlığa karıştı.

İlginç diye bir ses geldi,Sam in sesiydi. Herhalde yanlışlıkla bir koridora girdik dedi. Ama kendi dediğine o da inanmıyordu sanki.Sam gruba katıldı ve tekrar ilerlemeye başladık heryer zifiri karanlıktı sonra köşeyi döndük ve bir ışık gördük.Hey dedim ilerde bir bilgisayar var!. Herkez bunu duyduğuna sevindi.Ama internet?... Bilgisayara doğru yaklaştık Jim klavyeye geçti.Ekranda büyük harflerle ''HATA'' yazıyordu.Ve bir anda yazı gitti,yerine bir video aldı.Herkez gözlerini videoya dikmişti başlamadan once siyah arka plana beyaz harflerle ''ÖLECEKSİNİZ HATA ETTİNİZ,GELMEMELİYDİNİZ'' yazıyordu ve sonra beş metre arkamızdan gürültülü bir kahkaha geldi. Kahkaha dehşet ve piskopatlık doluydu.Gözlerim sulandı tüylerim diken diken oldu ama kimse konuşamadı veya arkasını dönemedi.Aradan beş saniye geçti ve Rosby ağlarken birden bire bacağından belirleyemediğimiz bir cisim tarafından çekildi,artık sadece ağlamıyordu çığlık atıyor feryat ediyor bağırıyordu o korkuyla herkez döndü ve feneri Rosby'e doğrulttu.O anda o şeyi gördük yüzü kırmızıydı dişleri sırıtmaktan sonuna kadar gözüküyordu ve kafasında eski bir şapka vardı.Herkez çığlık atarak kaçmaya başladı Pate bile.Yaratık Rosby'e bıçağını sokup çıkarmaya başladı ve Rosby ''PATE PATE'' diye çığlık atıyordu ama bu Pate'i kurtarmaya teşvik etmedi,aksine daha hızlı koşmasına sebep oldu.Eski püskü bir köprüyü koşarak geçiyorduk ve bir an koşarken arkamı döndüm ve feneri Rosby'nin olduğu yerlere tutmaya çalıştım ve arkamı dönmemle birlikte kafamı biryere çarptım ve köprünün tahta korkuluklarını parçalıyarak aşağıya düştüm.

 İlk eserim.Umarım beğenmişsinizdir.Ölümle Randevunun sonraki sayıları çıkacaktır Teşekkürler...

ÖLÜMLE RANDEVUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin