Annem öfkeli ve şaşkın bir şekilde telefonuma bakarken zorla ytkundum.
+Bu da ne demek oluyor? Lanet olsun!
- Ne düşündüğünüz umrumda değil. Onu seviyorum.
+Baban bunu duyarsa seni de onu da öldürür.
- Umrumda değil dedim sana. Çık odamdan ve telefonumu ver!
+Hayır seni utanmaz. Ahhh Allah'ım, ben ne günah işledim de sen beni bu çocukla sınıyorsun. Ben seni böyle yetiştirmedim oğlum. Sen o hasta insanlar gibi değilsin. Eğer öyleysen, bundan sonra benim oğlum olamazsın.
-Zaten siz büyüklerin sinirlenince dediği tek şey bu. Ne yani sırf bir erkeği sevdiğim için beni evlatlıktan red mi ediyorsun?
+Sen fazla olmaya başladın. Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin? Biraz bu odada kal da aklın başına gelsin. Ha bu arada, telefon bende kalıyor. Baban gelince verirsin hesabını.
Annemin odadan çıkarken kapıyı da kilitlemesi beni iyice sinirlendirmişti. Kendi kendime anneme sövüyordum. İnsanlar ne kadar da aptaldı. Neden "normal" ilişkilere karşı çıkmıyorlar da bizimki gibi ilişlere dünyanın en büyük günahıymış gibi engellemeye çalışıyorlardı? Annemi çok seviyordum ama bu olaya bu kadar büyük tepki vermesi beni derinden etikilemişti. Böyle düşünürken tek çözün Samet Arda'ya haber verip buradan kaçmak olduğuna kanaat getirdim. Hızlı adımlarla bilgisayara ilerledim. Rastgele sayılardan oluşan şifremi girerek Arda'ya mesaj attım.
emr_az: Samet, annem her şeyi öğrendi. Hemen benim odanın arka camına gel. Acele et seni bekliyorum.
saaarda: Merak etme hemen geliyorum.
emr_az: Tamamdır. Bekliyorum.
Samet Arda ile konuşur konuşmamız biter bitmez çantamı hazırlamaya karar verdim. İçine tüm paramı, birkaç kıyafetimi ve Samet'in bana antikacıdan aldı cep saatini koydum. Evden kaçınca geri denemeyeceğimize göre ne yapacaktık?
Ama korkmuyordum. Arda ne yapacağımızı bilir diye düşümüyordum. Tam bu sırada camdan bir ses geldi. Çantamı alıp aşağı eğilince Samet Arda beni omuzlarımdan tutup aşağı çekti. Sonra da kucağından yavaşca yere bıraktı. Bir an hafiflemiş ve özgür hissettim. Artık her şey için hazırdık. Hayatımızı, aşkımızı yaşamak için... Ne olurdu sanki tüm bunlara mağruz kalmadan yaşayabilseydik sevgimizi. Bu da bizim sınavımızdı işte. En azından annem zor durumlarda böyle derdi.
Eskiden yolda veya herhangi bir yerde eşcinsel, trans çiftler görsel hayret kalmış bir şekilde bakardım. Yanımda annem varsa gözlerimi kapatmamı veya başımı çevirmemi ister, nefret dolu bakışlarını onlara yönelterek oradan uzaklaşmalarını sağlardı. Babam ise... Babam gerçekten annemden daha beterdi. Babam onları görünce direk sesli bir şekilde sövmeye başlardı. Hatta birkaç kez kavga ettiklerini bile görmüştüm. Ben ise hiçbir şekilde anlam veremezdim bu yaptıklarına. ( Ki hâlâ anlayamıyorum.) Büyüdükçe farkına vardım her şeyin. Benim gibi olanların nasıl dışlanılıp hor görüldüğüne. Bu yaşıma kadar hep sakladım yönelimlerimi. Hani lisede herkes platonik kalmaz. Bazen ilişki tel taraflı olsa bile açılınca kabul eder belki hissi olur içinizde. İşte o hiçbir zaman olmadı bende. Ne zaman birini yürekten sevsem ağlayan kişi hep ben olmuşumdur. Çünkü hiçbirinin beni kabul etmeyeceğini ve düz olduklarını biliyordum.
Çoğu arkadaşlarım gay olduğumu bilmiyor. Zaten bilseler artık o arkadaşlık değil düşmanlık olurdu. Bazen erkeklere olan bakışlarımı yakalıyorlar. " Ne lan gay mi oldun başımıza?" deyip gülüyorlar. Bunları şakasına söylediklerini biliyorum. Ama eğer birgün gerçekten öğrenirlerse diye gerçekten çok korkuyorum. Aslında korkuyordum desek daha doğru olur. Çünkü şuandan itibaren Samet Arda dışında kimse umrumda değil. Zaten onunla da arkadaş ortamı sayesinde tanıştım. Gerçekten çok yakışıklı bir çocuktu. Şu ilk görüşte etkileneceğiniz tiplerden. Bir görseniz bir daha o güneş sarısı saçlarından, mavi yaldızlı gözlerinden, gözlerinizi alamazsınız. İlk arkadaş olduğumuz zamanlarda ikimiz de birbirimize çok yakım davrandı.Sonradan ilk o açıldı bana. İlk defa bir erkekle duygularım karşılıklı olunca hemen kabul ettim. Zaten onun gibi bir erkeği kabul etmemek için ya aseksüel ya da kör olmak lazımdı. Gel zaman git zaman ilişkimizin 2. yılındayız. Bunca zaman bana bir yanlışlık yaptığını ya da kalbimi kırdığını görmedim. Sanırım bu hayatta bana en çok değer veren oydu. Beynim düşüncelerimin ağırlığıyla ağrımaya başlamıştı. Tam o sırada gür ve kalın bir ses beni tüm düşüncelerimden sıyırdı.
-YAKTIM ÇIRANIZI!!!
---------------------------------
Merhabalaaaar. İlk kitabımızım ilk bölümünü sonunda yayımladık. İlerleyen bölümde aklınızda herhangi bir soru işareti kalmayacak inşallah. Bol oy verip yorum yapmayı unutmayın
ÖPÜLDÜNÜZ ÇİCEKLERİM 🌺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAFAK TANRIÇASI'NIN DÖNGÜSÜ (bxb)
Novela Juvenil~ Daha iyisini hak ettik diyenlere 🍷