ep.3

20 5 0
                                    

                                   ***

"Okçuluk projesinde bulananlar saat buçukta konferans salonunda olacak."

Nöbetçi öğrenci duyurusunu yaptıktan sonra sınıftan çıktı. Edebiyat öğretmenimiz Bay Yook kimlerin dahil olduğunu sordunuğunda kendimi belli etmek adına elimi kaldırdım. Okçuluk hakkında kısa bir konuşmanın ardından derse döndü.

Ben önümdeki ezber kağıtlarına geri odaklanıp dersten çıkacağım zamana kadar okumaya devam ettim.

15 dakika gibi bir süre içinde kağıtlarıma dalmıştım. Yoona yan sıradan bana doğru uzanıp kolumu dürttü.

Ardından saati işaret ettiğinde zamanın geldiğini fark edebildim. Öğretmenden izin alarak sınıftan ayrıldığımda diğer sınıflardan da bir kaç kişi çıkıyordu.

Merdivenlerden inerken yanıma yaklaşan beden ile zemini incelemeyi kestim.

"Merhaba Bom-youngshi"

Hafif bir gülümseme ile Mark Lee konuştu.

"Merhaba Mark-shi,sen de mi projedesin?" Anlamaz şekilde soru yönelttim.

Yüzündeki mutlu ifade yerini bıkkınlığa bıraktı.

"Bay Yook'un zoruyla ben de dahil oldum. Yeterince katılımcı bulamamış." Cümlesinin sonunda gözlerini hafifçe ve tahminen istemsizce devirdi.

Başımı onu anladığımı belli ederek olumlu anlamda salladım.

"Ben de aynı konudan muzdaribim. En azından dersim çok sıkıcıydı." hafifçe güldüm.

En alt katta bulunan konferans salonuna geldiğimizde kendi başıma arka tarafta bir yere oturdum. Peşimden gelen Mark yanımdaki boşluğu işaret ederek konuştu.

"Oturabilir miyim?" Peşimden gelen Mark yanımdaki boşluğu işaret ederek konuştuğunda başımı sallayarak onu onayladım.

Yerden biraz yüksekte kalan yerde Bay Yook projesi hakkında bir şeyler anlatıyordu. Ona bakarak söylediği şeyleri dinliyormuşum gibi her söylediğine kafamı sallıyordum.

Konuşmasını dolandıra dolandıra gereksiz detaylarla devam ederken yan taraftaki hareketlenmeyle Bay Yook ile olan göz temasımı kestim. Fısıldayarak ayakta bekleyen arkadaşlarıyla konuşan Mark'a döndüm.

"Projede olduğumu biliyorsun! Beni niye uyandırmadın!?"

Geçenlerde Renjun olduğunu öğrendiğim çocuk hemen yanımızda ayakta bekleyerek Mark'ı azarlıyordu. Azarlamayı bıraktığında diğer yanımdaki boş koltuğu işaret etti.

"Oturabilir miyim?"

Başımı olumlu anlamda salladım. Yanıma oturduğunda hocayı umursamadan bana dönerek konuşmaya başladı.

"Demek sen de bu projedesin."

Sessizce onayladım.

"Bu adamın sürekli aynı şeyleri söylemesinden nefret ediyorum. Bozuk kaset gibi!"

Dediği şeyde çok haklıydı ama bu samimiyeti nereden geliyordu anlam verememiştim.

"Profesyonel görünmeye çalışıyor, şu konuşma şekline baksana!"

Hoşnutsuz şekilde eleştirilerine devam ediyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 23, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

rousse  ➸  mark leeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin