THE HORROR FOREST (Devam edecek)

6. BÖLÜM

-------- ertesi sabah --------
Sabah öğretmenin bize seslenmesiyle uyandım. Herkes doğa yürüyüşü için hazırlandık. Herkes burdamı diye kontrol ederken bir kişinin eksik olduğunu fark ettik.
''bella nerede?'' dedi. Gruptan biri , herkes etrafına bakındı. Seslenmeye başladılar ardından yanında kalan arkadaşına soru sormaya başladılar.
''ben erken yatmıştım. Yanıma geldiğini hatırlamıyorum. Sabah kaltığımda yanımda yoktu hatta yattığı yer bile bozulmamıştı''dedi. Üzgün bir ses tonuyla, herkes etrafa dağıldı ve Bella'yı aramaya başladık.
''Bella!''
''Bella!''

Her yerde bu sesler yankılanırken, Bella'dan ne bir iz ne bir ses vardı. Hava garip bir hal almaya başladı sanırım yağmur başlayacaktı. Oysa ki hava durumuna bakmıştık. Bu imkansızdı. Yüzüme düşen yağmur damlasını fark ettim. Daha fazla yürüyemeyeceğimi fark ettim ve bir ağacın altında dinlenmek için oturdum. Emma'ya seslendim .
'' Emma ! kamp alanına geri dönmeliyiz. Yağmur başladı.''dedim. Emma'yı beklerken yüzüme düşen yağmur damlasıyla irkildim. Elimle yüzümdeki damlayı silmemle birlikte gördüklerim karşısında şoka uğradım. Bu bir KANDI. Derin derin nefes alarak kafamı yavaşça yukarı çevirmemle birlikte çığlık atmam bir oldu.
Gözlerimi açtığımda kamp alanındaydım. En son hatırladığım herkesin bana doğru şaşkınlıkla koşması ve ağaçta asılı olan vücudunda onlarca kesik olan Bella'nın cansız bedeniydi.
''noldu bana ''
Emma uyandığımı fark edip hemen yanıma oturdu ardından konuşmaya başladı.
''Serena iyi misin?''
''hayır''dedim ağlamaya başlayarak ''Bella , ona bunu kim yapmış olabilir''
''Serena , sadece Bella değil bir kişiyi daha ölü bulduk. İleride ki gölün kenarında ... ''
Bu sırada öğretmen herkesi kamp alanına toplayıp konuşma yaptı.
''Çocuklar arkadaşlarınız için çok üzgünüm yardım çağırmaya çalıştık ama telefon çekmiyor.Burada daha fazla kalamayız. Herkes bir an önce toparlansın yola çıkıyoruz''
------------- 1 saat sonra------------------
herkes servise yerleşti ve yol almaya başladık. Hava yağmur yağıcakmışcasına bir hal aldı. Ortalık öylesine sessizdi ki bizden başka kimse yoktu. Yaklaşık 5 dakika sonra arabanın aniden durmasıyla panikledik. Şoför arabadan indi yaklaşık birkaç saniye sonra tekrar döndü. ''lastikler patlamış''.
herkes anlamsızca birbirlerine bakmaya başladı. Şehir merkezine oldukça uzaktık. Tek çaremiz yoldan geçen birinden yardım istemek.
'' Saatlerce beklememize rağmen bir tane bile araba geçmedi. Daha fazla bekleyemeyiz. Bu gece burada kalmamız gerekiyor.'' Dedi. Öğretmenimiz, herkes pek ikna olmasa da kabul ettiler. Servisin bindik. Bir kişinin daha kaybolmasını istemeyiz. Servise doğru ilerlerken rüzgar daha da şiddetli oldu. Rüzgarında etkisiyle bana doğru gelen tam da önüme düşen bir not kağıdı dikkatimi çekti. Yere eğilip notu okumaya başladım.
'' oyun oynamaya hazır mısın?''
servise koşar adımlarla binip, Jay,Zac ve Emma'yı çağırdım. Notu onlarada gösterdim.
''sizce bu olanların o geceyle ilgisi olabilir mi?''