Bölüm,2

3.8K 156 102
                                    

Bugün Pazartesi. Dün okulu biraz gezdim ve sonrasında otelde vakit geçirdim.

Buraları tanımadan dışarda gezinmeye niyetim yoktu. Kaybolabilirdim. Her neyse.

Okul kıyafetlerimi giyip üzerime de siyah,kalçama kadar uzanan bir hırka giydim. Sonrasında bavulumdan çıkardığım tarağımla dağılmış saçlarımı taradım.

Bugün abartılı bir makyaja gerek yoktu. İnce bir maskara sürdüm ve kısa bir eyeliner çektim. Dudak parlatıcımla da makyajımı bitirdim.

Her şeyim hazır olduğunda siyah spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim ve içerisine bir kaç kalem ve defter koyduğum sırt çantamı aldım.

Otel odamın anahtarını cebime atıp odadan çıktım. Derin bir nefes alıp telefonumdan saate baktım.

7:28

Okula 7:30'da gitmemiz gerekiyordu ve geç kalmıştım,umarım ders geç başlıyordur.
Koşarak asansörün olduğu yere gittim.Tuşa bir sürü bastım ama gelen giden asansör olmadığında uçuş modunda merdivenlere yöneldim.

3'er 4'er merdivenlerden sıpaydi gibi uçarak indim.

Otelin çıkışına koştuğumda millet bana bakıyordu.

"Günaydın Türkiye'm" demeden edemedim. Bir kaç kişi gülmeye başlayınca yüzümü aşağı eğip otelden çıktım.

Şansıma otelin önünde taksiler bekliyordu. Birisine atlayıp içerisindeki abiye;

"Abi Aksa Koleji'ne,acil bir depara kalksak." dedim.

Hızla motoru çalıştırdı ve okula doğru gittik. İçimden abiye şükranlarımı sunuyordum.

*

Okul çok fazla uzakta değildi. Hemen okula varıp abiye parasını ödedim ve taksiden çıktım.

Koşarak okul binasına girdim. Müdür odasını dün öğrendiğim için sağdaki merdivenlerden hızla çıkıp müdürün kapısının önüne geldim.

Kapıyı bir kaç kez tıklatıp 'Gel' sesiyle içeriye giriş yaptım.

Müdür orta yaşlarda bir adamdı. Hafif sakalları vardı ve saçları uzundu. Takım elbiseyle çok resmi bir iş adamı gibiydi.

Ki müdürdü.

Çekinerek,"Şey,kusura bakmayın rahatsız ettim.Ben Deniz Korabay. Bursluluk kazanan öğrencinizim." dedim.

Müdürün yüzüne bir gülümseme yayıldı. "Hoşgeldin,Deniz. Geç otur." dedi ve tek eliyle koltuklardan birini gösterdi.

Yavaşça oturup gülümsedim.

"Söyleyecekleriniz varsa dinliyorum,Eren Abi-" duraksayıp öksürdüm.

"Pardon,ağız alışkanlığı. Eren Bey." dedim ve tekrar gülümsedim.

Eren Bey gülümsedi ve ellerini birbirine kenetledi.

"Sorun değil,Denizciğim.Buralarda yabancısındır. Abi demende bir sakınca görmüyorum." dedi ve samimice gülümsedi.

Memnuniyetle baktım. "Pekala Eren abi. O zaman sınıfımı öğrenebilir miyim? Yeterince geç kaldım." dedim çekingence.

Bir dosya alıp içini kurcaladı.

"Sınıfın 11-K. Kitaplarını sana iletirim. Gelişmeler olursa seni haberdar ederim,Denizciğim. İyi dersler." dedi.

Bende gülümseyip 'Anladım' anlamında başımı salladım ve odadan çıktım.

AnonimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin