Anonim

Bölüm,5

Bugün fizik dersimiz vardı. Eğer dün Eren Bey hocamızı değiştirmeseydi dönem sonuna kadar fizik derslerinde gitmemeyi düşünüyordum.

Ağzımı kocaman açıp esnedim ve yataktan çıktım. Tekrar esnedim ve gerildim. Masanın üzerine bıraktığım okul kıyafetlerimi aldım ve üzerime geçirdim. Bugün okul sonrası yeni evime bakmaya gidecektim. Tabii sonrasında iş arayacaktım. Babam iş bulana kadar kirayı bana karttan yollayacağını söyledi. Ne kadar itiraz etsem de kabul etmemişti bu yüzden bir an önce iş bulmalıydım.

Tabii Sefa hocayla aramızda geçenleri ona anlatmadım,eğer anlatsaydım uçarak gelirdi. Ve artık hayatımızda Sefa Bayraktar diye birisi kalmazdı.

Hırkamı da üzerime geçirdim ve banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Tekrar odaya gelip aynanın karşısına oturdum ve makyaj malzemelerim arasından maskaramı çıkardım.

Oldukça ince bir maskara çektim. Sonrasında kaş fırçamla kaşlarımı taradım.Çok fazla makyaj yapmayı sevmezdim. Doğal bir makyajı daha çok tavsiye ederdim.

Dar pantolonumun paçalarını 2 kere katladım ve ayağıma kısa siyah çoraplarımı geçirdim. Kırmızı sporlarımı da giyip dünden hazırlamış olduğum çantamı sırtıma geçirdim.Montumu da koluma alıp odadan çıktım.

Hızlı adımlarla otel çıkışına gittim ve otelin önünde duran taksilerden birine binip koleje gittim. Taksicileri zengin etmiştim resmen.

*

Ağır adımlarla okul merdivenlerini çıkıyordum. Bugün Sefa Hoca'yı görmeyi hiç istemiyordum. Bir yandan da dün müdüre sarılmış olmam.. Hangi kafayı kullanarak yapmıştım bunu acaba? Bir de Ege görmüştü. Eğer sınıfa anlatırsa ben bitmiştim. Ege demişken onunla o yakınlıkta durmak,garipti.

O sırada merdivenleri bitirmiş,sınıfıma yöneliyordum. Başım önüme değil de ayaklarıma bakıyordu nedensizce. Önümde birer çift ayak sezip başımı kaldırdım. Simge karşımda dikilip bana acınasıca bakıyordu.

Yüzümü bıkmış bir ifadeyle buruşturarak,"Ne oldu yine,Simge?" dedim.
Cevap gelmesini istemiyordum,hatta bu kız konuşsun dahi istemiyordum.

"Bir şey olmadı,canım. Hâl hatır sormak için geldim,nasılsın Deniz?" dedi ve yapmacık olduğu her halinden belli olan bir gülüş sergiledi.

İnanmadığımı belli edercesine,"Simge,yapma lütfen. Ne zaman yanıma hâlimi hatrımı sormak için uğradın? Ne var uzatmadan söyle işte." dedim ve bıkkınlıkla baktım. Bu kız beni bayıyordu. Bakışları o kadar sinsilik kusuyordu ki dayanamıyordum.

"Aa,ayıp ediyorsun ama. Kira parası bulamamışsan borç verebilirim diyecektim,tatlım. Ne var bunda?" dediğinde gözlerim sinirle parıldadı. Bu kızın yüzüne 1 senelik yediklerimi kusmayı o kadar çok isterdim ki.

Koridordaki bir kaç kişi gülerken gözlerimi sımsıkı kapattım. Sakinleşmeye çalışıyordum.

Sakin ol Deniz,
Sakin ol Deniz,
Sakin ol Deniz.

"Ne oldu,Denizciğim? Bir yüzün düştü. Ha verdiğim borcuda ödeyemem diye düşünüyorsan-"

SALDIR KIZIM!

Elimi kaldırdığım gibi yanağına okkalı bir tokat attım. Nasıl olurda bu şekilde beni ezmeye çalışırdı? Para ile üstünlük taslamak iğrenilecek türden bir şeydi.