2. İlk Günden Bu Ne

81 5 1
                                    

- Derin hadi kızım kalk.

-Anneeeeee beş dakika daha hem ben saatimi kurdum ki.

-Senin saatini kurman birşey değiştirmiyor küçük hanım hem okulun ilk günü geç kalmak istemezsin dimi daha sınıfın, dolabın ve kitaplarını bulucaksın hadi ama kalk.

Aslında annem haklıydı daha ilk günden geç kalırsam ne düşünürlerdi benim hakkımda ama bu neden beni kaldıramaz.

-Hmmmm Merve kahvaltıya sucuklu bide bol ketçaplı tost yapmış. Yanında da ince patates kızartması ve Cappy Atom. En iyisi sen kalkma kızım senin tabağını  da Merve yer (!) hem kızcağız karnını doyurur.

Hayır olamaz yemek benim en hassas noktam. İçinde et varsa ve eğer ben yemessem yardımcılara verilicekse hemen kalkmam lazım.

Hızlıca yataktan fırladım, okulda serbest kıyafet uygulaması olduğu için üstüme biraz dar siyah bir bluz altıma da dar buz mavisi üzerine siyah yıldızlı kot pantolon giydim üzerimede tarz olsun diye beyaz bir mont geçirdim. Sonuşta ilk günden abartmaya gerek yoktu. Herzaman ki gibi koyu bir göz makyajı yapıp, dudağımada yalnızca şeffaf bir stik sürerek ki zaten yemek yiyince o da silinicekti. Merdivenlerden koşaradım aşağı indim ve babamla kayda değer tost yarışımızı yaptıktan sonra dışarı çıktım tam bahçe kapısını açmıştım ki babam:

-Taksiyle gitme dedi.

Taksiyle gitmiyimde nasıl gidiyim? Okul servisine binerim artık (!) Babama tam nasıl gidicem diye sorucaktım ki babam benden önce davranıp konuşmaya başladı: (Benden çok yaşıycak)

Yeni koleksiyonuma başladım garaja git ve arabalardan birini seç, anahtarları üstünde dedi.

Babamın yanına gittim ve nefret ettiğini bildiğim halde yanağına sulu bir öpücük kondurup garaja gittim. Ben çok seviyorum ya bu adamı. 

Oha yuh çüş babamın koleksiyonları güzel olurdu ama bunlar fazla güzel şoklardayım yani bildiğin bayıldım. Hepsinde tek tek elimi gezdirdikten sonra kırmızı audi r8'i seçtim araba yarışçısı olmam nedeniyle arabalardan çok iyi anlarım. Arabama bindim ve okul için yola çıktım. 

Bugün daha kaç kez şaşırıcam bu okul sandığımdan daha fazla mükemmel. Ben bu okula göre fazla şekerkız kalsamda olsun ben halimden memnunum. Arabamı çektim, okul kapısından girdim ve girnemle birinin bana çarpması  bir oldu. Vaowwww bu çocuk fazla yakışıklı. Sessiz bir şekilde pardon dedim ama çocuk kafadan kontak galiba fazlanında fazlası bir şekilde bağırarak "Bana pardon diyebileceğini kim söyledi her Kezban benimle konuşamaz git elemalara söyle" dedi.

Hem o bana çarpmıştı hem bağırmıştı hemde bana kezban demişti cidden mal bu çocuk.

"Kötü günündesin galiba egon zirveye çıkmış da"  dememle herkesin bana bakıp fısıldaşmaları ve bana gerizekalı demeleri bir oldu. Kim bu çocuk ya Francisco filan mı sanıyo kendini? Aslında öyle dememe bakmayın Francisco kadar tatlı çocuk. Daha fazla uzatmadan sınıfa çıktım. Dolap numaramın üzerinde yazılı olduğu anahtar ve kitaplarım öğretmen masasında idi onları alıp yerime geçtiğimde bir grup kızın bana bakıp tebessüm ettiğini gördüm yanlarına gittim ve en cici sesimle "Bi sorun mu var" dedim. Kızlar tebessüm ederek yaklaştı ve siyah küt saçlı kız elini uzatarak ''Ben Ada'' dedi. Ardından çakma ama çok şirin sarı saçlı kız geldi ve elini uzatarak ''Ben Melis'' dedi. Ardından sarı saçlı anladığım kadarıyla baya havalı ve küpeli kız da geldi ve elini uzatarak ''Ben Heves'' dedi. Adı da pek havalıymış. Ardından açık kahve, dalgalı saçlı güzel ama çok havalı olmayan kız geldi ve elini uzatarak ''Ben Mutlu'' dedi. Gerçekten görüntüsü de fazla mutlu. Ardından açık kahve kıvırcık saçlı çok şirinve çekici  görüntülü kız ''Ben İzem'' dedi. Son olarak aramızda en güzel ve havalı olan, diğer sarışınlara göre daha koyu sarı saçlı kız şirin gülümsemesini takındı ve yaklaşarak, elini dik ve ince uzun  tırnaklarını belli edecek şekilde uzattıktan sonra ''Ben Nehir'' dedi. Gerçektende nehir gibi uzun kızdaki bacak boyu mankenlerde yok. ''Ben de Derin'' deyip herkesle el sıkıştıktan sonra dördümüz birlikte bahçeye çıktık.

Küçük SırlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin