harry uyuşukça kendini koltuğa attı, kollarını ve bacaklarını gerdi. bütün gün buraya yeni taşınan annesine, ağır kutuları taşımakta yardım etmişti, bu yüzden fazlasıyla yorgun hissediyordu.
ama henüz saat sekiz bile olmadığı için, bu sebeple de uyumak için fazla erken olduğu düşündüğünden, yanındaki kumandayı alıp düzgün bir şey bulabilmek umuduyla televizyonu açtı. ki bu sırada, telefonundan bildirim sesi geldi.
bilinmeyen numara: hey
harry şaşırmış bir ifadeyle bu yabancının profiline tıkladı. parlayan mavi gözleri, henüz 3 günlük kirli sakalları olan bir genç gözüküyordu fotoğrafta. durum kısmında ise "sarcasm is my second name." yazıyordu. harry kafası karışmış bir şekilde elini saçlarından geçirdi, bu çocuğu daha önce bir yerde görüp görmediğini hatırlamaya çalışıyordu.
harry: selam sarcasm
bilinmeyen numara: ?
harry: durum kısmında yazdığına göre ikinci adın sarcasm. birinci adını bilmediğim için onu kullandım.
bilinmeyen numara: ha :D ama bana louis de diyebilirsin ^^
harry: tamam louis. ve bana numaramı nerden bulduğunu söylersen memnun olurum.
louis: ben tanrıyım. her şeyi bilirim
harry: louis olduğunu sanıyordum?
louis: louis, tanrı, bence arasında pek bir fark yok :P
harry gülümsedi. bu yabancının kim olduğunu bilmese de hoşuna gitmişti.
harry: tanrıya inanmıyorum.
louis: şu an tanrı ile konuşuyorsun. daha büyük bir kanıt olamaz
harry: kim bilir, belki sadece bir fotomorganasındır.
louis: hahahaha
harry: tek komik sen değilsin louis.
louis: şakacıktan gülmeydi o. senin şakalarında bayılır insan :P
harry: *şakalarına bayılır insan
louis: öyle mi
harry: öyle
***
şu sondaki "öyle mi-öyle"yi okuyunca kulağa ciddiymiş/öfkeliymiş gibi geliyor ama ciddi değillerdi, daha açıklayıcı bir çevirisi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
texts (larry stylinson)
FanfictionLouis'nin sıkılıp en iyi arkadaşının cep telefonunu çaldığı bir hikaye. Çeviridir.
