louis, gece uyuyakaldığı için harry'nin son attığı mesajı ertesi sabah okumuştu.harry'nin mesajı hoşuna gitmişti. mesajı okuyup kıkırdadı ve telefonu bir kenara bırakıp duşa girdi, giyindi ve hâlâ buharı yükselen bir kupa kahve ile mutfaktaki masaya oturdu.
louis: "boo" hoşuma gitti.
louis höpürdeterek kahvesinden sıcak bir yudum aldı ve yüzünü pencereye döndü. harry'nin yüzünü hiç görmediğini düşündü, bu durumu en yakın zamanda değiştirmeliydi.
louis: hey
louis: senin yüzünü bilmiyorum
harry: *fotoğraf*
louis: şu an ciddi ciddi prens harry'nin fotoğrafını yollamadın, değil mi?
harry: evet, yaptım
louis: *facepalm*
harry: *fotoğraf*
fotoğraf yüklendiği an louis'nin gözleri büyüdü. harry'nin lanet parlayan yeşil gözleri ve bir insanın sahip olabileceği en sevimli gamzeleri vardı. louis istemsizce yutkundu.
louis: prens harry daha çok hoşuma gitmişti :P
harry: hayır, gitmemişti
louis: nereden biliyorsun bunu yine?
harry: emoji
louis: 1:0 senin için.
harry: kaç yaşındasın?
louis: 24
harry: eminim gri saçın vardır :d
louis: sen?
harry: benim gri saçım yok :d
louis: sen kaç yaşındasın anlamında sordum
harry: 22
louis: çok büyük bir fark varmış :D
harry: şimdi işe gitmem gerekiyor. sonra görüşürüz, boo. x
louis: görüşürüz, kıvırcık :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
texts (larry stylinson)
FanfictionLouis'nin sıkılıp en iyi arkadaşının cep telefonunu çaldığı bir hikaye. Çeviridir.