BÖLÜM 3

37 8 4
                                    

 
           @zehrakelesaz adlı kişiye ithaf edildi.


Medya:sare dalgalı

Kim bilebilir ki gaybı,yarının ne getireceğini.

Asla olamaz dediğimiz hangi olgu bugün olamamış olsun.

Kader yada kısmet Allah'ın bizim için yazdığı  günü gelir de durdurabiliriz mi ki?

Sabır yaşayacağımız bütün imtihanları geçmesini ve katlanabilme gücü vermez mi?

O günün üstünden neredeyse bir ay geçti destanın evlilik teklifi ettiği geceden bu yana.

Sonrasında kapadığı telefonla şok olmuş bir şekilde ne kadar kaldım hatırlamıyorum.

Tabiki kabul etmedim,aramadım. Oda aramadı iletişime geçmek için bişey de yapmadı,bu güzel olandı çünkü onu görmek istemiyordum.
Önce namaza durup secdeye verdım.
Secde:inasanın Rabbine en çok yakın olduğu yerdir.Huzura kavuşabilmenin,ferahlamanın yeridir namaz.
Namazdan sonra tesbihat yapıp dua ettim.Dua müslümanın silahıdır derdi annem, namaz ağaç'sa dua da meyvesidir. O yüzden duasız kalkma namazından güzel kızım diye tembihlerdi beni. Hayır da şerde. YüceAllah'tandır bütün varlığımla inanıyorum.
Yatağıma geçip uyumak istedim ama uykum kaçmıştı bi kere,bütün gece bi sağa bir sola dönüp durdum.

_

Neyse ki bu olay da böylece bitti çok şükür.
Bütün günlerim işe gidip eve gelerek geçiyor bazen abilerimle sokağın birinde karşılaşmak gibi paranoyalara başladı aklım.  Sanki beni bazen takip eden birileri vermiş gibi hissediyorum. Çünkü eminim ki beni yaka paça alıp götüreceklerinden hiç şüphem yok.

Yüce Rahman'a sığındım, bu beni rahatlatıyor;olacaksa da vardır her şerde bi hayır.

Mehmet abi bugün yok,küçük kızı hastaneye götürmüşler ben tek başıma kaldım, sıkılmadığım yalandır.

Umarım kötü bişey yoktur, hayırlı haberlerle gelir inşaAllah.  Tek başıma kapatacam pastahaneyi sanırım.Son müşteride gitti mi kapatıp evime gidecem çok yoruldum.
Son müşteri bana niye öyle tuhaf bakıyor acaba sanki birine benzetti.

"Buyrun efendim ne istemiştiniz?"

" bi çilekli pasta büyük olanından olsun"
"

Tabi"

"Acaba isminiz ne diye sorabilirmiyim birine çok benzettim de?"

"Üzgünüm efendim ama tanımadığım kişilere ismi mi soyleyemem, başka bir arzunuz?"

"Hmmm yok sağolun, borcum ne kadar?"

"Elli lira, buyrun hayırlı günler."

Iyi günler diyip gitti çok şükür de gittiğinde beri içime bir sıkıntı yer etti. Sen hayırlara yaz ya Rabb.
Pastahanenin kepenklerini kapatıp kilitledim,  mehmet abiyi aradım.

Kızının durumu iyimiş çok şükür ,bende pastahaneyi kapatıp eve gittigimi söyledim. Ve telefonu çantama yerleştirirken birilerinin beni izlediğini hissettim.
Başımı kaldırıp köşedeki beni izleyen abilerimi ve o müşteriyi görünce, kalbim durdu sanki kısa bir şok geçermiş olabilirim ama hemen toparlanıp  başka bi sokağa koşarcasına girdim.
Arkamı arada sırada kontröl edip son hızla koşuyordum. Beni büyük bir panik dalgası kuşatmıştı.
Ve ben nereye gittigimi düşünmeyecek kadar korkuyordum.
Allahın sana sığındım sen yardım et diye dua yükseliyordu kalbimden tek koruyucum olan Rabbime sığınıyordum.
Başka kapım yok senden başka yardım et Rabbim yardım et.
Ön'ümü göremiyordum, Allah'ım sırası değil şimdi gözyaşlarımın.
Son bir dar sokağa girdim, ve gene ana yola çıktım arkamda bir yerlerdeydiler biliyordum, abimin adımı çağırdığını ve tehditler savurduğunu duyuyordum.
Allahım korkuyorum...
Sert bişeye çarptım, sanırım çıkmaz sokağa girdim ve beni şimdi bulacaklar.Yolun sonu artık...

Kafamı kaldırıp mavilikleri görünce daha çok ağlamaya başladım.
Ve destanın beni başka bir yere çekmesine izin verdim.
Bir yere oturttu beni, ve su verdi.
Öyle bir açlıkla içtim ki boğazım kurumuş meğersem panikten hissetmemiştim.
Adrenalin duygusu beni ne hale getirmiş şimdi anlıyorum çünkü titriyorum ve hala ağlıyordum.
Destan beni bir dükkana koymuş ve   su istemişti benim için.
beni destanla karşılaştıran Rabbim sana şükürler olsun.
Yine beni dar da bırakmadın.
Ben bunları düşünürken destan beni kolumdan tutup dışarı çıkardı etrafı kolaçan etmeyi de ihmal etmedi.
O kadar çok yorulmuş ve kötü bir durumdaydım ki,destan beni ölüme bile götürürse  karşı çıkacak gücüm kalmamıştı.
Arabasının arka tarafına bindirdi,
direksiyona geçip arabayı sürmeye başladı.
Ara ara beni kontröl ettiğini biliyordum.

"Sare?"

"Iyi misin şimdi biraz daha?"

"Iyi sayılırım, sanırım!"

"Senin abilerinden kaçtığını biliyorum,seni bu kadar çabuk bulamazlar diye düşünüyordum.
Açıkçası bende şaşırdım."

"Sen! Sen nerden biliyorsun?"

"Son bir aydır,seni araştırıyorum. Neler yaşadığını biliyorum sare, bizi her defasında karşılaştıran yüce Rabbim...
emin ol nehir gözlüm; boşuna yapmıyor hiç bir şeyi.

Sen! sen benim kaderimsin sare."

"B- b- ben!" Diye kekelemeye başlayınca devam etti konuşmasına.
"Emin ol sare bu saatten sonra kaçmak senin için daha da zor olacak,bi kere seni buldular yakalmak uzun sürmez.Teklifim hala geçerli,seni yanlız önce Allah sonra ben kurtarabilirim.Benimle evlenirsen şayet, bu evlilik gerçek olmak zorunda değil.  Seni rahat bırakırlar, bunun sende farkındasın.
Korkarak ve kaçarak yaşayamazsın."

Haklıydı; malesef ki çok haklıydı.
Allah'ım ne yapacam şimdi?
Başka bir yol bulabilirmiyim bilmiyorum.
Kaçmaktan yoruldum, bunaldım.
Ey Alemlerin tek hakimi sen bana hayırlısını nasip et.
Destan'a güvenebilirmiyim?
Peki bu içimde ki güven duygusu niye yer etmiş durumda?

Evin önünde durduğumuzda hareketsiz kaldık ikimiz de bi süre, inmeye yeltenirken ağzımdan şu sözcükler döküldü.

"Yarın nikah için imamı getirirsin, iki de şahit."

Arabadan inip eve geçtim,ve yarını beklemeye başladım.
Sabah uyanıp mehmet abiyi arayıp gelemeyeceğimi bildirdim.
Oğlene doğru geldiler ve ben siyah feracemi ve aşarbımla karşıladım.  imam başıma beyaz bir örtü atmam gerektiğini söyleyince namaz örtümü kullandım.
İmam ayetler okuyup sonrada sorular sordu bana ne kadar mehir istediğimi sorunca ne diyeceğimi şaşırdım.
Bunu hiç düşünmemiştim.
Bişey istemiyorum dedim onları bekletmek istemeyerek, ama kabul etmedi imam efendi.  Destan bir ev veriyorum deyince, şiddetle karşı çıktım.  Bizimkilerden aklıma geldi , bende hemen 50 gr altın istediğimi söyledim. Destan kabul etmedi bu sefer de. Bin gr olsun dedi, ve direttince kabul etmek zorunda kaldım. Sonra üç defa benden onay alınca destana sordu oda aynı cevabı verdi.  Biz Allah katında evliydil artık.
Destan şahitleri ve imam'ı geçirdikten sonra yanıma gelip oturdu.

" sare ben resmi nikah için uğraşıyorum olabilecek en kısa zamanda helletmeye çalışıyorum.
Ben şimdi gidiyorum üzme kendini ve kapıyı ben hariç hiç kimseye açma."
Üzerimdeki örtüyü çekip  elini çenemin altına koyup kaldırdı. Gözyaşlarımı silince farkettim ağladığımı.

"Aç gözlerini?" istemsizce açtım ve gözlerine baktım,güzel bakıyordu sevgiyle, beklentiyle.

"Nehirlerini taşırma bırak güzel ve usulca aksınlar.Bırakta huzuruma kavuşayım nehir gözlüm."

Selamun aleyküm canım okurlarım.
Hikayenin nasil ilerlediğini kıymetli yorumlarınızla belirtirseniz çok sevinirim.
Beğendiyseniz desteğinizi esirgemeyin lütfen.
Allah'a emanet olun.

HAKK YOLUNDA SENİNLE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin